Atalar, Diyarbakır'da ticari ve gelenek olan 2 tür karpuzun olduğunu anlatarak, geleneksel karpuzun, kentin tarihsel değeri olduğunu söyledi.
Geleneksel karpuzun sadece Dicle Nehri kenarındaki kumlu arazide yetiştiğini ifade eden Atalar, karpuzun tanıtımı için geleneksel festivallerin yapıldığına dikkat çekti.
Atalar, "Diyarbakır ticari karpuzun yanı sıra, bir de Diyarbakır'ın binlerce yıldır geleneksel olarak yetiştirilen Diyarbakır karpuzu dediğimiz, sürme, pembe, ferik ve beyaz kış, kara kış dediğimiz çeşitleri var. En fazla yetiştirilen türü de sürme çeşididir. Dicle Nehri kıyısındaki köylerdeki kumsal arazide geleneksel olarak yapılıyor.
Bu sürme çeşidinin yapısı itibarıyla 55 kiloya kadar bir ağırlığa ulaşıyor. Bu karpuzlarımızın tanıtılması için her yıl çeşitli etkinliklerimiz de oluyor. Bu geleneğin yaşatılmasını istiyoruz. Çünkü bu Diyarbakır'ımız için tarihsel bir değer. Bunu korunması için çalışma yürütüyoruz. Buna emek veren çiftçilerimize teşekkürlerimi iletiyorum. Bu yıl 600 dekarda Diyarbakır'ın geleneksel karpuzu ekildi. Bu alanda ekilen karpuzlar yarışmaya hazırlanıyorlar. Geleneksel karpuzun şeker oranı, ticari karpuzdan daha iyi bir durumda. Uzun süre depolanabilir. Geçmişte bu karpuzlarımız çok büyük olduğu için geniş aileler tarafından tüketiliyordu. Bir karpuz bir aileye yetiyordu" diye konuştu.
Kırsal Kervanpınar Mahallesi’ndeki çiftçi Erhan Karakaş, karpuz üreticileri olarak bu yılki verimden memnun olduklarını ifade ederek, "15 yıldır karpuz üreticiliği yapıyorum. Geçen yıla nazaran bu sene çok iyi verim aldık" dedi.