Oyak Renault’nun Bursa’daki bantlarına 2009 yılının eylül ayında veda eden ve yerini Fluence modeline bırakan Megane Sedan, eski yuvasına dönmek için hazırlık yapıyor. Yeni nesil Megane Hatchback ve Sport Tourer, bundan böyle sadece İspanya’da üretilirken, yeni Megane Sedan da Bursa’nın yolunu tutacak ve Fluence’dan bayrağı devralacak. Piyasaya çıkış tarihi de 2016 yılının ilkbaharı olacak.
Renault’nun bugüne kadar Türkiye’de en fazla üretilip satılan sedan modelleri arasında yer alan Megane, Bursa fabrikasına geri dönüyor. Özellikle iç pazara yönelik olarak üretilen Megane Hatchback, Oyak Renault bantlarına tamamen veda edip, İspanya fabrikasına verilirken, Fluence ile birlikte yerini üçüncü nesil Megane Sedan’a bırakacak. Resmi yatırım kararının ocak ayında açıklanması beklenirken, Oyak Renault baştan aşağı yenilenen Megane Sedan’ın yine dünyadaki tek üreticisi olacak.
Başarının kurbanı!
Renault Megane Program Direktörü Nils Saclier, yeni nesil Megane Hatchback modelinin, Bursa fabrikasında kapasite boşluğu bulunmaması nedeniyle İspanya’daki Palencia tesisinde üretileceğini belirtti. Megane Hatchback’in yanı sıra station wagon Sport Tourer da aynı fabrikada üretilecek.
Saclier, “Palencia yeni dönemde C sınıfı hatchback modellerimizin üretim merkezi olacak. Kadjar ve yeni Megane HB için 600 milyon euro’luk yatırım yaptık” dedi. Bursa fabrikasının tamamen dolu olduğunu ve özellikle Clio’da taleplere yetişmekte bile zorlandığını kaydeden Saclier, şöyle devam etti:
“Bursa’nın en büyük problemi, kaliteli üretim yapması ve başarısı. Yani Megane Hatchback’te başarısının kurbanı oldu. Ancak Palencia fabrikasının da kapasitesi artık doldu. Megane’ın sedan versiyonu da olacak. Bunun da, Bursa’da üretilmesi mümkün. Kesin kararı birkaç hafta içinde açıklayacağız. Aracın üretimi 2016 yılının ilkbaharında başlayacak. Piyasaya sunulması da ikinci yarıyı bulabilir. Bu yüzden, Bursa’da ek yatırım gerekebilir.”
Bursa’nın gözbebeği
Bugüne kadar bir ve ikinci nesil Megane Sedan’ın üretimini yapan Oyak Renault, ikinci neslin üretimini 2009’un eylül ayında sonlandırarak yerine Fluence’ın üretimine başlamıştı. Oyak Renault, Megane 2 Sedan’ı 2003 ile 2009 yılları arasında üretmiş, 6 yıllık süreçte 519 bin adet bantlardan indirilmişti. Bu model, iç pazardaysa 145 bin adetlik satışa imza atmıştı. Megane 1 Sedan ise, 1997’de Bursa’da üretilmeye başlanmıştı.
Oyak Renault yeni dönemde 4’üncü nesil Clio, Clio Sport Tourer ve yeni Megane Sedan’la yoluna devam edecek. Şirket 2016’dan itibaren yıllık 360 bin adetlik üretim kapasitesinin neredeyse tamamını kullanacak. Yılın ilk 11 ayında 310 bin 481 araç üreten Oyak Renault, bu yıl yaklaşık 340 bin adetlik üretimle kendi rekorunu kıracak.
Hatchback nisan ayında geliyor
Eylülde Frankfurt Otomobil Fuarı’nda ilk kez tanıtılan 4. nesil Renault Megane, nisan ayından itibaren Türkiye’de satışa sunulacak. Daha dinamik ve güçlü bir tasarımla sevenlerinin karşısına çıkacak olan yeni Megane HB, sınıf modellerden aldığı yenilikçi teknolojileri, kalitesi ve iç mekan sessizliğiyle de kalpleri fethetmeye hazırlanıyor.
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Türkiye’de C segmentinin otomobil pazarındaki payının
yüzde 52.5, bunun yüzde 23’ünün de hatchback modellerden oluştuğunu hatırlattı. C sınıfı hatchback modellerin, toplam binek otomobil pazarındaki payının ise yüzde 12 civarında olduğunu belirten AAybar, Megane Hatchback’in
güncel versiyonunun, yıllık 10 bin adede ulaşan satışlara imza attığını vurguladı.
GT’si özel siparişle...
Yeni Megane HB’in, Türkiye’de her türlü beklenti ve ihtiyaca cevap everecek seçeneklerle geleceğini anlatan Aybar, “Yeni Megane dinamik, zarif tasarımı ve üst segmentten aldığı teknolojileriyle rakipleri arasında öne çıkmaya hazırlanıyor.
Aracın fiyatını, satışa sunacağımız 2016 yılının nisan ayında açıklayacağız. Satış adetlerimizi mevcut versiyonun üzerine çıkarma arzusundayız” diye konuştu.
Yeni Megane HB, Türkiye’de “Joy”, “Touch”, “Icon” ve “GT-Line” olmak üzere 4 farklı donanım paketiyle satışa sunulacak. İki benzinli (1.2 lt Tce 130 HP ve 1.6 lt 115 HP), üç dizel motor seçeneğine (1.5 lt 90 ve 110 HP, 1.6 lt 130 HP) sahip olacak. 1.5 lt 110 HP’lik dizelde EDC otomatik seçeneği bulunurken, 1.2 lt Tce (130 HP) EDC ve 1.6 lt dCi (165 HP) EDC versiyonlarıysa 2016’nın ikinci yarısında gelecek.
En güçlü “GT” versiyonu ise 1.6 lt TCe 205 HP ve 1.6 lt dCi 165 HP seçenekleriyle sipariş üzerine getirilecek. GT’de “dünyada ilk” olarak lanse edilen, arka tekerlekleri yol tutuşun iyileştirilmesi için aktif olarak ayarlayan “4Control” sisteminin yanı sıra “Kalkış Kontrolü” de bulunuyor.
Megane HB’de orta konsolda bulunan 8.7 inçlik iPad benzeri büyük ekran, dijital hız ve devir saati gibi unsurlar da dikkat çekiyor.
İzmit’ten çıktı, güçlenip yarışa hazırlandı
Hyundai Assan’ın İzmit fabrikasında üretilerek Almanya’daki Motorsporları Merkezi’nde modifiye edilerek ralli otomobili haline getirilen Hyundai i20 WRC, yeni nesliyle de parkurlara ısınıyor. Almanya Alzenau’daki Hyundai Motorsporları Merkezi’nde tanıtılan yeni i20 WRC, markanın üçüncü resmi yarış sezonuna 2016 Monte Carlo Rallisi’yle birlikte start verecek.
Uzun aradan sonra ilk kez 2013’de WRC dünyasına giriş yapan Hyundai, bu sezonu test yılı olarak geçirdi ve aracın gelişimine ağırlık verdi. 2014 ve 2015 sezonlarında da, aracın geliştirilmesine önem veren takım, bunun meyvelerini, Almanya Rallisi’nde birincilik olmak üzere toplam dört kez podyuma çıkarak aldı.
Daha hızlı, öfkeli!
Markanın test pilotu Kevin Abbring tarafından toplam 8000 km test edilen yeni i20 WRC, önceki modelden daha hızlı, dinamik ve daha agresif olduğunu da kanıtladı.
Yeni i20 WRC, 2016 sezonunda da üç araçla yarışacak. Dani Sordo, Hayden Paddon ve Thierry Neuiville’dan oluşan Hyundai Motorsporları pilotları, 14 yarışlık zorlu 2016 sezonunda yeni i20 WRC’nin direksiyonuna geçecek. Hyundai, Monte Carlo’da iki adet yeni nesil i20 WRC’ye yer verirken aynı zamanda eski otomobili de kullanacak. İsveç Rallisi’ndeyse tamamen yeni i20 WRC’ler görev alacak.
DS Store’da ilk siftah Ankara!
PSA Grubu’nun lüks sınıfta ayrı bir marka olarak konumlandırdığı “DS”in Türkiye’deki ilk satış noktası, Ankara’da açıldı. “DS Store Ankara” için düzenlenen açılışta, DS Global Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Arnaud Ribault ve Bayraktar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar da hazır bulundu.
Bayraktar, “PSA Grubu ile 20 yıldır sürdürdüğümüz başarılı işbirliğimize, DS markası ile yeni bir boyut kazandırıyoruz. Grup, 1.5 yıl önce, marka çatısı altında DS Automobiles’e ayrı bir marka olarak yer verme kararı aldı. Biz de bu markayı Türkiye’de temsil etmeye başlamanın büyük heyecanını yaşıyoruz” dedi. DS Store Ankara’nın, markanın dünyadaki 12’inci, Türkiye’de de ilk satış noktası olduğunu tekrarlayan Bayraktar, Ankara’dan sonra ikinci DS Store’un 2016 içinde İstanbul’da açılacağını sözlerine ekledi.
Fransız stilini yansıtan, modern ve rafine tasarıma sahip DS Store, markanın ruhuna uygun olarak konforlu ve farklı bir mekanda hizmet veriyor.
Spora ‘yeni başlayanlar’ için...
Porsche Motorsport’un, Cayman GT4’ü temel alarak geliştirdiği “Cayman GT4 Clubsport”, Los Angeles Otomobil Fuarı’nda dünyaya tanıtıldı. Yasal olarak yolda kullanıma uygun olmayan araç, motor sporlarına yeni başlayanlara hitap ediyor.
385 HP’lik 3.8 lt motordan güç alan Cayman GT4 Clubsport, 1300 kg ağırlığında.
Aracın direksiyondan vites değişimi sunan çift debriyajlı şanzımanı ve mekanik arka diferansiyel kilidi de bulunuyor. İçten kaynaklı güvenlik kafesi ve yarış için tasarlanmış koltuğun yanı sıra, 6 noktadan bağlanan emniyet kemeri de, tam yarışçılara layık.
Evoque’da küçük dizel seçeneği Borusan Oto, 2011’de satışa sunulan ve büyük beğeni kazanan Range Rover Evoque’un 2.0 lt dizel motorlu versiyonunun da satışına başladı. 2.0 lt dizel Evoque, 9 ileri vitesli otomatik şanzıman kombinasyonuyla 87 bin 216 euro’dan başlayan anahtar teslim fiyatıyla sunuldu. Evoque’un 2.0 lt dizel motorlu versiyonları, 150 HP ve 180 HP’lik iki seçeneğe sahip. 9 ileri vitesli otomatik şanzıman kombinasyonuyla sunulan araç, “SE Dynamic”, “HSE” ve “HSE Dynamic” donanım paketleriyle alınabiliyor. Bunun yanı sıra geniş isteğe bağlı donanım seçenekleriyle de kişiselleştirilebiliyor. 2.0 lt dizel motorun 150 HP’lik versiyonu fabrika verilerine göre 100 km’de 4.2 lt’ye varan yakıt tüketim değeriyle dikkat çekerken 180 HP’lik versiyon da bu rakam 100 km’de ortalama 4.8 lt.
Yeni Navara’ya uluslararası ödül
Gelecek yılın ilk çeyreğinde Türkiye’de de satışa sunulması planlanan yeni nesil Nissan Navara, “2016 Yılının Uluslararası En İyi Pick-Up”ı ödülü aldı. Yapılan değerlendirmede, Navara’nın iç ve dış tasarımı, yeni teknolojileri, 2.3 lt’lik dizel motoru, yükleme ve çekme kapasiteleri öne çıkan özellikleri arasındaydı.
Yeni nesil Navara, söz konusu ödülü belirleyen jüri tarafından zorlu test koşullarından başarıyla çıkarken, arazideki sürüş yeteneği, asfalttaki performansı ve fiyat-fayda oranı dikkate alınarak değerlendirmeye sokuldu. Yeni nesil Navara, aynı zamanda “Çevre Görüş Sistemi” (AVM) ve “Otomatik Frenleme Sistemi” (FEB) gibi yenilikçi, ulaşılabilir güvenlik teknolojilerini de barındırıyor.
Castrol gerçekle sanalı birbirine ‘karıştırdı’ Dünyanın öncü madeni yağ üreticilerinden Castrol, Titanium FST teknolojisiyile geliştirilmiş, şimdiye kadar ürettiği en güçlü motor yağı olan Castrol EDGE’in tanıtımı için sanal dünya ile gerçek hayatı buluşturan farklı bir deneyime imza attı. “Titanyum Denemeleri” adı verilen serinin dünyada ilk kez gerçekleşen “Sanal Yarışçılar” mücadelesinde iki usta sürücü, gerçek araçların direksiyonuna geçerken, “sanal” dünyayı yansıtan gözlüklerinde yaratılan engellerle dolu bir parkurda yeteneklerinin sınırlarını zorladı.
Video oyunları teknolojisiyle gerçek sürüş deneyiminin harmanlandığı sanal yarışta, Formula Drift profesyoneli Matt Powers ile ünlü televizyon programı Top Gear’da “Stig” olarak tanınan Ben Collins karşı karşıya geldi. Collins, işin en zor kısmının sanal gerçekliğe alışmak, gerçek olmadığını bile bile “gerçek” aracın gazına basmak olduğunu belirtti.
Ford’dan Uber stili servis aracı hizmeti!
Ford Motor Company, Amerika’da çalışanları için “Dinamik Servis” konseptini başlattı. Şimdilik sadece Ford tesislerinin bulunduğu alanda geçerli uygulamayla çalışanlar, Uber gibi, istedikleri zaman tablet ya da akıllı telefonlarındaki uygulamadan araç isteyebiliyorlar. Bunun şimdilik “Ford kampüsü” içinde ve pilot uygulama olduğu söylense de, kapsamının genişletilmesinin gündeme gelebileceği kaydediliyor.
Bu ay Dearborn’daki Ford tesislerinin çevresinde başlatılan Dinamik Servis hizmeti için, ilk etapta 4 adet özel donanımlı Ford Transit minibüs hazırlandı.
Şimdilik deneme...
Sistem, yine “akıllı” uygulamalar üzerinden hizmet veren Uber ve benzeri şirketlerin yöntemlerinden ilham almış.
Kişi istek yaptığında, Ford’un sistemi minibüse en kısa rotayı çiziyor ve o anda araçta olan diğer kişilerin de durumdan mağdur olmamasına çalışıyor. Talep yapan kişiye “muhtemel alınma zamanı”, “yolculuğun ortalama süresi” gibi bilgiler gönderiliyor. Yolcu kabul ederse, bu kişinin alınabileceği en kısa rota, sürücünün bilgisi için aracın navigasyonuna yükleniyor.
