Dağdaş, malaklıların mevsime göre bakımlarının farklılık gösterdiğini ifade ederek, "Malaklıların özellikle kışın bakımları daha da zor oluyor. Günlük sıcak sularını koyuyorum, mezbaha mezbaha gezip onlar için özel et getiriyorum. Kuru yerde yattığı zaman soğukta hasta olduklarından dolayı kulübelerine otlardan hasır yapıyorum. Bunların karnı doymadı mı bakımları yapılmadı mı olmuyor. İşim, gücüm bunların bakımı. Sabah kalkarım, yaraları, hastalıkları var mı, yiyip içiyorlar mı, devamlı bunlarla uğraşırım. Çünkü benim işim bu." ifadelerini kullandı. - "Bunlar benim çocuklarım gibi" Şu an 15 gün önce doğan 6 eniğe adeta gözü gibi baktığını anlatan Dağdaş, şunları kaydetti: "Malaklılarda her yaşın ayrı bir bakımı gerekiyor. Soğuk olduğu zaman enikleri genellikle sıcak odaya alıyorum. Sobalarını yakarım. Bunların yumurta, süt ve buğday unundan oluşan yal dediğimiz özel yemeği var. Onları veririm. Özellikle eniklerin bakımı çok önemli. Bunlar benim çocuklarım gibi, hiç ayrım yapmıyorum. Sabahtan akşama kadar bunlarla oynarım, çocuklarıma nasıl ilgi gösteriyorsam bunlara da aynı. Seviyorum, hobim bu." - "Şöhreti günden güne artıyor" Aksaray Malaklısı Irkları Geliştirme Derneği (AKMİD) Başkanı Muammer Tıpırdamaz ise malaklıların Aksaray iline özgü bir köpek cinsi olduğunu, şehrin adeta bir markası haline geldiğini vurguladı. Türkiye ve dünyanın birçok yerinden malaklılara yönelik talep geldiğine işaret eden Tıpırdamaz, "Malaklıların şöhreti günden güne artıyor. İlimizde 50'ye yakın malaklı üreticisi mevcut. Özellikle aslanı andırması ve iri cüsseli olmasından dolayı malaklılarımıza birçok yerden ilgi duyuluyor. Başta yurt içi olmak üzere Çin, Amerika, Arjantin ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden malaklılarımıza talep var. Buradaki yetiştiricilerimiz gelen taleplere yetişemeyecek durumda." diye konuştu.