EkonomiSavunmada altın çağ

Savunmada altın çağ

30.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Türk savunma sanayii altın çağını yaşıyor. Türkiye yerli ve milli olarak tankından korvetine, helikopterinden tüfeğine tüm savunma ihtiyaçlarını kendi karşılayabilir hale geliyor. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın öncülüğünde dev projeler aralıksız sürüyor.

Savunmada altın çağ

Türkiye, 2000’li yılların başından itibaren savunma sanayii alanında radikal bir değişim yaşadı. İsrail ve ABD başta olmak üzere birçok ülkenin para karşılığı bile satmadığı başta insansız hava araçları (İHA) olmak üzere pek çok askeri araç ve mühimmat, artık Türkiye tarafından üretiliyor ve terörle mücadelede aktif olarak kullanıyor.

Haberin Devamı

MİLGEM Korveti, Altay Tankı, Atak Taarruz Helikopteri, Anka ve Bayraktar İHA’ları, Hürkuş Eğitim Uçağı, Göktürk-1 uydusu, Milli Piyade Tüfeği, zırhlı araçlar, füze sistemleri gibi önemli projelere imza atan Türk savunma sanayii büyük atağa kalktı.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 96. yıl dönümü kutlanırken, Türkiye’nin savunma daki atılımı da gurur kaynağı oldu. Türk savunma sanayi artık Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, uluslararası pazarda ağırlığını hissettiriyor.

Savunma Sanayii Başkanlığı’nın öncülüğünde, her türlü zırhlı araç, deniz araçları, komuta kontrol, elektronik harp, atış kontrol, haberleşme, gözetleme sistemleri ve belirli güdümlü silâhlar milli imkânlarla tasarlanıp üretiliyor ve projeler aralıksız sürüyor.

Haberin Devamı

Yerli payı yüzde 65’lere çıktı

Savunma sanayiinde 2002 yılı yerlilik ve millilik konusunda Türkiye için bir milat oldu. 2002’de savunma sanayiinde dışa bağımlılık yüzde 80 civarındayken, bugün Türk savunma sanayii ihracatı, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları ve üniversiteleri ile Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri haline geldi.

2000’li yılların başında savunma sanayiinin yüzde 80’e yakını dışa bağımlı olan Türkiye, 2018’e gelindiğinde bu oranı yüzde 35’lere çekmeyi başardı. 2002’de yüzde 20 civarında olan savunma sanayiindeki yerlilik oranı, 2018’de yüzde 65’lere kadar yükseldi.

Savunmada altın çağ

Savunma devleri arasında 4 Türk

Savunma sanayiinde ürettiği silah sistemleri ve ürünleri farklı ülkelere ihraç eden Türkiye’nin, 2002’de dünyanın en büyük savunma şirketleri arasında tek bir savunma firması bulunmuyordu. Türkiye, 2018’de bu listeye dört firmasını sokabilme başarısı gösterdi. Dünyanın en prestijli savunma sanayisi listesi kabul edilen, “Defense News Top 100”de ASELSAN 55, TUSAŞ 64, ROKETSAN 96 ve STM 97. sırada yer aldı.

Savunmada altın çağ

REKOR İHRACAT BAŞARISI GELDİ

Gelişen ve büyüyen Türk savunma sanayii şirketleri, yurt dışına zırhlı araçlar, hava savunma sistemleri, roket sistemleri, simülatörler, sahil güvenlik gemileri, askeri haberleşme sistemleri, komuta kontrol sistemleri ve yazılımları ihraç etmeye başladı. 2002’de yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2017 sonu itibarıyla yaklaşık sekiz kat büyüyerek 1.82 milyar dolara ulaştı. 2002’de yaklaşık 1 milyar dolar olan savunma ve havacılık cirosu ise, 2017’de altı katın üzerinde büyüyerek 6.7 milyar dolar oldu.

Haberin Devamı

Proje sayısı 9 kat artış gösterdi

Savunma sanayii alanında önem verilen bir diğer unsur Ar-Ge çalışmaları oldu. 2002’de sadece 49 milyon dolar olan savunma ve Ar-Ge alanında yapılan harcamalar, 2017 sonu itibarıyla 1.24 milyar dolar seviyesine çıktı. Yatırımlar, proje sayısına da olumlu yansıdı. 2002’de yalnızca 66 savunma projesi yürütülüyordu. Günümüzde yürütülen proje sayısı 9 kat artarak 618’e ulaştı.

45 milyar dolarlık proje hacmi

Savunma sanayiinde yerli ve milli olarak çalışmalarına hız veren Türkiye, bu alana önemli bütçeler ayırdı. 2002’de yaklaşık 5.5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, gelinen noktada 8 kat artış yaşandı ve 45 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. İhale süreci devam eden projeler göz önüne alındığında bu bütçenin 75 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşılacağı öngörülüyor. Bedelli askerlikten gelecek kaynak da, savunma sanayiinde kullanılacak.

Haberin Devamı

İşte yerli ve milli projeler

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da, “İsrail, bize 10 tane İHA verdi. Daha sonra arıza yaptı iki tanesi, sekizi şu anda yarı kullanılabilir durumda. Böyle bir vaziyette. Amerika ise, ‘kongre izin vermiyor’ diyerek bize insansız hava aracını vermedi. Biz, şimdi kendi üretimimizi kendimizi yapıyoruz, artık ev sahibi konumuna gelmiş durumdayız” sözleriyle dikkat çektiği yerli ve milli üretimler arasında başlıca öne çıkan projeler şöyle:

ALTAY Ana Muharebe Tankı

Türkiye’nin modern ana muhabere tankı ihtiyacı doğrultusunda ortaya çıkan ALTAY Projesi Türkiye’nin ilk özgün ana muhabere tankının yurtiçinde tasarlanması, geliştirilmesi ve üretimini kapsıyor. Projenin ilk aşamasında iki adet prototip tankın Teknik Veri Paketi ve üretimi tamamlandı. BMC firması ile 250 adet ALTAY tankının seri üretimi için sözleşme görüşmeleri sürüyor.

Haberin Devamı

Milli Gemi (MİLGEM)

Yüzde 100 yerli tasarım, Türkiye’nin ilk milli savaş gemisi MİLGEM’de ilk iki gemi TCG Heybeliada ve TCG Büyükada Deniz Kuvvetleri’nin hizmetinde bunuyor. 3. ve 4. gemiler olan Burgazada ve Kınalıada denize indirildi, testleri sürüyor. 27 Eylül’de 3. gemi Burgazada Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilecek.

Savunmada altın çağ

Milli Muharip Uçak

Bu proje ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın 2030’lu yıllardan sonraki muharip uçak ihtiyacının yurt içinde özgün tasarım modeli ile karşılanması amaçlanıyor. Uçağın ilk uçuşunun 2023’te, yapılması planlanıyor.

HÜRKUŞ

Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı Geliştirme Projesi “HÜRKUŞ” kapsamında iki adet prototip uçak teslimatı yapıldı. HÜRKUŞ, Avrupa Sivil Havacılık Otoritesi’nden tip sertifikası alan ilk Türk uçağı olup küresel sivil ve askeri havacılığın gelişen eğitim uçağı ihtiyaçlarına yanıt olarak tamamen özgün olarak tasarlanıp geliştirildi. Sayısal kokpitli versiyonu olan HÜRKUŞ-B’nin seri üretim faaliyetleri devam ediyor.

Savunmada altın çağ

Anka İnsansız Hava Aracı

Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı (MALE-Medium Altitude Long Endurance), İHA Programı çerçevesinde geliştirme faaliyetleri tamamlanarak hizmete alınan ANKA İHA sistemleri ile gece ve gündüz, kötü hava şartları da dahil, keşif, gözetleme, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama ve takip amaçlı, gerçek zamanlı görüntü istihbaratı görevleri icra ediliyor.

Proje kapsamında toplam 10 adet ANKA güvenlik güçlerine hizmetine sunuldu.

Savunmada altın çağ

Bayraktar İHA

Orta İrtifa ve Uzun Menzil (MALE) sınıfı İHA konseptine uygun olarak milli ve özgün tam otomatik uçuş kontrol özellikleri ile dünya klasmanında en ileri teknolojik seviyede geliştirilmekte olan keşif ve gözlemci aracı Bayraktar Taktik İHA Projesi kapsamında 52 İHA /SİHA teslimatı gerçekleşti.

Savunmada altın çağ

Atak Helikopteri

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, “Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri” ihtiyacının karşılanması amacı ile yerli üretim olarak, milli aviyonik ve silah sistemleri ile donatılan ATAK’ın, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ihtiyaçlarının karşılanması için üretim faaliyetleri sürüyor.

Savunmada altın çağ

GÖKTÜRK Uyduları

Dünya üzerinde herhangi bir bölgeden askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilmesine imkan tanıyacak, aynı zamanda orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak GÖKTÜRK-1 ve GÖKTÜRK-2 uyduları fırlatılarak yörüngeye yerleştirildi.

Milli Piyade Tüfeği (MPT-76)

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin taktik/teknik istek ve özelliklerini taşıyan, muharebe ortamında gece ve gündüz, her türlü arazi ve hava şartlarında hizmet edecek modern bir piyade tüfeği tamamen milli imkanlar dahilinde tasarlanarak üretildi. Seri üretim aşamasında olan proje kapsamında bugüne kadar 23 bin 180 adet tüfek teslim edildi, teslimatlar sürüyor.

Savunmada altın çağ

Güdümlü füze (SOM)

Yoğun bir şekilde korunan kara ve deniz hedeflerine karşı kullanılmak üzere geliştirilen, F-4 ve F-16 uçaklarından atılabilen, 160 (+) km menzilli havadan karaya bir füze sisteminin geliştirilmesi maksadıyla gerçekleştirilen proje kapsamında seri üretim faaliyetleri sürdürülüyor.

Sınır Güvenlik Sistemi

Proje ile Türkiye-Suriye sınırının Hatay ili hattının Asi Nehri bölgesinde sınır güvenlik sistemini oluşturan gözetleme ve algılama sistemlerinin kurulumu ve komuta kontrol yazılımı ile entegrasyonu ve gerekli altyapı unsurlarının tesis edilmesi amaçlanıyor. 95 km.’lik Kırıkhan-Afrin hattına ve 35 km’lik Asi Nehri hattına sınır güvenlik sistemleri kurulumu yapılacak. Bu kapsamda Kırıkhan-Afrin hattının 40 km’lik kısmına MİDAS fiber optik algılama sistemi tamamlandı.

YARIN: Savunma sanayiinde 100 günlük program