Türkiye 12 ülkeye su böreği ihraç ediyor!

1997 yılında İstanbul Göztepe’de ilk mağazasını açan Aslı Börek, bugün Türkiye’nin farklı şehirlerine yayılmış 125 mağazaya sahip. 2014 yılında yapımı tamamlanan modern tesisleri günlük 1.000.000 adet üretim kapasitesiyle unlu mamuller sektöründe dünyanın sayılı fabrikaları arasında. 2.000 kişiye istihdam sağlayan Aslı Börek su böreği ve cevizli ev baklavasıyla başlamış olduğu üretim hayatına bugün iki yüze yakın farklı ürün çeşidi sunmaktadır.

Aslı Börek geliştirmiş olduğu yeni mağaza konseptiyle yatırımcılara fırsatlar sunuyor. Aslı Express eşittir daha az yatırım maliyeti, daha kolay operasyon imkanı ve yatırımın hızlı geri dönüşü. Aslı Börek Yönetim Kurulu Üyesi Ali Salman Yücel, Bayim Olur Musun fuarında lansmanı yapılan yeni konsept mağazalarla ilgi detaylı bilgi veriyor. “Aslı Expressleri 50-60 m2 mağazalarda kurulum yapabiliyoruz. Mağazaların küçük metrekare olması hem uygun kira avantajı hem de düşük sabit işletme gideri imkanı sağlıyor. 275.000 TL’den başlayan anahtar teslim yatırım maliyeti de yatırımcılar için çok cazip oluyor. 5-6 kişilik kadroyla bu mağazaların yönetilmesi çok kolay.”. Özellikle Anadolu’dan yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği yeni konseptte çok kısa sürede 12 mağazaya ulaşıldığını ekleyen Ali Salman Yücel, “ Türkiye ekonomisine güvendiklerini ve yaptıkları yatırımlarla da bunu kanıtladıklarını belirtti. 20 yıl önce geleneksel Türk lezzetlerini yaşatmak sloganıyla çıktıkları bu yolda, sahip oldukları 20.000 m2’lik dünya standartlarındaki üretim tesisleriyle hedeflerine emin adımlarla ulaştıklarını, ifade etti. Yurt içinde franchise kanalıyla büyümeye devam ettiklerini, yurtdışında da Avrupa ülkelerinden, Arap Yarımadası ve Uzak Doğu’ya kadar 12 ülkeye ürünlerinin gönderildiğini belirtti.”

Aslı Börek; su böreğinden, şerbetli tatlıya, zeytinyağlı yaprak sarmadan sokak simitine kadar birçok Türk lezzetinin ihracatını gerçekleştiriyor. İhracatı yapılan bu ürünlerin büyük bir kısmının üretimi halen geleneksel yöntemlerle, kadınların el emeği ile gerçekleşiyor. Teknoloji ve makineleşme hayatımızın her alanında bu kadar etkiliyken insan emeğine dayalı üretim her zaman daha değerli ve tercih edilir oluyor.