06.09.2021 - 02:06 | Son Güncellenme:
Turizm denince akla İstanbul, Roma, Paris, Londra ve Barcelona gibi hem tarihi hem de canlı kent yaşantısıyla öne çıkan şehirler geliyor. Peki dünyanın dört bir yanındaki insanlar bu konuda ne düşünüyor? En çok nereleri görmek istiyor?
Büyük metropoller, tarihi şehirler; meydanları görkemli yapıları, müzeleri ve kafeleriyle turistlerin o kenti görmeleri için başlıca nedenler arasında bulunmakta. Burada yaşanılan deneyimlerin elbette insan hayatında unutulmaz bir yeri oluyor. Üstelik salgın nedeniyle dünya çapında kısıtlamalar sürerken bu anılar daha da özel bir anlamı oluyor.
Sadece metropoller ya da tarihi şehirler değil okyanusların ortasındaki kumsallar da turistlerin hayallerini süslüyor. İmkânı olanlar da ilk fırsatta bu yerleri görmeye gidiyor. Ancak yine de mesafe ve içinde bulunduğumuz pandemi süreci pek çok insan için birer engel.
Dünyaca ünlü seyahat tavsiye sitesi TripAdvisor, turistlerin en çok sevdikleri rotaları sordu. Ankete katılan binlerce insan dünyanın en iyi tatil destinasyonlarını oyladı. İşte TripAdvisor'da yer alan küresel çaptaki bu ankete göre dünyanın en iyi 25 tatil rotası.
Dünyanın en çok turist çeken kentlerinden biri olan İngiltere'nin başkenti Londra, tarihi birikiminin yanı sıra eğlence hayatıyla da ziyaretçilerini cezbetmeyi başarıyor. Çok sayıdaki müzesinin yanı sıra parkları ve tarihi publarıyla da Londra her daim bir cazibe merkezi.
Aşkın ve romantizmin başkenti olarak da kabul edilen Fransa'nın başkenti Paris, Avrupa'nın İstanbul ve Londra ile birlikte en çok turist çeken kenti olma özelliği taşıyor.. Dünyaca ünlü müzeleri, mağazaları ve kafeleriyle Paris en ideal tatil rotalarından biri konumunda.
Antik dünyada büyün yolların kesiştiği kent olarak karşımıza çıkan Roma, devasa bir imparatorluğun mirasçısı olarak birikimini bugüne kadar ulaştırmış durumda. Bir açık hava müzesi olan Roma, dünyada hemen hemen herkesin mutlaka görmek istediği kentlerden biri.
Dünyada iki kıta üzerine kurulmuş tek kent olan İstanbul, tıpkı Roma gibi tarihi birikimi ve coğrafi güzelliğiyle turistleri kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Tarihi yarımada ve Boğaziçi kıyılarıyla haklı bir üne sahip olan İstanbul, medeniyetlerin buluşma noktası olarak öne çıkıyor.
Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilen her köşesi fotoğrafları süsleyebilecek ayrı bir güzelliği sahip olan Prag, Avrupa'nın en ünlü balayı rotalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Moldau nehrinin ikiye ayırdığı bu tarihi şehir mimarisiyle ön plana çıkıyor.
Akdeniz'in en büyük adası olan Sicilya, bir zamanlar her ne kadar adı mafyayla anılsa da günümüzde daha çok turistik potansiyeliyle gündemde. Faat yanardağları, eşsiz koyları ve hayranlık uyandıran mimarisiyle Sicilya gerçek bir Akdeniz rotası.
Akdeniz'in bir diğer büyük adası olan Girit de tıpkı Sicilya gibi medeniyetlerin buluşma noktası. Tarih boyunca çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan adada farklı uygarlıklara ait yapılara rastlamak mümkün.
Akdeniz demişken Barcelona'yı es geçmek olmaz. Dünyanın en planlı kentlerinden biri olan her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Barcelona, mutfağı, mimarisi ve yaşam tarzıyla öne çıkıyor. Geniş caddeleri, uzun süren yaz mevsimi boyunca dolu olan plajları ve elbette eğlence hayatıyla Barcelona ideal bir tatil rotası.
İber yarımadasında başlayan yolculuğa bölgenin en batısındaki Lizbon ile devam edelim. Portekiz'in başkenti Lizbon, tarih boyunca ülkenin sahip olduğu zenginliğin insanlara yansıtıldığı yer olarak karşımıza çıkıyor. Kentle özdeşleşen tramvayı, dar sokakları ve görkemli yapılarıyla Lizbon mutlaka görülmesi gereken bir şey.
İspanya'nın en çok turist çeken rotalarından biri olan Mallorca, Akdeniz'in tatil cennetlerinden biri. Avrupalı genç turistlerin gözdesi olan Mallorca aynı zamanda kıtada insanların en eski yerleşim yerlerinden biri olma özelliği de taşıyor.
Dünyanın Yedi Harikası'ndan birine ev sahipliği yapan Rodos, Osmanlı, Roma ve Helen kültürlerine ait izlerini bir arada görebileceğiniz bir Akdeniz adası. Yaz tatili için sıklıkla tercih edilen Rodos en iyi 25 tatil rotasından da biri.
Rotamızı Uzak Doğu'ya çeviriyoruz. Endonezya denince akla ilk gelen yer olan Bali, sahip olduğu doğa güzellikleriyle dikkat çekiyor. Muhteşem denizi, kumsalları ve ormanlarıyla ünlü Bali, genelde huzurlu bir tatil arayanların adresi.
Bali'den daha da doğuya gittiğimizde dünyanın en çok turist çeken coğrafyalarından biri karşımıza çıkıyor. Tayland'ın ülkü Phuket adası ülkenin başkenti Bangkok'tan sonra en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olma özelliği taşıyor.
Doğa güzelliğiyle ön plana çıkan Goa, eşsiz kumsalları, berrak okyanusu ve huzurlu ortamıyla özellikle alternatif bir tatil arayan Avrupa ve Amerikalı gençlerin rağbet ettiği bir yer.
1990'lardan önce daha çok bir kasaba görünümüne sahip olan Dubai, günümüzde dünyanın en yüksek gökdelenine, mimarlığın sınırlarını zorlayan projelere ev sahipliği yapıyor. Lüksün ve gösterişin akla ilk gelen adreslerinden biri olan Dubai, ziyaretçilerini en çok da bu yönleriyle kendisine hayran bırakmayı başarıyor.
Dünyada en çok turist ağırlayan 10 kentten biri olan Uzak Doğu ülkesi Tayland'ın başkenti Bangkok, tapınakları, canlı gece hayatı ve insanı içine çeken karmaşasıyla bile turistleri cezbediyor. Tayland başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanından milyonlarca turisti ağırlamakta.
Sırada dünyanın en kalabalık kentlerinden biri var. 20 milyonu aşan nüfusuyla Tokyo, belki de yaşayanları için belli sorunları barındıran bir kent. Ancak dünyanın en teknolojik şehirlerinden biri olan Tokyo aynı zamanda zengin bir tarihi ve kültürel birikimin de üzerine kurulu. İşte bu yönünden ötürü Tokyo her yıl milyonlarca turisti ağırlamayı başarıyor.
Vietnam'ın en büyük kentlerinden biri olan Hanoi, kalabalığı, farklı yemek kültür ve mutfağıyla turistik açıdan öne çıkmayı başarıyor. Bölge özellikle de egzotik bir tatil arayışı içinde olanların tercih ettiği başlıca tatil rotalarından biri olma özelliği taşıyor.
Tapınaklar bölgesi olarak da bilinen Angkor Wat, insanın yapabileceklerini ortaya çıkaran muhteşem bir tarihi örnek olma özelliği gösteriyor. Neredeyse bin yıl önce inşa edilmiş olan görkemli tapınaklara ev sahipliği yapan bu bölge ünlü fotoğrafçılar kadar milyonlarca turistin de ilgi odağı.
Vietnam'daki bir diğer rotamız Hoi An.Hanoi'nin aksine küçük bir sahil kenti olan Hoi An, doğal güzellikleriyle ön plana çıkıyor. Vietnam'ın en çok turist çeken yerlerinden biri olan bölge bunu doğasına borçlu.
Asya'daki son rotamız Kyoto, Tokyo kadar olmasa da Japonya'nın diğer bir büyük metropolüdür. Ülkenin geleneksel yönünü daha fazla yansıtan ve bu nedenle de turistleri kendisine çekmeyi başaran Kyoto, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor.
Yönümüzü Afrika'nın kuzeybatı yakasına çeviriyoruz. Mağriplerin en gözde kentlerinden biri olan geçmişi çok eskilere uzanan Marakeş, yüzlerce yıllık kültürünü başarıyla koruyabilmiş bir şehir. Özellikle Avrupalı turistlerin rağbet ettiği Marakeş, Souq adı verilen pazarları, tarihi sokakları ve mutfağıyla dikkat çekiyor.
Bir diğer rotamız Havana. Küba'nın başkenti olan Havana'da zaman 1960'larda durmuş gibi. Ambargo nedeniyle pek çok şeyin ülkeye girişinin yasak olması nedeniyle başa sokaklardaki otomobiller olmak üzere mimari yapılar da zaman içinde donmuş gibidir. Ancak tam da bu yönü kente gelen turistlerin de en çok ilgisini çeken şey olma özelliği taşıyor.
Küba'nın komşusu olan Dominik Cumhuriyeti, Karayiplerin gerçek bir doğa ve tatil cenneti olarak ön plana çıkıyor. Türkiye'de Survivor yarışmasıyla daha çok bilinen ada, dünyaca ünlü isimlerin tatil rotası olarak da biliniyor.
Son güzergâhımız New York. Dünyanın finans merkezi olan bu şehir çok eski bir tarihe sahip olmasa da gökdelenleri, restoranları, başta Central Park olmak üzere farklı rotaları ve elbette biraz da Hollywood filmlerinin etkisiyle turistleri cezbediyor.