13.02.2017 - 15:10 | Son Güncellenme:
Bakanlar Kurulu Başbakan Binali Yıldırım başkanılğında toplandı. Toplantı sonrası Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş açıklama yapıyor. Kurtulmuş açıklamasında yeni projelerin müjdesini verdi.
Kurtulmuş'un açıklamalarının satırbaşları şöyle: "Tarım ve Hayvancılık Bakanımız sunum yaptı. Çiftçi kardeşlerimizin tarım ve kredi borçları yeniden yapılandırılacak ve ertelenecek. Taklit ürün yapanların cezaları artırılacak. Türkiye'deki hayvan sayının artırılmasına ilikşin çalışma yapılacak. Bu düzenlemeye ilişkin çalışma en kısa sürede tamamlanacak. Bunun bir takvimi var ancak ilgili bakanlıklar açıklayacaktır. Bakanlar Kurulu'nda "Türkiye Uzay Ajansı" gündeme gelmiştir. Bununla ilgili çalışmalar hızlandırılacaktır."
EL BAB'DA SON DURUM
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kurtulmuş El Bab operasyonuyla ilgili soruya şu yanıtı verdi: "Bu operasyonların Türkiye'nin ulusal güvenlik ihtiyacının bir parçasıdır. DEAŞ ve PKK/PYD Kuzey Suriye'de faaliyet gösterdi, göstermeye devam ediyor. Cerablus'ta başlayan operasyon El Bab'a kadar uzandı. ÖSO'nun zaferiyle bu operasyonun sonuçlanacağını görüyoruz. Bunun arkasından ABD ile Türkiye arasında bir mutabakat vardı. PYG/YPG unsurları Münbiç'in doğusuna çekilecekti. Bunu bekliyoruz. Türkiye'nin ulusal güvenliğini sağlayacak adımların atılması için hareket ediliyoru. Türkiye, uluslararası koalisyonla belirli bir mutabakat oluşursa, hem Münbiç, hem Rakka'nın temizlenmesi konusunda adım atabilir. Türkiye hem Rakka'dan IŞİD'in temizlenmesi, PYD/YPG unsunlarının yerleştirilmemesi için adım atılabilir. Bunu önümüzdeki günler belirleyecektir. Rakka'yı DEAŞ'tan kurtarırken yerine YPG'yi yerleştirilirse bu Türkiye için birinci derecede güvenlik riski oluşturur."
REFERANDUM SÜRECİ
Referandum süreci ve tartışmalarına ilişkin de konuşan Kurtulmuş, "Bu referandumun önce TBMM'de kabul edilmesi, 16 Nisan'da halkoylamasına sunulacak olması demokrasi bakımından bir kazançtır. Bu kampanya süresince 'evet' diyenler de 'hayır' diyenler de olacak.
Ne Sayın Başbakanımız ne Sayın Cumhurbaşkanımız hiçbir şekilde 'hayır' diyen vatandaşlarımızın hepsinin terörist olarak algılanmasını ihsas ettirecek en ufak bir şey söylememişlerdir. Dikkat çektikleri husus, Türkiye'de milletin düşmanı, devletin düşmanı olan unsurların, sistematik olarak ve örgütsel olarak 'hayır'a destek verdikleridir. O da gizli kapaklı bir şey değildir, ayan beyan ortada olan bir şeydir. Dolayısıyla bunu yanlış anlamaya ya da yanlış algının bir parçası haline getirmeye gerek yoktur.PKK'nın üst düzey yöneticilerinin 'hayır' çıkması için görüşlerini açıkladığını görüyoruz. FETÖ'nün içinde 'hayır' çıkması için gayret gösterenler olduğunu biliyoruz. Bütün 'hayır' diyenler terörist algısı çıkarmak başka bir şey. Türkiye'de milletin düşmanı olan unsurların sistematik olarak 'hayır'a destek verdikleridir. Terör unsurlarının 'hayır'a destek vermeleri, 'Hayır diyenler teröristtir' anlamına gelmiyor.
ANKETLER
Anketlerde 'evet'in önde gittiğini açıklayan Kurtulmuş, "Kampanyanın daha başındayız. Evetler ciddi miktarda önde gözüküyor. Kampanya ilerledikçe evet kampanyasının ciddi şekilde destek bulacağına inanıyorum. Sahadaki nabzı kontol edeceğiz" dedi.
ÖZEL TV'LERİN YAYINLARI İLE İLGİLİ CEZALAR
Kurtulmuş şöyle devam etti: "Özel televizyon kanallarına haksız ve çok yüksek cezalar gelmiştir. Rekabete açık bir alandır özel televizyon kurumları. Belli kısıtlarda hareket etmeleri, belli oranlarda yayın yapacak diye bir kural olmamalı. Özel televizyonlar olmasaydı haklı bir eleştiriydi. 'Evet'i de, 'hayır'ı da destekleyen kanallar olacak. Her görüşten insanlar kendisine yakın görüşten insanlarla görüşlerini paylaşabilir. Bu haksızlık ortadan kaldırılmıştır."
KHK İLE BAZI AKADEMİSYENLERİN İHRACI
Kurtulmuş, akademisyenlerin ihracına ile ilgili bir soruya da şu yanıtı verdi: "KHK'larda olası bir takım yanlışlıklar varsa düzeltilmesi için mekanizmayı kurmuştuk. Eğer yanlışlık iddiası varsa bir yasal mekanizmamız var müracaatlar yapılır sonuç alınmaya çalışılır. Bu mekanizma hızla kuruluyor. 7 kişilik kurum kuruyoruz. Tabiri caizse Anayasa Mahkemesi'nin de yükünü hafifletecek olan önemli bir mekanizmadır.'