27.05.2014 - 15:50 | Son Güncellenme:
DHA
2006-2009 yılları arasında bankalardan Japon Yeni ve İsviçre Frangı’na endeksli konut kredisi kullanarak mağdur olan dövizzedeler, BDDK’nın konuya müdahale etmesini istediler. Mağdurların taşıdıkları dövizlerde "Ağustos 2008’den beri Euro yüzde 34, dolar yüzde 44 artarken, Japon yeni yüzde 130, İsviçre frangı yüzde 140 arttı. Bu nasıl bir oyun, kurtarın bizi" "Başbakanımız sizin sözünüzü bankalar dinlemiyor. BDDK devreye girsin" yazıları dikkat çekti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Gayrettepe’deki binası önünde bir araya gelen 100 kadar döviz mağduru, bankaların ev kredisi için kendilerini son 10 yılda en az kur yükselmesi yaşanan Japon Yeni ve İsviçre Frangı’na yönlendirdiklerini ve bu para birimlerinin de bir süre sonra değerlenerek borçlarının 2’ye 3’e katladığını söylediler. Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz yaptığı açıklamada; "Bu sorunu hükümet ancak yasal bir düzenleme ile çözebilir. Bunun dışındaki savsaklamalar insanların evlerinin yıkılmasına neden olur. Bu insanlar sadece kendileri mağdur olmamışlardır. Bebeklerine, sülalelerine kadar mağdur olmuşlardır. Kesin sayı belli olmamakla birlikte Japon yeni ve İsviçre frangı üzerinden yedi-on bin arasında mağdurdan bahsedilmektedir. 900 TL taksitle başlayan tüketici, şu an 2300 TL ödüyor. 1025 TL ödeyen tüketici, bugün 2450 TL ödüyor" dedi.
"877 TL ÖDEMEM GEREKİRKEN, 2400 TL’YE ÇIKTI"
Dövize endeksli kredi mağdurlarından Osman Alkış ise; "Normalde 74 bin TL para çektim. Şu ana kadar 95 bin TL ödedim. Ve 160 bin TL daha borcum var. Aydan aya, 877 TL ödemem gerekirken, 2400 TL’ye çıktı. Ödeyemez hale geldim. İcra gelmesin diye vademi 180 aya çıkardım. Fakat Bankacılar Birliği vade uzatımını kapsam dışında bıraktı. Kısaca bize resmen diyorlar ki, "Vade uzattınız. Borcunuzu ödemeye çalışıyorsunuz. Ama nasıl olsa ödüyorsunuz. Kusura bakmayın, kapsam dışındasınız" diyorlar. Biz şu an TBMM genelgesinin tavsiye kararı olarak değil, BDDK tarafından kesin bir sonuç olarak çıkmasını, dava açanların da kapsam içine alınmasını, her türlü yapılandırma yapan, zor durumda olanların kapsam içine girmesini istiyoruz" dedi.
"BAŞBAKANIMIN GEREKEN HERŞEYİ YAPACAĞINDAN EMİNİM"
Mağdurlardan Kadir Kıcanoğlu; "Ülkemin başbakanına seslenmek istiyorum. Kendisi döviz mağdurlarının sıkıntılarının giderilmesi için bilhassa TBMM’de Mustafa Elitaş ve Recai Berber’e ricada bulundu. "Bu insanların sıkıntıları giderilsin" dedi. Ama ne yazık ki, bu iki aylık süreçte bizi bankalara bıraktılar. Ama bankalar hiçbir şekilde sayın başbakanımızı hiçbir şekilde dinlemediğini, takmadığını gördük. Başbakanımızın da buna seyirci kalmayacağını biliyorum. Ona çok güvendiğimi de buradan izah ediyorum. Kendisinden gereken her şeyi yapacağından eminim" dedi.
"ÇOCUĞUM BİRŞEY İSTEDİĞİNDE ANNECİM DAHA SONRA DEMEK İSTEMİYORUM"
Mağdurlardan Tuğba Karaçay ise "2008 yılında 110 bin İsviçre frangı karşılığında 116 bin TL çektim. Normalde 10 yıl boyunca 140 bin TL ödeyeceğim yerde ben 6 yılda 140 bin TL ödedim. Şu an eğer bir düzenleme getirirlerse, daha benim 168 bin TL bugünkü kura göre borcum var. Bu da 116 bin TL karşılığında 308 bin TL’ye tekabül ediyor. Eğer kur yükselirse risk daha da yükselecek. Dayanacak gücümüz kalmadı. Artık çocuğum bir şey istediği zaman, annecim paramız yok. Daha sonra demek istemiyorum" dedi.