17.08.2018 - 12:31 | Son Güncellenme:
Buraya ulaşım trenle veya arabayla yapılabilir. Biz Floransa’dan trenle 2 buçuk saatlik bir yolculukla La Spezia’ya ulaştık. Genova’dan da trenle buraya gelebilirsiniz. Eğer bu hareketi yaparsanız rotanıza Portofino’yu da ekleyin deriz. Floransa’dan tren ile geliş kişi başı 16 euro tutuyor.Cinque Terre’de konaklama konusuna farklı bir alternatif getiriyoruz. Genelde köylerde yerli halk evlerini veya odalarını kiraya veriyor ve rakamlar İtalya ortalamasının üstünde oluyor. Az sayıda otelin fiyatları da buna dahil. O yüzden Cinque Terre’de kalmanın bir mantığı yok ve La Spezia’da konaklama çok daha ucuz. La Spezia, Cinque Terre’nin bağlı olduğu şehirdir ve burada da yine millet evlerini pansiyona çevirmiş fakat fiyatlar daha makul seviyede. Oteller için de aynısını söyleyebiliriz. La Spezia’dan Cinque Terre’nin ilk köyü olan Riomaggiore’ye tren ile ulaşım ise yaklaşık 10 dakika sürüyor. Ayrıca La Spezia’yı da güzel restoranları ile hatırlayacağınıza eminiz.
Aslında Cinque Terre yazısının en kritik sorusu budur çünkü burada sıra dışı bir uygulama var. 1970’lerden günümüze turistik bakımdan aktif halde olan bu köyler gerçekten çok minik. Turist akınına uğradığı zamanlarda o kadar insanı kaldırmıyor ve can sıkıcı bir hal alıyor. Sokaktan tek sıra geçtiğinizi düşünün, pek hoş olmuyor. Ayrıca ortaya çıkan çöp yığınları buranın güzelliğine gölge düşürüyor. Bu durumun farkında olan İtalyan hükümeti ise elde edeceği turizm gelirine rağmen aç gözlüce davranmadan bazı kısıtlamalar getiriyor. Bunun en başında geleni turist kısıtlaması. Sezon olarak nitelendirilen haziran temmuz ve ağustos aylarında bu köylere 1.2 milyon ziyaretçinin gelmesine izin veriliyor. Fazlasının girişi yasak. Bunun kontrolünü nasıl yapıyorlar bilmiyoruz fakat buraya kadar gelip de girememek var. 1.2 milyon kişi bile bu kadar küçük yerler için tüyler ürpertici bir rakam. Bu bile fazla!Biz Paskalya döneminde oradaydık. Paskalya’nın 1. günü normal bir kalabalık varken 2. gün büyük bir coşku vardı. Tren istasyonuna ulaşmak bile 20 dakikayı buluyordu. Bu tip durumları yaşamamak ve buranın tadını çıkarmak için resmi tatil günleri ve sezon döneminde buraya gitmemek lazım. Bize sorarsanız en güzel seyahat dönemi Mayıs veya Eylül olur. Denize girelim diyorsanız o halde sezonda gelmeniz gerekecektir.
Köyler arasındaki ulaşım için bizim tercih ettiğimiz ve bizce en mantıklı seçenek tren kullanmak. La Spezia tren istasyonundan 16 Euro’ya satın alacağınız Cinque Terre Card ile günlük sınırsız tren kullanım hakkına sahip oluyorsunuz. Tren seferleri sabah 4.30 da başlıyor ve gece 12’ye kadar devam ediyor. Ortalama 5 dakikada bir tren geliyor ve tren ile köyler arası ulaşım 3-4 dakika arasında değişiyor. Kalabalık günlerde tren bekleme süresi 20 dakikaya kadar çıkabiliyor.
5 adet dünya tatlısı köy, birbirinden şirin sokaklar, balkonlardan sarkan çiçekler, üzüm bağları ve limon ağaçları. Türkçede olumsuz anlamda limoni derler ya hani, burada limonu iyi anlamda kullanıyoruz. Limon ağaçları o kadar güzel ki adeta yapay süs ağacı gibi duruyor.Cinque Terre’de yapılacak en güzel aktivite ise doğa yürüyüşü. Kurallara uyalım, cinque terre kartımızı alalım ve Riomaggiore’den başlayarak doğa yürüyüşümüzü yapalım. Dağları tepeleri aşalım diyenler için herhalde böyle keyifli bir hiking ortamı az bulunur. Buna niyet edenler için mesafeleri aşağıda veriyoruz.Riomaggiore – Manarola 1 km.Manarola – Corniglia 3 km.Corniglia – Vernazza 4 kmVernazza – Monterosso 4 km
Trenimize bindik ve Cinque Terre’deki ilk durağımıza geldik. 13.YY’dan kalma bir köydeyiz. Burası şarabıyla meşhur çünkü 10 km2’lik köyün muhtemelen yarısı üzüm bağından oluşuyor ve buradaki üzüm bağlarından kendi şaraplarını yapıyorlar. Bizim favori köyümüz burası oldu. Bir de burayı Manarola’ya bağlayan aşıklar yolu var, ismi ”Via dell Amore”Aşıkların buluşma noktası olarak atfedilen bu yol iki köy insanını bir araya getirdiği için çok önemli ve uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda yapılmış. Zorlu kayalıkları oyarak elde edilen bu yol şu an çok kıymetli ve iki köy arasındaki hiking yolu harici bir alternatif ulaşım noktası.En güzel fotoğraf için denizdeki kayalıkların üstüne gidin.
Köyün tepeden fotoğrafını çekmek isterseniz üzüm bağları arasından en tepeye tırmanabiliyorsunuz. Gerçekten biraz yorucu olsa da çıktığınıza değecek kadar keyifli.Bir de burada 1338 yılından kalma San Lorenzo kilisesi mevcut. Yine rengarenk evler ile kendinizden geçeceğinizin garantisini veriyoruz. Ara sokaklara korkmadan dalmanızı tavsiye ederiz. Pek çoğunda çıkış yolunu bulamayıp kaybolmanız ve bir evin bahçesine çıkmanız olası.
Nüfusu 160 olan bir köydeyiz. Şaka gibi geliyor dimi? Şehir hayatına bu kadar alışmış olup İstanbul’da yaşayan bizler için çok komik bir rakam. Burası denize kıyısı olmayıp bir yamaca kurulan tek köy. Tren istasyonu deniz kenarı fakat köye ulaşmak için yaklaşık 382 basamaktan oluşan bir merdiven ve buraya ulaşmak için yürümeniz gereken 10 dakikalık bir yokuş var. Fakat durun güzel haberi sona sakladık. Trenden inince 15 dakikada bir kalkan shuttle var ve kişi başı 2 euro karşılığında sizi köye çıkartıyor. Yürümeyi sevenler için veya trekking düşüncesiyle gidenler için yürünebilir bir yol. Biz yürüdük ve üzüm bağları arasında yeni bir yeri keşfetmeye yakın olmanın verdiği heyecanla yürümek keyifli oluyor. 20 dakikada çıkıyorsunuz.Köye ulaştığınızda ise sizi tek sıra halinde geçebileceğiniz büyüklükte sokaklar karşılayacak. Bu bölgenin panaromik manzara sunan tek noktasındasınız ve adeta denizle bütünleşiyorsunuz.
Vernazza’dayız. Arabanın giremediği yerdeyiz. Ne harika ama değil mi?Buranın bir diğer güzel özelliği, Cinque Terre’deki tek doğal limana sahip olan köy olması. Yamaçlarında bulunan kalenin kalıntılarından yola çıkarak, buranın 11. yüzyıldda korsanlardan korunmak amacıyla yapıldığı düşünülüyor. Kaleye çıktığınızda bütün Cinque Terre körfezine hakim oluyorsunuz.1318 yılından kalma bir de katedral var. Fakat bundan öte, berrak kristal suyu, adeta Santa Margharita katedralinin aynası konumunda.
Küçük doğal bir körfezin tam ortasında kurulu olan köyümüz Monterosso’dayız. Diğerleri arasında en büyüğü. Burada araba trafiği az da olsa var. Ayrıca Cinque terre’deki tek kumsal burada ve deniz inanılmaz güzel. Türkiye haricinde gördüğümüz en güzel denizi burada gördük.Monterosso’dayken sahil boyunca yürüyerek tünelden geçin, böylece old town’a ulaşabilirsiniz. Yediğimiz en güzel yemeği burada yedik. Old town’a girince San Giovanni Batista kilisesini göreceksiniz. Burası 13. YY’dan kalma bir gotik kilisedir.Aslında Monterosso 1948 yılında Cinque Terre’den çıkartılmış. Bunun nedeni biraz büyük olmasıymış fakat 1949’da tekrar dahil edilmiş.
Cinque Terre’de bütçenizi planlarken düşünmeniz gereken en önemli şey konaklama. La Spezia’da nispeten uygun fiyatlı bir konaklama ayarlayabilirsiniz. Fakat köylerde kalmak isterseniz fiyatlar artacaktır. Bunun haricinde 16 euro ödeyerek alacağınız günlük kart ile ulaşımınızı sağlayacaksınız.Burada yeme içme olayı paso deniz ürünleri. Hem bol hem ucuz. 5 euro ödeyerek bir basket dolusu deniz ürünleri alabilirsiniz.Alışveriş ve hediyelik eşya olayına girmek istiyorsanız bir çok küçük dükkan göreceksiniz. Bir çok el işi ürün var ve yerli halk yapıyor. Bir dükkanı kaçırırsanız sakın üzülmeyin, diğer köyde mutlaka benzer ürünlerin satıldığı başka bir dükkana rastlayacaksınız :)Kahve: Espresso 1 euroSu: 1 euroAkşam yemeği için ortalama 40 euro harcayarak kendinizi şımartabilirsiniz.
Cinque Terre’de genelde Eylül ayında yapılan festivaller görebilirsiniz. Bu festivaller genellikle hasat dönemlerinde yapılıyor ve toplu hasat kutlamaları ile zeytin içerikli oluyor :)Köylerde tek tük barlara denk gelmek mümkün. Bir tanesi Riomaggiore’de mevcut fakat gece klubü bulunmuyor.
Cinque Terre deyince aklımıza ilk gelen şeyler leziz deniz ürünleri ve limon oluyor. Burada 1 gün daha fazla kalmak isterdik. İdeali 2 gece 3 gün diyelim. Hem rahatça keşfetmek, hem doğa ile bütünleşmek hem de hiking için ideal mantıklı süre bu olacaktır. Derseniz ki biz öyle bakıp geçicez işte o zaman 1 gün de size gezmek için yetecektir ama tadını çıkaramazsınız.
Bunları yapmadan dönmeyin!Son olarak, pesto yemeden, limon ürünleri satın almadan ve deniz ürünlerinin dibine düşmeden dönmeyin.Ekin & Orçunhttp://yolkure.comhttp://instagram.com/yolkure