26.10.2009 - 12:24 | Son Güncellenme:
SAMSUN’un Havza İlçesi’nde 18 yaşına girmesine 10 gün kalan sevdiği O.Ş. ile birlikte İstanbul'a kaçan 17 yaşındaki Y.B., türkücü Mahmut Tuncer'in televizyon programına izleyici olarak katılınca, annesi tarafından tanındı. Annenin polisi araması üzerine kaçak aşıklar stüdyoda yakalandı.FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZO.Ş. ile Y.B. ailelerinin evliliğe izin vermemesi üzerine birlikte kaçmaya karar verdi. Kızın bulunması için ailesi tarafından yapılan başvurular sonuç vermedi. Cumartesi akşamı Mahmut Tuncer'in bir televizyon kanalında hazırlayıp sunduğu ve çiftlerin hayırseverlerin yardımı ile evlendirildiği ‘Mahmut Tuncer Show' programını izleyen anne Bağdagül B., İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü arayarak kaçırılan kızını televizyonda gördüğünü bildirip, yakalanıp kendisine teslim edilmesini istedi.Mahmut Tuncer, bir çiftin evliliği için hazırladığı programı sürdürürken, stüdyoya sivil polislerin gelmesi üzerine neye uğradığını şaşırdı. Polislerin durumu anlatması üzerine, yakınlarıyla birlikte geldiği stüdyoda izleyiciler arasında bulunan çifti kameraların önüne alan Mahmut Tuncer, kızını görüp tanıyan Samsun’un Havza İlçesi'nde oturan annesi 2’si kız 4 çocuk annesi Bağdagül B. ile bağlantı kurulmasını istedi.Telefona bağlanan Bağdagül B., tüm ısrarlara rağmen sanayi sitesinde çalışan O.A.'ya kızı vermeyeceğini söyledi. Polisler, canlı yayında ailesinin yanına dönmeyeceğini ve mutlaka sevdiği gençle evlenmek istediğini söyleyen Y.B.’nin eve dönmek istememesi halinde Sosyal Hizmetler Yetiştirme Yurdu’na teslim edileceğini, 18 yaşına kadar burada tutulabileceğini bildirdi.Anne Bağdagül B. Buna rağmen kızını vermeyeceğini ve eve götürmek için tüm gücüyle çaba harcayacağını anlattı. Emekli eşi Ali B.’nin birahanede olduğunu ve gece yarısından önce dönmeyeceği için onunla görüşemeyeceklerini anlatan anne Bağdagül B., kızının kendisine verilmesini istedi.Mahmut Tuncer bunun üzerine kaçak aşıkları sivil polislere teslim etti. Poliste ifadeleri alınan genç aşıklardan Havza 25 Mayıs İlköğretim Okulu mezunu Y.B. sosyal hizmetler yurduna yerleştirildi.Eve dönünde olanları öğrenen kızın babası Ali B. eşi ile birlikte gazetecilerle konuşmak istemezken, kızlarını almak için sonuna kadar çaba harcayacaklarını söylemekle yetindi.İhsan DÖRTKARDEŞ- Yaprak KOÇER/ SAMSUN, (DHA)
Pazarcılık yapan komşusu gençle girdiği ilişki sonucu hamile kalmış...KIRIKKALE’de, komşuları olan pazarcı gençle girdiği ilişki sonucu hamile kalan lise 1'inci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki H.D., ‘karnım sürekli şişiyor, kist var’ diyerek annesiyle geldiği hastanenin tuvaletinde doğum yaptı. Liseli H.D. bebeği tuvalette bırakıp gizlice hastaneden kaçarken, görevliler tarafından bulunan kız bebek kuvöze alınmasına rağmen kurtarılamadı. Polis tarafından evinde bulunan ve kanaması olduğu gözlenen H.D. hemen hastaneye kaldırılarak ameliyatla kurtarılırken, bebeğin babası olduğu belirtilen 17 yaşındaki pazarcı M.K. gözaltına alındı.Kırıkkale’nin Yenimahalle Semti'nde oturan ve lise 1'inci sınıfta okuyan H.D., dün saat 22.00'de karnının sürekli ağrıdığını söyleyerek annesi ile birlikte Kırıkkale Hacı Hidayet Doğruer Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne geldi. ‘Karnım sürekli şişiyor, kist var’ diyen liseli H.D.’nin hastanede yapılan muayenesinde hamile olduğu ortaya çıktı.BEBEĞİ TUVALETTE DOĞURUP KAÇTIbr> Hastaneye yatırılan H.D., bir süre sonra hastanenin tuvaletine girip bir kız bebek dünyaya getirdi. Bebeği tuvalette bırakan H.D. hastaneden gizlice kaçmayı başardı. Bir süre sonra görevlilerin tuvalette bulduğu kız bebek hemşireler tarafından hemen kuvöze alınırken, hastane yetkilileri durumu polise haber verdi. Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerinin yaptığı çalışma sonucu H.D. annesi ile birlikte gittikleri evlerinde yakalandı. Kanaması olduğu gözlenen H.D., annesiyle birlikte hemen hastaneye getirildi. Kanaması durdurulamayan H.D. ameliyata alınarak kurtarıldı. Doktorlar, H.D.’nin hastaneye getirilmemesi halinde ölebileceğini söyledi KUVÖZE KONULDU AMA KURTARILAMADI Tuvalette bulunduktan sonra hemen hastanedeki küvöze alınan kız bebek ise saat 02.30’da yaşamını yitirdi. Bunun üzerine H.D., mahalle komşuları olan M.K. ile girdiği ilişki sonucu hamile kaldığını itiraf etti. Liseli H.D. hastanede müşahade altında tutulurken, polis bebeğin babası olduğu belirtilen ve Kırıkkale’de pazarcılık yapan M.K.'yı gözaltına aldı.H.D.’nin 8 aylık hamile olduğunu ve erken doğum yaptığını belirten hastane yetkilileri, tuvalette bulunan bebeğin yaşatılması için tüm çabanın sarf edildiğini, ancak kurtarılamadığını belirtti.Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
ORDU'nun Aybastı İlçesi'nde lise öğrencisi 18 yaşındaki Hakan Ceylan, kendisini terk ettiğini öne sürdüğü aynı yaştaki kız arkadaşı Müjgan Öz'ü bıçaklayarak öldürdü, araya giren arkadaşını da yaraladı.Olay bugün saat 11.00 sıralarında Aybastı Çok Programlı Lisesi'nde meydana geldi. Son sınıf öğrencileri Hakan Ceylan ile Müjgan Öz bir süre arkadaşlık yaptı. Öz, geçen hafta Ceylan’a başkasını sevdiğini, bu nedenle ayrılmaları gerektiğini söyledi.Hakan Ceylan sevdiği kız arkadaşının terketmesi üzerine bugün kendisiyle teneffüste tartıştı. Sınıf içerisinde çıkan tartışmanın şiddetlenmesi üzerine Ceylan üzerinde taşıdığı bıçağı çıkarıp kız arkadaşı Müjgan Öz'e defalarca sapladı. Olayı gören 18 yaşındaki öğrenci Nazım Bülbül araya girdi. Bülbül de elinden aldığı bıçak darbesi ile yaralandı. Ağır yaralı Müjgan Öz, kaldırıldığı Aybastı Devlet Hastanesi'nde kurtarılamadı. Nazım Bülbül'ün ise sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Olayın ardından Hakan Ceylan gözaltına alındı.Gölköy Kaymakamı olan ve vekaleten Aybastı Kaymakamlığı'nı sürdüren Ediz Sürücü, konunun çok yönlü araştırıldığını, öğrencinin gözaltında olduğunu söyleyerek, “Okul Müdürümüz Temel Yılmaz da cinayet nedeniyle şoka girip, fenalaştı. Kendisine hastanede serum takıldı. Çok üzücü bir olay yaşadık. Savcılığın soruşturması sürüyor” dedi. Vücudunda 5 bıçak darbesi belirlenen ve boğazında da kesik olan Müjgan Öz’ün cenazesi otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.Ferudun ALTUNTAŞ/ AYBASTI(Ordu), (DHA)
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA) İZMİR'deki bir bankada müdür yardımcısı olarak görev yapan Ö.B.S., birlikte olduğu doktor sevgilisi O.M.E.'nin kendisini dövdüğünü, sevişirken çektiği çıplak fotoğraflarını yakınlarına gönderip şantaj yaptığını belirterek savcılığa şikayet etti. Soruşturma sonucu, doktor O.M.E., ‘nitelikli cinsel saldırı, hürriyettinden yoksun bırakma, özel hayatın gizliliğin ihlali ve şantaj’ suçundan tutuklandı. Hakkında 27.5 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan O.M.E., bankacı sevgilisi Ö.B.S. şikayetinden vazgeçince önce tahliye edildi, daha sonra beraatine karar verildi. Doktor ile banka müdür yardımcısı arasında filmleri aratmayan büyük aşk, 2003 yılında başladı. Alsancak'taki özel bir bankada müdür yardımcısı olarak çalışan Ö.B.S. ile müşterisi olan evli Doktor O.M.E. arasındaki dostluk bir süre sonra aşka dönüştü. Ö.B.S., birlikte yatla tatil yaptığı doktor sevgilisinden bir süre sonra hamile kaldı daha sonra da bebeğini aldırdı. Araları açılan çiftten doktor O.M.E., iddiaya göre bankacı sevgilisi Ö.B.S.'yi bir tartışma sonrası zorla otomobile bindirip kaçırdı, zorla cinsel ilişkiye girdi. Sevişirken çektiği fotoğrafları da Ö.B.S.'nin, şimdiki eşi M.S.'nin eski eşi N.T.'nin kuaför dükkanına zarf içinde bıraktı.SAVCILIĞA ŞİKAYET ETTİ Fotoğrafların herkes tarafından görülmesi üzerine çılgına dönen Ö.B.S., 28 Kasım 2008'de savcılığa gidip doktor sevgilisi hakkında şikayetçi oldu, çıplak fotoğrafları da delil olarak sundu. Ö.B.S., şikayet dilekçesinde şöyle dedi: “2003 yılında bankada çalışırken kendisiyle tanıştım. Bir yıl boyunca birlikte yaşadık. Kendisi evli olduğu için nikah yapmadık. Eşi yabancı uyruklu olduğu için O.M.E.'nin evinde kalıyordum. Ailem evli biriyle yaşamama karşı geldi. 2005 yılında yine birlikte yaşamaya başladık. 2007 yılında hamile kaldım, çocuğu aldırdım. Ben kendisiyle evlenmek istiyordum. Ama kendisi boşanmadığı için evlenemedik. Ben de M.S. ile evlendim. Beni otomobille zorla kaçırıp dövdü, ırzıma geçti. Sevişirken fotoğraflarımı zorla çekti. Kendisinden şikayetçiyim.”TUTUKLANDI,Şikayeti değerlendiren savcılığın talebi üzerine O.M.E. ‘nitelikli cinsel saldırı’, ‘hürriyetti tahdit’, ‘özel hayatın gizliliğin ihlal’ ve ‘şantaj’ suçundan 17 Mart'ta tutuklandı. Doktor hakkında Ağır Ceza Mahkemesi'nde 27.5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. 4 ay tutuklu kalan sanık O.M.E., suçlamaları kabul etmedi. O.M.E. ifadesinde şunları söyledi: “Kendisiyle bankada çalışırken tanıştım. İkimiz de evliydik. Aramızda yakınlaşma oldu. Dört yıl kadar aile hayatı yaşadık. Benden hamile kaldı, çocuğu aldırdık. Ailesi ilişkimizi duyunca aramız açıldı. 21 Eylül 2008'de fiilen ayrıldık. Kendi isteğiyle ilişkiye girdim. Birlikte yurt içi ve yurt dışı gezilerine gittik. Deniz kenarında en son otomobilde kendi isteğiyle birlikte olduk. Kendisini zorla kaçırıp ırzına geçmedim. Evlenemediğimiz için Ö.B.S.'nin babası beni tehdit etti. Çıplak resimlerimizi kendi rızasıyla çektim. Şikayette bulunduğunu öğrenince bunu eşinin eski eşi olan bayanın dükkanının kapısının altından attım. Fotoğraflar kapalı zarf içerisindeydi. Tehdit ve şantaj kastım yok. Birlikte mutluyken çektirdiğimiz resimleri de delil olarak sunuyorum.” ŞİKAYETTEN VAZGEÇİNCE BERAAT ETTİ Hakim huzurunda ifade veren Ö.B.S. ise savcılıktaki dilekçesinin aksine şikayetinden vazgeçti. Ö.B.S., “Kendisiyle evlenemediğimden ailem baskı yaptı. Ben de depresyona girdim. Bana zorla tecavüz etmedi. Aileme aklanmak, çevreme ve arkadaşlarıma karşı kendimi savunmak için dilekçemde o şekilde yazdım. Bu olayın bu dereceye geleceğini hiç düşünmedim. Şikayetimi geri alıyorum” dedi. Doktor O.M.E., dört ay tutuklu kaldıktan sonra 2 Temmuz'da tahliye edildi. Yapılan son duruşmada da savcı, şikayetin geri çekilmesi ve olayların rızayla gerçekleştiğini belirlenmesi üzerine sanıkla ilgili davanın düşürülmesini talep etti. Mahkeme heyeti de talebe uyarak sanık doktor O.M.E.'nin beraatine karar verdi.
Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS (Muğla), (DHA) MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde kız arkadaşı 27 yaşındaki Gülay Akbaş'ı çalıştığı işyerinde pompalı tüfekle 8 el ateş ederek öldüren zanlı 28 yaşındaki İ.Y.'nin, cinayeti kıskançlık nedeniyle işlediği öğrenildi. Olay, dün saat 19.00 sıralarında Marmaris Kemal Elgin Bulvarı üzerinde bulunan Point Center Alışveriş Merkezi'nin içindeki Mega Süper Market'te meydana geldi. İki yıldır birlikte olan ve evlilik planları yaptıkları belirtilen Gülay Akbaş ile İ.Y. arasında tartışma çıktı. Gülay Akbaş, İ.Y.'yi “Seni terk ediyorum, beni rahatsız etme” diyerek terk etti. Akbaş, ardından süper markete giderek çalışmaya devam etti. Yaşananlar üzerine kız arkadaşına sürekli cep telefonu ile mesaj çeken İ.Y., Akbaş'ın telefonunu kapatması üzerine evinde bulunan ruhsatsız pompalı tüfeğini alarak alışveriş merkezine gitti. Pompalı tüfeğini ceketinin altına saklayan ve alışveriş merkezi önünde havaya ateş eden İ.Y., özel güvenlik görevlilerini de etkisiz hale getirerek kız arkadaşının kasiyer olarak çalıştığı markete girdi. Elinde pompalı tüfekle bağıran İ.Y.'yi gören müşteriler bağırıp kaçışmaya başlarken, İ.Y. kasada oturan sevgilisi Akbaş'a elindeki pompalı tüfeği doğrulttu. Ardından “Sen beni terk edemezsin, beni aldatamazsın ben oyuncak değilim” diyerek 8 el ateş etti. Karın bölgesinden üç, boyun kısmından bir saçma yarasıyla yaralanan Akbaş olay yerinde hayatını kaybetti. Olay yerinden elindeki pompalı tüfekle kaçmaya çalışan İ.Y., alışveriş merkezinin ön girişinde sivil bir polis memuru tarafından yakalandı. Elinden silah alınıp etkisiz hale getirilen cinayet zanlısı gözaltına alınıp Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'ne götürüldü. İ.Y, polisteki ilk ifadesinde, cinayeti kıskançlık yüzünden işlediğini öne sürdü. İ.Y. Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Büro Amirliği'nde verdiği ifadesinde, “Çok seviyordum, beni aldattı, aşkıma karşılık vermedi. Amacım evlenmekti. Yaşanan tartışmalar sonrası kendimi kaybettim ve kaldığım evde bulunan pompalı tüfeği alarak iş yerine gittim. Amacım öldürmek değil korkutmaktı. Bir anlık öfke hayatımı bitirdi. Kıskançlık yüzünden cinayeti işledim” dedi. Asayiş Büro Amirliği sivil polisleri, İ.Y. ve Gülay Akbaş'ın cep telefonlarını incelemeye aldı. Asayiş Büro Amirliği'nde gözaltında tutulan İ.Y., delil ve evrakların tamamlanmasının ardından nöbetçi savcı talimatıyla mahkemeye sevk edilecek. Gülay Akbaş'ın cenazesi ise Marmaris Devlet Hastanesi Morgu'nda yapılan ön incelemeden sonra İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
' 'Erkek olsaydın da başkaları ile yatmasaydım' cinayetinin fotoları mahkemeye sunuldu.İstanbul'da “Sen erkek olsaydın da başkaları ile mesajlaşıp yatmasaydım” dediği için eşi tarafından öldürülen 28 yaşındaki hemşire Dilek Daşdanoğlu’nun erkek arkadaşı O.D. İle çekilmiş samimi fotoğraflarını ile cep telefonları ile birbirlerine gönderdikleri mesajların dökümünü mahkemeye delil olarak sunuldu.Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Nöroşirurji Bölümü’nde hemşire olan Dilek Daşdanoğlu’nu 19 Temmuz günü, Bakırköy'de öldüren ve haksız tahrik altında cinayetten 18 yıldan 24 yıla kadar hapsi istenen Tahir Daşdanoğlu, hakim karşısına çıktı.Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına Dilek Daşdanoğlu’nun babası Ali Bandırmalıoğlu ve kardeşi Akın Bandırmalıoğlu da katıldı. Tahir ifadesinde şunları söyledi: “Boşanma davamız devam ederken eşim beni aradı ve oğlumuzla havuza götürmemi istedi. Havuza gittik. Aramızda bir yakınlaşma oldu. Daha sonra Bakırköy’de bulunan benim evime geldik. Çocuğumu teyzeme gönderdim. O gece birlikte olduk. Olay günü sabah kalktık. Eşim televizyon izliyordu. Cep telefonları sehpanın üzerindeydi. Bende gayri ihtiyari telefonuna baktım.Özellikle Onur isimli bir şahısla aşk,meş ve cinsel içerikli karşılıklı mesajlaştığını gördüm. Bunun üzerine ’Utanmıyor musun ?’ dedim. O da bana 'Sen erkek olsaydın da başkaları ile mesajlaşıp yatmazdım. Kiminle yatıp yatmayacağımın hesabını sana mı vereceğim’ diyerek bana tokat atıp hakaret etmeye başladı.Ben de korkutmak amacıyla büfede bulunan silahı aldım. Elimde yastık vardı. Eşimi iteklerken koltuğa düştü. Boğuşma sırasında silah ateş aldı. Yastığı kaldırdığımda eşim yaşıyordu. Hemen ambulansı aradım ve panikleyerek kaçtım. Daha sonra da silahımla birlikte gelerek teslim oldum. Böyle olmasını istemezdim, çok pişmanım.” İfadesinden sonra söz alan Tahir Daşdanoğlu’nun avukatı Azer Yolcu, mahkemeye delillerini sundu. Mahkeme delil fotoğraflarda yer alan ve mesajlarda adı geçen O.D.’nin tanık olarak dinlenmesine karar verdi.
Kamil AKYOL/DEMİRCİ (Manisa), (DHA) MANİSA'nın Demirci İlçesi'ne bağlı Hüdük Köyü'nde, bakkal dükkanı işleten 25 yaşındaki Günhan Özer, 14 yaşındaki baldızı B.S.'yi kaçırdı. Bir gece dağda tuttuğu küçük kıza tecavüze yeltendiği ancak başarısız olduğu belirtilen Özer, ertesi gün pişmanlık duyup B.S.'yi evine teslim etti. Özer, şikayet üzerine tutuklanıp cezaevine gönderildi. Olay, önceki gün Demirci'nin Hüdük Köyü'nde meydana geldi. Köydeki bakkalı işleten 2 yıllık evli Günhan Özer, akşam evlerine gittiğinde tek başınayken bulduğu baldızı B.S.'yi tehdit edip korkutarak dağa götürdü. B.S.'yi evde bulamayan yakınları, durumu jandarmaya haber verdi, ancak aramalardan sonuç elde edilemedi. Dağlık bölgeye götürdüğü baldızına, iddiaya göre, gece boyunca tecavüz etmeye kalkışan ancak başarısız olan Özer, daha sonra yaptıklarından pişmanlık duydu. Gün ışıyınca köye dönen Özer, baldızı B.S.'yı evine teslim etti. Ailesinin şikayeti üzerine jandarma, Günhan Özer'i gözaltına aldı. Demirci Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen B.S.'nin bekaretinin bozulmadığı saptandı. Buna rağmen, sorgusunun ardından Adliye'ye sevk edilen bakkal Günhan Özer, ‘küçük yaşta çocuğu zor kullanıp alı koymak’ ve ‘tecavüze yeltenmek’ suçlarından tutuklanıp cezaevine gönderildi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bu arada Özer'in çocuksuz eşinin de eşyalarını toplayıp evi terk ettiği, anne- babasının yanına sığındığı öğrenildi.
Kalacak yeri olmayan yurttan kaçan genç kızı marinadaki arkadaşlarının yatına götürüp götürüp bıçak zoruyla tecavüz ettiler.Edinilen bilgiye göre, Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalan 14 yaşındaki M.G., Bahçelievler' de gittiği bir internet cafede S.A ve S.O ile tanıştı. Konuşma sırasında kalacak yeri olmadığını söyleyen kıza yer ayarlayacaklarını iddia eden S.A ve S.O., M.G.yi de yanlarına alarak Ataköy Marina' da bulunan bir arkadaşlarının yatına götürdü.Burada tecavüze uğradığını öne sürerek karakola başvuran M.G, ifadesinde yatta bir süre sohbet ettikten sonra yattaki tuvalete girmek istediği sırada yanına gelen S.A. kendisiyle birlikte olmak istediğini söyledi. Teklifi reddetmesi üzerine cebinden bıçak çıkararak M.G' nin boğazına dayayan S.A burada genç kıza tecavüz etti. Karakola gelerek gözyaşları içerisinde tecavüze uğradığını öne süren M.G. verdiği ifadede tecavüzün ardından S.O' nun da kendisiyle beraber olmak istediğini ancak bağırması üzerine vazgeçerek kendisini taksiye bindirdiğini söyledi.ŞÜPHELİLER İDDİALARI REDDETTİ14 yaşındaki M.G' nin şikayeti üzerine harekete geçen Bakırköy Asayiş Büro Amirliği' ne bağlı ekipler olaya karışıtığı iddia edilen S.A ve S.O' yu Bahçelievler' de gözaltına aldı. Kartaltepe Polis Merkezine getirilen şüpheliler ifadelerinde M.G' ye tecavüz ettikleri iddiasını reddetti. İfadelerinin alınmasının ardından S.A ve S.O Bakırköy Adliyesi' ne getirilerek savcıya ifade verdi.Tecavüz suçlamalarını reddeden şüpheliler gazetecilerin sorularını ' Tüm gerçekler Adli Tıp raporunda ortaya çıkacak. Tecavüz iddiası doğru değil' şeklinde cevap verdi. S.O ifadesinin alınmasının ardından savcılık tarafından serbest bırakılırken bilgisayar teknisyeni S.O. ise mahkemeye sevkedildi. S.O. da çıkarıldığı nöbetçi mahkemede denetimli serbestlik uygulamasına tabi tutularak serbest bırakıldı. S.O.'nun kaçması ihtimaline karşı her gün belirlenen bir polis merkezine giderek imza atması gerekiyor.
Eskişehir’de uğradığı tecavüz sonucu hamile kalan 16 yaşındaki genç kızın zorla alıkonulduğu evde dünyaya getirdiği bebeği para karşılığı aldığını iddia eden kadın eşine mektupla olayı anlatıp kaçtı.Emniyet güçleri, bebeği alıp çocuk esirgeme kurumuna teslim ederken, kaçan kadın hakkında "çocuğun soy bağını değiştirmek" suçundan soruşturma başlatıldı.AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Kız Yetiştirme Yurdunda kalırken geçen yıl dışarıda tanıştığı ve arkadaş olduğu S.E’nin (17) tecavüzü sonucu hamile kalan E.K’nin (16), cezaevinde tutuklu bulunan S.E’nin yakınları G.Ö. (62), kızı S.A. (47) ve oğlu K.Ö. (30) tarafından kaçırılıp zorla alıkonulduğu öne sürülen evde dünyaya getirdiği bebeği, para karşılığı A.K. adlı kadından aldığını iddia eden G.S. (38), eve mektup bırakıp kaçtı.Şüpheli G.S’nin 80 yaşındaki eşi H.S’ye şu anda 3 aylık olan ve nüfusuna geçirdiği söz konusu kız bebek A.S’yi 2 bin lira karşılığında bir kadından aldığını belirtip kaçtığı öne sürüldü.H.S’nin olayı polise bildirmesi sonucu teslim alınan 3 aylık bebek A.S, Çocuk Şube ekiplerince Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim edildi ve kaçan G.S. hakkında "çocuğun soy bağını değiştirmek" suçundan yasal işlem başlatıldı.Öte yandan çocuğunun para karşılığı satıldığını iddia eden şikayetçi 16 yaşındaki E.K. ise dünyaya getirdiği bebeğinin erkek olduğunu ifade etti.Kaçmadan önce Cumhuriyet Savcılığınca kan örneği alınan G.S, mağdur E.K. ve 3 aylık bebek A.S’den alınan kan örnekleri DNA testi için Adli Tıp Kurumuna gönderildi.Emniyet güçleri, buradan gelecek sonuca göre, söz konusu bebeğin mağdur E.K’ya mı yoksa diğer şüphelilere mi ait olduğunu saptayacak ve soruşturmayı o yönde sürdürecek.Bu arada 20 Şubatta tutuklanan S.E. "tecavüz", 17 Ağustosta tutuklanan G.Ö, kızı S.A. ve oğlu K.Ö. de "İnsan ticareti yapmak, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak ve kasten yaralama" suçlarından halen cezaevinde bulunuyor.Söz konusu tecavüz olayı, E.K’nın, geçen yıl karnının şişmesi sonucu yurt yönetimine tedavi olmak amacıyla başvurması ve hastanedeki muayenesinde hamile olduğunun saptanması üzerine ortaya çıkmıştı.Hamile olduğu anlaşılınca gönderildiği Kadın Sığınma Evinde kalırken sokakta yürüdüğü sırada kaçırılıp bir evde alıkonulan E.K’nın bir ebe yardımıyla dünyaya getirdiği bebeğin para karşılığı satıldığı iddiası da bir fırsatını bulup kaçan mağdur genç kızın polise şikayette bulunması sonucu soruşturma konusu olmuştu.
'Ben erkek değilim ama erkek olsaydım...'Antalya’da kendisini aldattığını ileri sürdüğü 7 aylık hamile eşini 5 yerinden bıçaklayarak öldüren sanık Suat Dalgakıran, karar duruşmasına çıktı.Dalgakıran’ın avukatı Binnur Türkoğlu, ölen Fatma Dalgakıran’ın, eşini aldattığını öne sürerek, mahkeme başkanına “Ben erkek değilim ama erkek olsaydım, yatağımda başka bir erkeği affetmezdim. Siz de Türk erkeğisiniz. Kararı siz erkeklere bırakıyorum. Ben bir kadınım, bu dava benim değil, sizin davanız” diye konuştu. Sanık Dalgakıran, ağır tahrik indirimi uygulanarak 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
ADANA’nın Ceyhan İlçesi’nde hamile eşi 25 yaşındaki Rabia Akkılıç’ı av tüfeğiyle öldürdüğü iddiası ile aranan 26 yaşındaki Murat Akkılıç, gizlendiği akrabasının evinde yakalandı.Esentepe Mahallesi’nde 12 Eylül’de meydana gelen olayda, iddiaya göre işsiz Murat Akkılıç, 1 çocuk annesi ve 3 aylık hamile olan eşi Rabia Akkılıç’ı av tüfeğiyle başına ateş ederek öldürdü. Rabia Akkılıç’ı bir tanıdıklarının kızlarının sevdiği ile kaçmasına yardımcı olduğu için çıkan tartışmanın ardından öldüren Murat Akkılıç, olaydan sonra kayıplara karıştı. Polis, takibe aldığı cinayet şüphelisinlısının Botan Mahallesi’ndeki bir akrabasının evinde gizlendiğini öğrenince operasyon için düğmeye bastı. Sabaha karşı eve baskın yapan polis, Akkılıç’ı kıskıvrak yakaladı. Şüpheli, ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde, Kur’an kursunda tanıştığı genç kızı, "muska yapmakla tehdit ederek taciz ettiği" iddia edilen imam hakkında suç duyurusunda bulunuldu.İddiaya göre, Perşembe beldesine bağlı bir köyün camisinde yetişkinler için açılan Kur’an kursuna katılan E.K. (18), imam R.B. (54) tarafından ramazan ayından önce verilen derslere katıldı. Kurs sırasında tüm öğrencilerin cep telefonu numaralarını aldığı öne sürülen imam R.B, derslerin tamamlanmasından bir süre sonra genç kızın cep telefonuna sevgi sözcükleri içeren mesajlar attı.Görüşme talebinin reddedilmesi üzerine "ailesine muska yapmak ve köyde adını kötüye çıkarmakla" tehdit ettiği genç kızın evine de gittiği ileri sürülen imamın, E.K’yi burada taciz ettiği öne sürüldü.Genç kızın ailesi, komşularının imamı evlerinden çıkarken görmesi ve kızlarının hareketlerinden şüphelenmeleri üzerine E.K’den durumu öğrenmeleri üzerine Çaycuma Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Savcılığa suç duyurusunda bulunan ailenin imamın genç kıza cep telefonundan attığı mesajları delil olarak sunduğu da öğrenildi.İmam R.B. ise iddialarla ilgili, genç kızla sadece mesajlaştığını ve taciz olayının söz konusu olmadığını söyledi.
KASTAMONU'nun Daday İlçesi'ne bağlı Karamuk Köyü'nde oturan 49 yaşındaki H.K. evinde muhtar İ.M. ile birlikte yakaladığı eşi 44 yaşındaki T.K.'yi öldürdü. Muhtarı da yaralayan H.K. yakalandı.Olay, Daday İlçesi'nin Karamuk Köyü'nde dün akşam meydana geldi. H.K., aynı köyde oturan komşusunu ziyaret etmek üzere evden çıktı. Bir süre sonra evinde bir şey unuttuğunun farkına varan H.K. döndüğünde köy muhtar İ.M’nin otomobilini evinin önünde gördü.Hemen eve giren H.K., eşi T.K.ile köy muhtarı İ.M.'yi uygunsuz halde yakaladı. H.K. yanında taşıdığı tabanca ile eşi ve muhtara ateş etti. Bu olayı duyan H.K.'nin yeğeni durumu jandarma ekiplerine haber verdi. Köye gelen jandarma, H.K.'yi yakaladı.Eşi tarafından yaralanan T.K. ile köy muhtarı İ.M., Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. T.K. tüm çabalara rağmen kurtarılamazken, muhtar İ.M. yoğun bakıma alındı. H.K. ifadesinin alınması ardından sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.T.K, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Muhtar İ.M’nin tedavisinin sürdürüldüğü bildirildi.H.K, ifadesinin alınmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandıDHA
AKSARAY’da evinde boğazı kesilerek öldürülmüş olarak bulunan 22 yaşındaki Kübra Kocatürk’ün, kolundaki 5 altın bileziğin de çalındığı tespit edildi. 9 aylık kızı Melike yanındayken öldürülen Kübra Kocatürk’ün yapılan otopsisinde başına sert bir cisimle vurulduğu, boğazının 3 ayrı yerinden kesildiği ve vücudunun 20 yerinden bıçaklandığı ortaya çıktı.Meydan Mahallesi 697’nci Sokak’ta bulunan Zehra Hanım Apartmanı’nda dün saat 16.00'da meydana gelen olayda, 48 yaşındaki Naciye Kocatürk, evinde börek yaparken akrabası olan bir çocukla gelini Kübra Kocatürk’e börek gönderdi. Kocatürk, çocuğun bir süre sonra gelip kapının zilini çaldığını ancak açan olmadığını ve içerdeki çocuğun da ağladığını söylemesi üzerine, hemen gelinin evine gitti. Kapıyı zorlamasına rağmen açamayan Kocatürk, bir yakınına haber vererek çilingir getirmesini istedi. Eve gelen çilingir kapıyı açınca, Naciye Kocatürk gelini Kübra Kocatürk’ü yerde kanlar içinde buldu. 9 aylık torunu Melike Kocatürk’ün de annesinin yanında ağlayarak gören Naciye Kocatürk sinir krizleri geçirdi. Olayın yerine polis ekipleri ve 112 acil servis ekipleri çağırıldı. İlk belirlemelere göre, boğazı bıçakla kesilerek öldürülen Kübra Kocatürk’ün cesedi, otopsi yapılmak üzere Aksaray Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. 9 aylık çocuğu Melike Kocatürk de yakınlarına teslim edildi.ÇOCUK ANNESİNİN YANINDAYDIEvin hemen yanında bulunan otoparkta yıkamacılık yapan 28 yaşındaki Ergün Yılmaz, “Otoparkta araç yıkadığım sırada hemen bitişikte bulunan apartmanda bağırma ve ağlama sesleri duydum. Olay yerine gittiğimde bir kadını yerde kanlar içinde yatarken gördüm. Küçük bir çocuk da baş ucunda duruyordu. Ağlayan bayanı sakinleştirmeye çalışarak dışarıya çıkardım. Daha sonra olay yerine polis ekipleri ve ambulans geldi” dedi.BİLEZİKLERİ ÇALINMIŞ 20 YERİNDEN BIÇAKLANMIŞYapılan araştırma ve inceleme sonrası Kürba Kocatürk’ün kolundaki 5 altın bileziğin çalındığı tespit edildi. 9 aylık kızı Melike evdeyken öldürülen Kübra Kocatürk’ün yapılan otopsisinde de başına sert bir cisimle vurulduğu, boğazının 3 ayrı yerinden kesildiği ve vücudunun 20 yerinden bıçaklandığı ortaya çıktı. Kübra Kocatürk’ün, 1.5 yıl önce apartmanda kapıcılık yapan 23 yaşındaki Murat Kocatürk’le evlendiği, 9 ay önce bir kız bebek dünyaya getirdiği öğrenildi.Aksaray Emniyet Müdürlü Ekipleri katili bulmak için geniş çaplı soruşturma başlattı.Hasan BÖLÜKBAŞ/AKSARAY,(DHA)
Güngören Akıncılar Mahallesi'nde dün 31 yaşındaki bijuteri dükkanı sahibi Özdal Kilimcioğlu apartman girişinde kalbinden bıçaklanarak öldürüldü.Olayın ardından harekete geçen Cinayet Büro Amirliği Ekipleri, apartman girişinde yaşanan kavga sırasında cinayetin gerçekleştiğini belirledi. Cinayetin ardından zanlıların kaçtığı otomobilin plakasından yola çıkan ekipler, Küçükçekmece'de bir evde Türkmenistan uyruklu Kaka Murat N.(24), Cafer A.(35) ile Türkmenistan uyruklu kadınlar Bgenç D.(26), Baktıgüzel H.(33), Güzel B.(25), Maya B.(31)'yı gözaltına aldı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilerek sorgulaması yapılan zanlılardan Kaka Murat N. Cinayeti işlediğini itiraf etti.Sorgulamada, 6 zanlı ile öldürülen Özdal Kilimcioğlu'nun cinayetin işlendiği apartmandaki evde birlikte alkol aldıkları ve bu sırada aralarında tartışma yaşandığı belirlendi. Tartışma üzerine evden çıkan Özdal Kilimcioğlu'nun mahalleden birkaç arkadaşıyla tekrar geri gelerek Kaka Murat N.'yi dövdükleri ileri sürüldü.Kavga sırasında Kaka Murat N.'nin cebindeki bıçağı çıkararak Özdal Kilimcioğlu'nun kalbine sapladığı iddia edildi. Emniyet müdürlüğündeki işlemleri tamamlanan 6 kişi Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi.