3 yıl süren ve tam 7 bin kilometrelik göç! Besin değerleri de ilginç
22.11.2023 - 19:14 | Son Güncellenme:
İHA
Yılan balıkları ile ilgili yapılan araştırma okuyanları hayli şaşırtıyor. Dünyada sadece Meksika’nın Saragossa Körfezi’nde ürüyorlar ve 7 bin kilometrelik yolculukları sonucu Ege kıyılarına ulaştılar. Yılan balıklarının tam 3 yıl süren göçlerinin yanı sıra besin değerleri de hayli ilginç bulundu.
Dünyada sadece Meksika’nın Saragossa Körfezi’nde üreyen ve yaklaşık 3 yıl süren 7 bin kilometrelik yolculukları sonrası Ege kıyılarına ulaşan yılan balıkları ADÜ Teknokent’te 17 adet patentli proje çalışmalarını sürdüren Karya Farma tarafından incelemeye alındı. Yılan balıkları 3 yıl süren 7 bin kilometrelik göçleri kadar içerdiği besin değerleri ile de ilginç bulundu.
Meksika’dan Aydın ve Muğla il sınırları içerisinde yer alan Bafa Gölü’ne gizemli bir yolculukla göç ederek gelen yılan balıklarının pek çok hastalığa da iyi geldiği ortaya çıktı.
Meksika’nın Saragossa Körfezi’nden yola çıkıp Okyanusu aşarak, Cebelitarık Boğazından geçip, Akdeniz üzerinden Ege sularına gelen, Ege’de Büyük Menderes Nehri vasıtasıyla Bafa Gölü’ne gelip yaşam döngülerine devam eden yılan balıklarını incelemeye aldıklarını belirten Karya Farma HBX Ar-Ge Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, “Yılan balıkları gizemli yolculukları kadar taşıdığı besin değerleri de ilginç çıktı” dedi.
Başta Aydın ve Ege illeri olmak üzere ülke genelinde pek çok endemik bitki üzerinde yaptıkları araştırma ve incelemelere bu defa yılan balığını da eklediklerini kaydeden Başlık, “Yılan balıkları Aydın için incir, zeytin, kestane ve kekik gibi ilginç ve gizemlidir. Bu kapsamda da çalışma yaptık. Laboratuvar ortamında yaptığımız çalışmalarda 100 gram yılan balığında 26 mg kalsiyum, 3 bin 787 İU A vitamini, 1.8 mg C vitamini, 0,64 mg demir ortaya çıktı.
Aynı zamanda protein, Omega-3 yağ asitleri, vitamin ve mineral kaynağı bakımında oldukça zengin ve yüksek yağ içeren yılan balıklarının lezzetinin yanında başta kanser hastalarının tedavisi olmak üzere fosfor bakımından zengin olması açısından da nörodejeneratif hastalıklar ile birlikte pek çok klinik tedavilere destek olarak kullanılabilmesi için üzerinde çalışmalar başlattık” dedi.
