18.10.2019 - 10:26 | Son Güncellenme:
DHA-AA
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, booking.com ile davacı Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve bazı müdahil otellerin avukatları katıldı. Dosyanın karara bağlanacağı belirtilerek, taraflara son diyecekleri soruldu. Davacı TÜRSAB'ın avukatları söz alarak, tüm itirazlarının sürdüğünü ifade ederek, davanın kabulüne karar verilmesini istedi. Davalı ''booking.com''un avukatları ise davanın reddi yönünde karar verilmesini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, davanın kabulüne ve haksız rekabetin tespitine hükmetti.
Davalıların faaliyetlerinin ''seyahat acenteliği'' faaliyeti olduğunun tespiti ile davalıların vergi ödemeyerek, iş yeri açmak için gerekli izinleri almadıklarını belirten mahkeme, davalının ''Dijital ve sabit iş yeri'' açma yoluyla faaliyette bulunarak, idari-hukuki denetimlerden kaçındığı ve iş şartlarına uymadığını kaydetti. Mahkeme, davalıların otellerle imzaladığı sözleşmelerde ''Geniş MFN'', ''Fiyat ve Kontenjan Paritesi'', ''Minimum tahsisat'' ve ''En iyi fiyat garantisi''ne ilişkin rekabete neden olan hükümlere yer verdikleri, yine davalıların booking.com internet sitesinden haksız rekabete neden olan reklamlara da yer vererek, haksız rekabete neden olduklarının tespitine karar verdi.
İHTİYATİ TEDBİR ŞARTI
Davalının otellerle imzalamış olduğu sözleşmelerle "Geniş MFN'', ''Fiyat ve Kontenjan Paritesi'', ''Minimum tahsisat'' ve ''En iyi fiyat garantisi''ne ilişkin tüm hükümlerin sözleşmeden çıkarılmasına hükmeden mahkeme, haksız rekabete neden olan reklamların booking.com internet sitesinden ve tüm online uygulamalardan kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme, davalıların faaliyetlerinin ''seyahat acenteliği'' faaliyeti olması nedeniyle 1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu gereğince idari yaptırımların uygulanması için kararın bir örneğinin de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gönderilmesini kararlaştırdı.
Haksız rekabete neden olan eylemlerin faaliyetin tamamen sonlandırılmasını gerektirecek nitelikte olmaması, haksız rekabete neden olan aykırılıkların giderilmesi yoluyla engellenebileceğini dikkate alan mahkeme, "ölçülülük ilkesi" gereğince davalılar tarafından 500 bin TL nakdi teminatın yatırılması veya kesin-süresiz teminat mektubunun sunulması halinde ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verdi.