04.12.2015 - 15:11 | Son Güncellenme:
Ankara/milliyet.com.tr
Bayraktar, bugün TZOB’da düzenlediği basın toplantısında, Rusya’nın Türkiye’den ithal ettiği bazı tarım ürünlerine yönelik ambargo kararının muhtemel etkilerini değerlendirdi. Bayraktar, şunları söyledi:
MEYVE İHRACATI İLK SIRADA
"TÜİK verilerine göre, 2015 Ocak-Ekim döneminde, Rusya’ya 8,6 milyon dolarlık kanatlı eti ve ürünü, 37,8 milyon dolarlık deniz mahsulü, 6,3 milyon dolarlık süt ürünleri, yumurta, bal, hayvansal ürün, 3,5 milyon dolarlık canlı ağaç, çiçek, bitki, 1,1 milyon dolarlık kahve, çay, baharat, 15,2 milyon dolarlık yağlı tohum, 2,9 milyon dolarlık hayvansal bitkisel yağ, 284,8 milyon dolarlık sebze, 401,6 milyon dolarlık meyve, 0,9 milyon dolarlık değirmencilik ürünü, nişasta, gluten ihraç ettik. 10 aylık tarım gıda ihracatımızın toplamı ise
763,8 milyon doları buluyor.
Rusya’dan 2015 Ocak-Ekim döneminde, 26,2 milyon dolarlık sebze ve bazı kök ve yumrular, 0,7 milyon dolarlık meyve, 718 milyon dolarlık hububat, 11,7 milyon dolarlık değirmencilik ürünü, nişasta, glüten,
53,9 milyon dolarlık yağlı tohum, 629,4 milyon dolarlık hayvansal ve bitkisel yağ ithal ettik. Bu ülkeden ithalatımız 10 aylık dönemde toplam 1 milyar 440,7 milyon dolar oldu.
Türkiye, Rusya’ya 2014 yılında 23 milyon dolarlık (yaklaşık 20 bin
ton) kanatlı et ve et ürünleri ihraç etmişti. 2015 yılı 10 aylık dönemde ise bu alandaki ihracat, 8,6 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Rusya’ya yapılan kanatlı et ve et ürünleri ihracatın bu alandaki toplam ihracat içindeki payı, 2012 yılında yüzde 0,11 iken, 2013 yılında yüzde 0,21, 2014’de yüzde 4,93’e ve 2015 yılı 10 aylık dönemde ise yüzde 7,45’e çıkmıştır.
Bu ülkeye yönelik ihracatta meyveler içinde öne çıkan ürünler turunçgiller ve üzümdür. Sebzeler içinde ise domates başta gelmektedir. Rusya’ya diğer önemli ihracat kalemlerimiz su ürünleri ve yağlı tohumdur. Rusya’dan daha çok tahıl ürünleri, ayçiçeği yağı ithal etmekteyiz.
SUİSTİMAL ENDİŞESİ
En büyük endişemiz de alınan bu kararın birtakım çevreler tarafından suiistimal edilmesidir. Limonda ve biberde ambargo kararı olmamasına karşın yaşanan fiyat düşüşleri, bu endişelerimizin yersiz olmadığını göstermektedir. Burada olayın psikolojik olduğunu hep beraber görüyoruz. Fiyatların düşmesiyle, yeterli gelir elde edemeyen üreticimiz borcunu ödeyememe durumu ile karşı karşıya kalacak, bir sonraki üretim sezonu için ihtiyaç duyduğu finansmanı temin edemeyecektir. Bu üretimi olumsuz etkileyebilir.
RUSYA SIKINTI YAŞAYABİLİR
Şu da asla unutulmamalıdır: Evet, kısa vadeli de olsa ülkemizin alınan bu kararlardan etkilenmesi söz konusudur. Ancak, aldığı bu kararlar, Rusya’ya da sıkıntılar ve sorunlar yaşatacaktır. İhracat ve ithalata bakıldığında alınan kararlardan vazgeçilmemesi durumunda Türkiye de gerekli adımları atmalı ve ithalattan kaynaklanan pozisyonu iyi değerlendirmelidir. Türkiye’ye yönelik yaptırımların Rusya’da tüketici fiyat endeksini 2 puan artırabileceği tahmini bile, bu ülke açısından sıkıntının boyutlarını göstermesi açısından önemlidir. Aslında Rusya’nın, meyve ve sebzede Türkiye’nin yerine ikame edebileceği ülke sayısı da çok sınırlıdır hatta yok gibidir. Buna karşın Türkiye’nin Rusya’dan aldığı ürünleri başka ülkelere kaydırması çok daha kolaydır.
LİMONU ARJANTİN'DEN ALMALARI MALİYETLİ OLACAKTI
Limonu, portakalı komşu ülke Türkiye’den almak yerine Brezilya’dan, Arjantin’den getirmenin ek maliyeti olacağı ortadadır. Fındığı alabileceği ülke yoktur. Türkiye fındık ticaretinin yüzde 75’ini yapmaktadır. Bunu düşünen Rusya, limon ve fındığa bir yasaklama da getirmemiştir. Zaten, Rusya, 7 Ağustos 2014 tarihinden geçerli olmak üzere bir yıl süreyle Avrupa Birliği, ABD, Avustralya, Kanada ve Norveç’in sığır ve kümes hayvanı eti, tüm meyve ve sebzeler, kaşar peynirleri ve süt başta olmak üzere tarım ve gıda mallarına ambargo kararı aldığında, bu ihtiyaçlarını karşılayacak 4 ülke arasında Brezilya, Çin ve Arjantin ile birlikte Türkiye’yi de saymıştır.
Rusya’nın, bu ülkelere yönelik ambargo kararını bir yıl daha uzattığını da hatırlatmak gerekir.
Yine de Rusya riskine karşı acil önlem alınması gerekir. Bu çalışma, aynı zamanda bir fırsat da oluşturmalı, başka pazarlara yönelik ülkemizin arayışlarını hızlandırmalıdır. Böylelikle hem mevcut pazarların genişletilmesi hem de yeni pazarlara ulaşılması toplam ihracatımıza da olumlu olarak yansıyacak, herhangi bir pazarla ilgili çıkabilecek sorunda bir koz olarak kullanılmasının da önüne geçilmiş olunacaktır."
UCUZA KAPATMAYA ÇALIŞANLAR VAR
Söz konusu gelişmelerin ardından meyve ve sebze fiyatlarında spekülatif faaliyetlerin olduğunu dile getiren Bayraktar, "Ramazan ayında da benzer spekülatif faaliyetler görüyoruz. 'Rusya mal almıyor', 'Bizim bu malı ihraç etme imkanımız yok, dolayısıyla sizin malınızı alma imkanımız yok' gibi söylemlerle piyasaya girmiyorlar.
Malı ucuza kapatmaya çalışan çevreler var. Bütün problem burada. Bir korku yaratarak, infial yaratarak üretici fiyatları aşağıya çekiliyor.Asıl tehlike burada zaten" dedi.