EnTütünü, çayı, fındığı, pancarı bırak, Trabzon hurmasına bak

Tütünü, çayı, fındığı, pancarı bırak, Trabzon hurmasına bak

30.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ürün deseninin değişmesi gerek

Tütünü, çayı, fındığı, pancarı  bırak, Trabzon hurmasına bak





Trabzon hurmasını çok kimse bilmez, bilse de alıp yemez. Elma büyüklüğünde ve portakal rengindeki bu meyvenin, ihtiva ettiği yoğun 'tanen' maddesinden dolayı yiyenin ağzını kamaştırdığı ve kekremsi bir tadı olduğu için tüketimi yaygın değil. İyice olgunlaşıp yumuşadığı zaman tatlanıyor, lezzetleniyor ama bu sefer de çok yumuşayıp pelteleştiği için beğenilmiyor. Tarım firmaları için 'ağzı kamaştırmayan' Trabzon hurması yetiştirmek bir meseleydi. Bunun için ürün geliştirme projeleri yapıldı ve sonunda üretildi.
Kesin kayıtlar olmamakla birlikte Trabzon hurmasının Türkiye'ye İpek Yolu kervanları ile geldiği düşünülüyor. Çünkü bu meyvenin anavatanı Çin ve Kore. Uzmanlara göre İpek Yolu'nun sonlandığı limanlardan biri olan Trabzon'un bu meyveye adını vermesinin nedeni, eski çağlarda deve kervanları ile getirilen ilk fidanların Trabzon'da yetiştirilip, çoğaltılması. Tüm Anadolu'ya da buradan yayıldığı için, ona 'Trabzon hurması' demişler.

Türkiye gen merkezi
İngilizce'de adı 'Sharone Fruit', 'Kaki' veya 'Persimmon.' Çin, Japonya, Kore, Brezilya ve İtalya gibi ülkelerde bol miktarda yetiştiriliyor. Bu ülkelerde yetiştirilen hurmalar yalnızca yerel tüketime gitmiyor. Önemli bir uluslararası ticareti de var. FAO kayıtlarına göre 14 - 15 bin ton düzeyinde uluslararası Trabzon hurması ticareti var ve yine FAO'ya göre ticareti her yıl düzenli olarak artıyor. Trabzon hurması ihraç eden ülkeler sıralamasında başı İsrail çekiyor. Bu ülkeyi, Kore ve Japonya takip ediyor.
Belirttiğimiz gibi Türk Tarım firmaları için kekremsi tadı olmayan Trabzon hurması yetiştirmek bir meseleydi. Bu konuda çalışan firmalardan Bursa'da kurulu Alara Tarım, yeni çeşit fidanlarla, ağzı kamaştırmayan Trabzon hurması üretimi için yeni tip fidanlarla üretime geçiyor.
Türkiye'nin meyve türlerinden pek çoğunun gen merkezi olduğunu hatırlatan Alara Tarım yöneticisi Yavuz Taner, "Ülkemizin gelecek vaadeden meyve türlerinden biri de Trabzon Hurmasıdır" diyor ve şunları söylüyor;
"Trabzon Hurması, Türkiye'de ağırlıklı olarak güneyde Hatay ve çevresinde, kuzeyde ise orta ve doğu Karadeniz bölgesinde yetiştiriliyor. Aslında ülkemizin hemen her yerinde Trabzon hurmasına rastlamak mümkün. Bizde yetişen çeşitler kekremsi bir tada sahip olduğu için bu meyvenin üretimi ve tüketimi yaygınlaşmıyor. Biz yurtdışından getirdiğimiz yeni çeşitlerin fidanlarını yetiştirmeye başladık. Uluslararası pazarda talep gören bu yeni çeşitlerle üretimi artırıp ihracat yapmak istiyoruz."
Alara Tarım, üretimi artırmak amacıyla bir "Trabzon Hurması Entegrasyon Projesi" hazırlamış. 2001 yılında başlayan bu proje kapsamında üretilen yeni çeşit meyve fidanları 2004 yılı sonbaharında çiftçiye dağıtılacak. Toprak yapısına göre dönüme 30 - 40 adet fidan dikilerek verimli Trabzon hurması bahçesi yetiştirilebilecek.
Bu çeşitlerin meyvesinde, kekremsi tadı veren tanen maddesi olmayacak. Yola dayanıklı sert bir meyve veren bu çeşitlerin raf ömrü de uzun olacak. Alara, sattığı fidanlarla bahçe oluşturanlara teknik bilgi desteği de verecek ve bu bahçelerde yetişen meyveleri satın alarak yurtdışına ihraç edecek.

İsrail'le rekabet
Yavuz Taner'in verdiği bilgiye göre, Türkiye'de 10 - 15 bin ton Trabzon hurması yetiştiriliyor ancak hiç ihracat yapılamıyor. Çünkü, Türkiye'de yetişen çeşitler çok fazla tanen maddesi ihtiva ettiği için kekremsi bir tada sahipler. Bu nedenle ihracat şansımız yok.
"Ama" diyor Yavuz Taner, "Bizim dağıtacağımız çeşitlerin tadı böyle değil. Bu çeşitleri elma gibi yiyebileceğiz. Tadlanmaları için yumuşamalarını bekleyemeyeceğiz. Böylece hem yurt içi tüketim hem de dış satım artacak. Bu çeşitleri yetiştiren çiftçi iyi bir gelir elde edecek."
Yavuz Taner'in verdiği bilgiye göre, üretimde ilk beş ülke arasına giremeyen İsrail, Trabzon hurması dış satımında dünya birincisi. Türkiye'den bile daha az miktarda meyve yetiştiren İsrail'in, bu konuda nasıl dünya birincisi olduğu sorusuna ise Yavuz Taner şu cevabı veriyor:
"Ulusararası öneme sahip olan bu meyve Türkiye'de sahipsiz kalmış. Üzerinde çalışılarak geliştirilmemiş. İsrail ise dünya pazarlarının istediği çeşitlerle kurduğu bahçelerde üretim yaparak dünya birincisi olmuş. Türkiye ise İsrail'in iki katı üretim yapıyor ama bir kilo bile ihraç edemiyor. Bu meyveyi bol miktarda yetiştiren Kore, Japonya ve Brezilya gibi ülkeler Avrupa pazarına uzak. İsrail, pazara yakınlık avantajını iyi kullanarak pazarı ele geçirmiş. Türkiye, bu işe önem verirse Avrupa'nın bir numaralı Trabzon hurması tedarikçisi olabilir ve iyi para kazanır. Kasım ayında toplanan meyveler nisan ayına kadar depolarda muhafaza edilerek ihraç edilebilir. Böylece Türkiye'nin kış aylarında gerileyen yaş meyve ihracatı canlanır."
Bugüne kadar izlenen yanlış tarım politikaları nedeniyle Türkiye'nin ürün deseninin bozulduğunu savunan Yavuz Taner, yeni tür ve çeşitlerin yetiştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bazı tarım ürünlerinde arz fazlası olan Türkiye'nin bazı tarım ürünlerini de ithal ettiğini hatırlatan Taner, bu dengesizliğin yanlış destekleme politikalarından kaynaklandığını savunuyor.

Yılda 10 milyar dolar ihracat
Bugün, Türkiye'nin yılda 1.5 milyon ton dolayında yaş sebze - meyve ihraç ederek 500 milyon dolar kazandığını belirten Taner, "Bu gelirin yılda en az 10 milyar dolar olması gerekir ve olabilir de" diyor ve devam ediyor:
"Türkiye, yeni tür ve çeşitlerle ürün desenini zenginleştirmeli. Özel firmaların yanı sıra il tarım müdürlükleri, il özel idareleri, valiler, kaymakamlar bu konuda çalışıyor. Sebze - meyvenin geliri tahıl gelirinin 10 katı. Türkiye sebze - meyve ihracatına önem vererek zenginleşebilir. Bunun iki güzel örneğini kiraz ve kara incirde yaşıyoruz. 'Ziraat 900' çeşidi Anadolu kirazı ve kara incirimiz Avrupa'da kapışılıyor. Pazara mal yetiştiremiyoruz. Alara, kiraz ihracatında Avrupa birincisi kara incirde ise dünya birincisi oldu. Biz, Trabzon hurmasında da böyle bir talep patlaması olacağına ve pazar liderliğini ele geçireceğimize inanıyoruz."

Başta tütün olmak üzere fındık, çay ve şeker pancarındaki üretim fazlasından kurtulmak için alternatif ürünler arayan Türkiye için, Trabzon hurması uygun bir seçenek olarak dikkati çekiyor. Çünkü, tütün, çay, fındık ve pancar yetişen topraklara uyum sağlayan Trabzon hurmasının iyi bir pazarı var. Pazarın talep ettiği çeşitleri yetiştiren çiftçi, yurt içinde ve yurtdışında satış sıkıntısı çekmiyor.
Toprağın özelliğine göre 5 x 5 veya 6 x 6 metre aralıklarla dikilecek 30 - 40 fidanla oluşacak bir Trabzon hurması bahçesinde verim üç yaşında başlıyor. 6 - 8 yaşında ortalama 4 - 5 bin kilo meyve alınabilen bir dönüm bahçenin geliri, fındık, tütün, pancar, buğday, arpa vb. tarım ürünlerinin gelirini kat kat aşıyor.
Avrupa marketlerinde tane ile satılan Trabzon hurmasının kilosu 1.5 - 2 euro'ya geliyor. Avrupa'da perakende kilosu bizim parayla 3 - 3.5 milyon lira dolayında olan Trabzon hurmasının İstanbul marketlerindeki kilo fiyatı ise 1.5 milyon lira dolayında.

Türkiye tarımı, uzun yıllar süren yanlış destekleme politikaları yüzünden çıkmaza girdi. Her yıl trilyonlar harcayarak yapılan destekleme sonucunda tüketemediğimiz, ihraç edemediğimiz şeker, çay, fındık ve tütünleri koyacak depo bulamazken soya, mısır, yağ ithalatı için milyonlarca dolar harcamaya başladık.
Türkiye, en kısa zamanda şeker pancarı, tütün, fındık ve çay üretimini azaltarak mısır, soya ve yağlı tohum üretimini artırmalı. Şeker pancarı, tütün, fındık, çay tarımının desteklenmesi için harcanan parayla kakaolu, şekerli, sütlü ve unlu mamuller ihraç eden gıda sanayi desteklenmeli. Boşa giden bu paralarla kiraz, kara incir, Trabzon hurması, nektarin, kivi, ceviz, kestane, ıhlamur, hayvan pancarı, fiğ, yonca, korunga üretimi artırılmalı.
Bahçede, tarlada dış pazarların istediği çeşitlere yönelirsek, bugün 500 milyon dolar olan yaş sebze - meyve ihracatımız 10 milyar dolara çıkabilir.



BUSINESS


Kekeleme kaptan, sonra maçı kaybederiz
Bu bir kariyer planlaması haberidir
Tepe'nin 1.5 milyar dolarlık SimCity'si
Ağzı kamaştırmayan Trabzon hurması ürettiler
OECD ülkelerinde etik altyapı güçlendirme arayışı
Flamenko bilmeyen, boğa güreşi izlemeyen, İspanyol yönetici
Meltem'in Hülya Avşar'dan öğreneceği çok şey var...
Bu köy, o köy değil
Bunu o bile tahmin edemezdi
Yeniçeri'yi yatıştıran akide şekerinden modern sanayiye
İnternet dairesi var, ama kimse yararlanmıyor
'Bir aksilik'ti, 'bir şans' oldu Alper Bey'in şirketini büyüttü
En zengini Real Madrid
'İnternet pazarında at çok, yem az'
Kokusunu aldık
Dünya turu