Afrika ülkesi Nijerya'da birkaç hafta içinde ikinci bir zincirli işkence evi ortaya çıkarıldı. Reuters haber ajansı, ülkenin kuzeyindeki Katsina'ya baskın yapan polisin dini okul görünümlü işkence evinden 67 çocuk ve erkeği kurtardığını bildiriyor. Yaşları yedi ila 40 arasında değişen kurbanlar zincirlenmiş halde bulundu. Katsina polis sözcüsü, çocuk ve erkeklere işkence evinde cinsel saldırı da yapıldığını belirtiyor. Kurtarılanlar arasında yer alan 33 yaşındaki Laval Ahmed, Bizi her gün dövüyorlardı, saldrıyorlardı ve cezalandırıyorlardı dedi. Ahmed'in verdiği bilgiye göre, işkence evinde geçirdiği iki yılda bazıları yapılanlara dayanamayarak öldü. Polis ekipleri, işkence evinin sorumlusu 78 yaşındaki Bello Abdullahi Umar adlı erkeği gözaltına aldı. Eylül ayında yine ülkenin kuzeyinde yer alan Kaduna'da yaklaşık 500 kişiyi alıkonuldukları bir binadan kurtarılmıştı. Bir ihbar üzerine binaya giren polis, alıkonulanlardan bir kısmını zincirlenmiş bir şekilde bulmuştu. Polis, binada tutulan kişilerin köleliğe maruz bırakıldığını, insanların ayaklarından zincirlendiğini açıklamıştı. Bir kısmı Nijerya dışındaki ülkelerden gelen kurbanlar, işkence, cinsel taciz ve açlığa maruz bırakıldıklarını anlatmıştı. Yaşadıklarını cehennem azabına benzeten kurbanlardan 29 yaşındaki İsa İbrahim, BBC'ye verdiği röportajda Dua edenleri dövüyorlardı. Ders çalışanları darp ediyorlardı demişti. Binaya iki hafta önce ailesi tarafından 'davranışlarını düzeltmek' amacıyla yollandığını anlatan İbrahim, polis baskınından bir gün önce kaçmaya çalışmıştı: Eski bir jeneratöre zincirlendim, ellerim bağlanarak tavandan sarkıtıldım. Çok sayıda yaram var. Neredeyse bedenimin her bölgesinden yaralandım. Uyurken bile sopalarla bizi uyandırıyorlardı. İbrahim, aç bırakıldıklarını, kendilerine yalnızca bir miktar pirinç verildiğini, orada tutulan herkesin enerjisini yitirdiğini söylemişti. İçeridekilerden bazıları, yıllardır dış dünyayı görmelerine izin verilmediğini anlatmıştı. İşkence evi ailelerden para alsa da ne bir okul ne de bir ıslahevi olarak kayıt yaptırmıştı. BBC'den İshak Halid, çocuklarını okula gönderecek parayı bulamayan ailelerin benzer yerlere çocuklarını verdiğini belirtiyor. Ülkenin kuzeyindeki kentlerde benzer birçok kurum var ve düzgün bir şekilde denetlenmiyorlar. Binadakilerin çoğu Nijerya'nın kuzeyinden olsa da bazıları da Burkina Faso'dan gelmişti. Birkaç yıldır faaliyette olduğu tahmin edilen kurumdan kurtarılan çocukların en genci beş yaşındaydı. Bazı veliler, bu okula kaydettirdikleri çocuklarını görmelerine izin verilmediğini aktarmıştı: Bu okulda böyle bir şey olduğunu bilsek çocuğumuzu yollamazdık. Onları insan olsunlar diye gönderdik ama kötü muameleye maruz kalmışlar. BBC'den İshak Halid, işkence evini şu cümlelerle haberleştirmişti: İki katlı, pembe boyalı cezaevi benzeri binanın etrafına yüksek duvarlar ve dikenli teller örülmüş. Azametli bir kapısı, ondan fazla odası ve havalandırma amaçlı küçük bir penceresi var. Binaya girdiğimde ortalığa saçılmış döşekler, kovalar, kitaplar ve kıyafetler gördüm. Polis baskınının ardından geride bırakılan nesnelerdi bunlar. Binanın yakınlarında yaşayanlar ise öğrendikleri karşısında şok olmuş. Konuştuğum bazı mahalle sakinleri, yan binalarında böyle bir yerin bulunduğuna inanmakta zorluk çektiklerini söylüyor.