En'Bu kaça' diye soranı atölyeden kovuyor

'Bu kaça' diye soranı atölyeden kovuyor

28.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Günseli Kato, Osmanlı minyatür sanatının yaşayan son temsilcisi. 30 yılını verdiği minyatürle modern resmi sentezleyerek bir çığır açtı. Paris'te, Tokyo'da, Almanya'da, New York'ta açtığı sergileriyle, performanslarıyla, uluslararası ün kazandı. Eserleri, 5 - 30 bin euro arasında alıcı bulan Kato, 'cebi dolu herkese' resim satmamasıyla da ünlü. Sergilerinde resim satmayan, atölyesine gelip "Bu kaça?" diye soranları kibarca kovan Kato'nun zenginlik tanımı: 'Ruj ve cep faturasını' ödeyecek kadar para kazanmak

Bu kaça diye soranı atölyeden kovuyor





Nişantaşı'nda bir apartmanın önünde, ellerinde fotoğraf makinasıyla bekleşen Japon turistlere rastlarsanız sakın şaşırmayın! Onlar, "milli sanatçıları" olarak benimsedikleri, "Kato'nun gelini" olarak tanıdıkları ressam Günseli Kato'nun atölyesini, yeni eserlerini görmek için bekliyorlar.
Türkiye'de ise O'nu "mor saçları, kırmızı ruju" ile tanıyorlar. Magazin dergilerinde "çılgın ressam" diye anılıyor. Birbirinden şık kimonoları, çantaları, aksesuvarlarıyla gittiği her yerde olay oluyor. Sergilerinde, sıradışı performanslarıyla, resimlerini bile gölgede bırakacak kadar şaşırtıyor herkesi.
Ama bütün bunlar ressam Günseli Kato'yu anlatmak için yetmiyor. Osmanlı minyatür sanatının yaşayan son temsilcisi Kato, modern resim ile bu geleneksel sanatı birleştirerek dünyada bir ilke de imzasını atan bir deha.
Bu nedenle, sadece Türkiye'de değil, Paris'te, Tokyo'da, New York'ta, Frankfurt'ta açtığı sergilerle, uluslararası sanat camiasında ismini kabul ettirmiş bir sanatçı.

Japon işadamları keşfetti
Anadoluhisarlı bir İstanbul ailesinin küçük kızı olan Kato'nun hayatını 30 yıl önce gittiği bir sergi değiştirdi. Prof.Dr.Süheyl Ünver'in sergisi, o zamanlar 18 yaşındaki Kato'nun minyatüre olan aşkının başladığı yer olur. Ertesi gün Prof.Ünver'e ders almak için başvurur.
"Minyatür, hiçbir sanata benzemez. İnsanüstü bir çaba gerektirir. Gecenizi, gündüzünüzü, ömrünüzü ister. Derin tarih bilgisi ister ve en ufak bir hatanızı da affetmez" diyen Kato'nun gençlik yılları Süleymaniye, Topkapı, Beyazıt kütüphanelerinde minyatür aramak, tarih öğrenmekle geçer.
İki yıl sonra Topkapı Sarayı'na uzman olarak atanan Kato'nun karşısına hayatının fırsatı ise burada çıkar.
"Japonların zengin yıllarıydı. İşadamları kurdukları vakıflar aracılığıyla tüm dünyadan geleneksel sanatlarla ilgilenen gençler arıyorlardı." İşte böyle bir vakıf olan Sato Vakfı, Günseli Kato'ya burs teklif eder.

Tokyo'da okul açtı
Japonya'ya gider. Ama okuduğu üniversitede öğrendikleri ona yetmez. Gözü Tokyo Güzel Sanatlar Akademisi'ndedir. Yabancı olduğu için üniversiteye girmesi imkansızdır. Günlerce, aylarca kapısını aşındırır. Sonunda başarır. Üniversite, tarihinde ilk kez yabancı bir öğrenciyi kabul eder.
Kato, burada Japonya'nın en ünlü minyatüristi olan Takuo Kato ile tanışır. Kato, öğrencisinin bu sanatı uluslararası düzeyde temsil edecek yetenekte olduğunu farkeder. Ve Günseli'ye bildiği herşeyi öğretmeye başlar.
Hocası Kato'nun oğlu ile evlenen Günseli Kato'nun ismi Japonya'da duyulmaya başlamıştır. Yılda 350'nin üzerinde minyatür yapmaktadır. Ülkenin dört bir yanında açtığı sergiler, konferanslar, seminerler birbirini izler.
Kato, 17 yılın sonunda Tokyo'da kendi adına açtığı bir minyatür okulu da olan, herkesin tanıdığı ünlü bir sanatçıdır.

'Ruj parası yeter' diyor
Gün gelir vatan hasreti herşeyden ağır basar. Ve kızıyla birlikte Türkiye'ye dönüş yapar Kato. Türkiye'de kimsenin tanımadığı, herhangi biri olmayı kabullenerek.
"Türkiye'de geleneksel minyatürün ilgi görmeyeceğini biliyordum. Minyatürle modern resmi sentezlemeye, saraylara ait olan bu sanatı halkla buluşturmaya karar verdim."
Kato'nun Japonya'daki hayatını anlatan performanslarla farklılaştırdığı sergileri daha ilk günden ses getirir.
Geleneksel resmin moda olmasıyla, Günseli Kato'nun eserleri de işadamlarının ilgisini çekmeye başlar. Dedemanlar, Güler Sabancı, Hasan Mingü gibi ünlü isimler müşterileri olmuştur artık.
Sergilerinde resim satmayan, Kato'dan resim alabilmenin çok özel şartları vardır. "Minyatür para kazandıran bir sanat olamaz. Bu işe bunu bilerek başladım. Maddi zenginliği hedeflemedim. Tüccar - ressam değilim. Cebi dolu olan herkese resimlerimi satmam. Atölyeme gelip 'bu kaça' diye soranları kibarca kovarım. Resim kişiye özel olmalı. Benden resim almak isteyen kişiyi, tanıyıp kişiliğine uygun bir eser sunmak isterim" diyor.
"Paraya ihtiyacım yok, çünkü zenginim" diyen Kato'nun zenginlik anlayışı ise farklı: "Minibüse binecek, ruj alıp, cep telefonu faturamı ödeyebilecek kadar para kazanmak. Üstü kalsın.'"



BUSINESS