02.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ankara - Milliyet
Başbakan Binali Yıldırım, daha fazla girişimcinin desteklerden yararlanabilmesi için KOBİ tanımının değiştirildiğini açıkladı. Artık net satış hasılatı veya cirosundan biri 125 milyon TL’nin altında olan ve yıllık çalışan sayısı 250’yi geçmeyen işletmeler KOBİ olarak tanımlanacak.
Yıldırım, dün KOSGEB’in düzenlediği 5’inci KOBİ Girişimcilik Ödül Töreni’ne katıldı. KOSGEB’in yeni hizmet binasının açılışını da yapan Yıldırım şunları söyledi:
YATIRIM HACMİ: Son dönemde üç ayrı destek programını uygulamaya koyduk. Biri KOBİGEL. 2049 işletmeye destek vereceğiz. Niye 2.049. Şunu 3 bin yapalım, olmaz mı? Biraz cömert olalım Sayın Bakanım. Bu program 524 milyon olmasın, 600 milyon olsun. Böylece 1 milyar 300 milyonluk bir yatırım hacmi oluşacak ve 5-6 bin vatandaşımıza iş, aş imkanı sağlanacak.
DAHA FAZLA GİRİŞİMCİ: Bir müjdemiz var. Türkiye gelişti, KOBİ’lerimiz büyüdü, imkanları gelişti fakat başlangıçtaki KOBİ tanımı aynı kaldı. Bu da KOBİ’lerimizin işini zorlaştırıyor. KOBİ’lerin tanımı değişiyor. Daha fazla girişimcimizin desteklerden faydalanması için KOBİ’ler için bir üst sınır koymuştuk destekte. 40 milyon. Şimdi bunu değiştiriyoruz 125 milyona çıkarıyoruz.
KOBİ’LERLE BAŞARDIK: Bizim başarı hikayemizle sizlerin başarı hikayesi aynıdır. KOBİ’ler büyüyor, ilerliyor, Türkiye de ilerliyor. Biz bu ilerlemeyi KOBİ’lerle beraber başardık. Sanayinin gelişmesine katkı sağlayan, yatırımları yerelleştiren iki yapıdan bir tanesi KOSGEB, diğeri OSB’lerdir.
GÜRÜLTÜ ÇIKARMAYAN GİRİŞİMCİLER: 29 milyon çalışanın yarıdan fazlasını KOBİ’ler istihdam ediyor. Anlı şanlı şirketler, herkesin bildiği, bunların sayısı toplam işletmelerin içinde yüzde 1’i geçmez. Yüzde 99’u KOBİ. Yurdun her yerinde, kendi halinde çalışan, üreten fakat gürültü çıkarmayan milyonlarca girişimcimiz var. Asıl Türkiye’yi ayakta tutan KOBİ’lerdir. Yeniliklere açık, esnek, değişime uyum sağlayan KOBİ’ler üretimimizin can damarıdır. Türkiye’nin büyümesinde kalkınmasında şüphesiz sizlerin büyük emeği var.
TEŞVİK VERMEYE DEVAM: Türkiye’nin cari ve bütçe açığı var. Türkiye büyümesini, gelişmesini, düşük faiz, düşük enflasyonu ancak ve ancak daha fazla üreterek daha fazla ihraç ederek, açıklarını daha da azaltarak sağlayabilir. Bunun da yolu bir yandan ihracatı artırmak diğer yandan da ithalattaki ara mal ihtiyacını Türkiye’den karşılamak. Yerlileştirmek ve milleştirmek. Bunun için her türlü teşviği vermeye devam edeceğiz.
HER İLE 5 SEKTÖR: Sanayi odalarıyla, esnaf odalarıyla şehirlerin öncelikleri tek tek ele alınacak ve her ilde ilçede beş tane alan tespit edecekler. Bizim artık uzmanlaşmaya gitmemiz lazım. Bu beş sektörü belirleyip buna göre desteklerimizi, yatırımlarımızı ona göre kanalize etmiş olacağız.
9631 YENİ ŞİRKET KURULDU: Sanayimiz müthiş şekilde yatırıma ve üretime devam ediyor. Aralıkta sanayi üretimimiz yüzde 9 arttı. Reel kesim güven endeksi şubatta 2.5 puan daha arttı, yüzde 111 seviyesine yükseldi. Ocak 2018’de Türkiye genelinde 9 bin 631 yeni şirket kuruldu. Kurulan şirket sayısı bir önceki aya göre yüzde 61 arttı. 2018 için felaket senaryoları anlatanları buradan ikaz ediyorum. Bir ayda yüzde 61 artış. İnsanlar paralarını savurmak için şirket kurmaz. İmal etmek için, ihraç etmek için, para kazanmak için şirket kurar. Eğlence için şirket kurmaz. Ama eğlence sektöründeyse orada da şirket kurar.
TESADÜFİ BÜYÜME OLUR MU? Bizi en çok mutlu edense, uyguladığmız ekonomi politikaların reel sektördeki olumlu yansımaları. Bunu en iyi 2017’de gördük. Yıl genelinde yüzde 7’nin üzerinde büyüme. Dünyada bir numara, üçüncü çeyrekte açık ara bir büyüme gerçekleştirdik. Bunlar nasıl oluyor, bazıları tesadüfi diyor. Tesadüfi büyüme olur mu ya? 2009’dan beri gelişmiş ülkeler yarım puan büyümek için 8 takla atıyor.
ÖVÜNÜLECEK ÖZEL SEKTÖR VAR: Türkiye’nin kalkınması özel sektörün gücüyle oluyor. Devlet 1 birim yatırım yapıyorsa özel sektör 9 brim yatırım yapıyor. Bu yıl kamu 128 milyar, özel sektörün yaptığı yatırım 900 milyarın üzerinde, 1 trilyonun üzerinde yatırım yapılıyor. Türkiye’nin övüneceği bir özel sektörü var. O nedenle Türkiye kolay kolay küresel, bölgesel krizlerden etkilenmiyor ve istikrarlı büyümesini sürdürüyor.
Teknoloji ve imalata öncelik
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, ihracatta yüzde 3,6 olan yüksek teknolojili ürünlerin payını, 2023’e kadar en az yüzde 10’a çıkarmak için bütün kaynakların seferber edileceğini söyledi. Bakan Özlü, KOSGEB’in sunduğu destek ve teşvik mekanizmalarını, teknoloji üreten KOBİ’lerin üzerine yoğunlaştırdıklarını vurguladı.
Başbakan’ın kredi hatırası
Başbakan Yıldırım, toplantıda bir anısını şöyle anlattı:
“Bir arkadaşla beraber iş yapalım dedik. Kendimize göre küçük bir yakıt tankeri yapalım, gemilere yakıt verelim. 150 ton yakıt alan bir tekne. Bir bankaya gittik. Bankanın başında o zaman rahmetli Kemal Unakıtan var. Projeyi anlattık, yerimizde duramıyoruz. ‘Çocuklar sizi tebrik ediyorum ama bana bir öğüt verdiler, altından su ve hava geçen şeylere biz destek vermiyoruz’ dedi. Bütün umutlarımız kırıldı. ‘Binanız, eviniz, tarlanız var mı, varsa getirin’ dedi. O zaman anladık. 40 sene önce kredi işlerinin nasıl zor işler olduğunu o gün gördük. Şimdi Allaha şükür kaynağa erişim eskiye göre çok zor değil.”
Ödül alan firmalar
Jüri özel ödülü bu yıl 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde şehit olan Özgür Gençer ile gazi olan Şenol Gençer kardeşlerin şirketine verildi. Ödülü şehit Gençer’in eşi Esra Gençer aldı. Törende çeşitli dallarda 44 girişimciye ödül verildi.