Ege'nin gizemli yarımadası Aynoroz
07.09.2021 - 07:25 | Son Güncellenme:
Aynoroz, Yunanistan'ın kuzeyindeki Halkidiki yarımadasının üç kolunun en doğusunda yer alıyor. Yunanistan'ın içinde özerk bir şekilde yönetilen Avrupa Birliği yasalarının bazılarından muaf tutulan Aynoroz, Ortodoks inancına mensup insanlar tarafından büyük bir öneme sahip. Sırp, Rus, Romen, Gürcü gibi farklı Ortodoks topluluklardan keşişlerin de yaşadığı bu yarımadaya herkes giremiyor. Aynoroz'a öncelikle olarak Ortodoks inancına mensup kişiler, bununla birlikte18 yaşından büyükler girebiliyor. Ancak yarımadaya kadın ziyaretçi kesinlikle kabul edilmiyor. 20 manastırın bulunduğu Aynoroz'a yakından bakalım.
Hazırlayan: İhsan Dindar
Aynoroz sadece Ege'nin değil aslında tüm Yunanistan'ın en çok merak edilen ve görülmek istenen yerlerinden biri olma özelliği taşıyor. Ege'nin kuzeyinde Halkidiki yarımadasının üç kolundan en doğusunda yer alan Aynoroz, aslında turistlere neredeyse tamamen kapalı.
Oldukça dağlık bir araziye sahip olan Aynoroz, bu engebeli coğrafyası sayesinde korunaklıdır. Manastır yaşamına elverişli coğrafi koşullara sahip olan Aynoroz, bu yüzden yüzyıllardır 20 önemli dini eğitim ve ibadet merkezine ev sahipliği yapmakta.
İstanbul'daki Patrikhane'ye bağlı olan bu 20 manastır kendi temsilcileriyle yarımadayı yönetmektedir. Yunanistan içinde özerk bir şekilde yönetilen aynoroz, Avrupa Birliği müktesebatının büyük oranda da dışında tutulmaktadır.
Zeytin ve üzüm yetiştiriciliğin en önemli tarımsal faaliyet olduğu yarımadada bu gibi işlerle genellikle genç keşişler ilgilenmektedir. Dünyanın farklı yerlerinden Ortodoks inancına mensup keşişlerin yaşadığı bu yarımada etrafındaki onca turistik rotaya rağmen ziyaretçi genellikle kabul edilmemektedir.
En yüksek noktasının Athos dağı olduğu ve batılı kaynaklarda da bu isimli anılan Aynoroz'da en önemli ulaşım aracı ise eşeklerdir. Bunun nedeni bölgede otoyolun bulunmamasıdır. Zira coğrafi olarak oldukça engebeli bir araziye sahip olan Aynoroz'da dik yokuşları çıkmak da ayrı bir zorluk teşkil ediyor.
Özel statüyle yönetilen ve her manastırdaki keşişlerin kararıyla ortak kararıyla idare edilen Aynoroz kendisine has kurallara sahip. Bunlardan en ünlüsü de bölgeye ziyaret imkânının oldukça kısıtlı sayıda tutulması.
Kurallar gereği Aynoroz'a sadece belli sayıda ziyaretçi yine yılın sadece belli dönemlerinde kabul edilebiliyor. Üstelik kabul edilecek olan bu kişilerin öncelikle olarak Ortodoks inancına mensup kişilerden olmasına dikkat ediliyor.
Bir sonraki aşama ise ziyareti gerçekleştirecek kişilerin 18 yaşından büyük olmaları da bir diğer kıstas. 20 manastır bulunduğu ve ulaşımın oldukça zor şartlarda sağlandığı Aynoroz'a gelecek ziyaretçilerin mutlaka erkek olması gerekiyor.
Yani Aynoroz yarımadasına sadece erkeklerin girmesine izin veriliyor. Bu durum bölgenin 10. yüzyıldan bu yana devam eden bir geleneği halinde.
Doğu Roma ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde de bölge, kendine özgü kuralları uygulamaya devam etmişti. Bu durum günümüzde de sürdürülmekte.
