01.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
FATMA GÜLÇİN KABASAKALLI - Paris İklim Anlaşması’nı onaylayarak, 2053’e kadar net sıfır hedefi koyan Türkiye’nin ise emisyon azaltım hedeflerini içeren güncel ulusal katkı beyanını BM’ye sunması bekleniyor. Kasım 2022’de Mısır’da gerçekleştirilecek BM İklim Zirvesi öncesinde tüm dünyadaki enerji krizinden, özellikle emtia fiyatlarının artışı nedeniyle etkilenen Türkiye’ye sivil toplum kuruluşlarından (STK) önemli bir çağrı geldi. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF - Türkiye), Ekosfer Derneği, Greenpeace Akdeniz, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), İklim İçin 350 Derneği, Sağlık ve Çevre Birliği HEAL, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), TEMA Vakfı, Yeşil Düşünce Derneği, YUVA, Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal) ile Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), düzenledikleri basın toplantısında Türkiye’ye 2030’da en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı çağrısında bulundu. STK’lar ancak böyle bir hedefle, ülkemizin 2053 net sıfır hedefine ulaşabileceğini açıkladı. STK’lar bu hedefin, Türkiye’nin ekonomik büyümesinden ödün vermeden yapabileceğini de vurguladı. Söz konusu hedef, Türkiye’nin 2020’deki 523.9 milyon ton karbondioksit eşdeğeri seviyesindeki emisyonlarını, 2030’da 340 milyon ton karbondioksit eş değerine indirmesi anlamına geliyor.
‘Büyümeden ödün yok’
ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Voyvoda, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine yönelik politika önerilerinin ülke ve küresel ekonomi göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin sera gazı emisyon salımında tarihi sorumluluğunu en az düzeyde, kişi başı tüketim bazlı bir yaklaşımla, Türkiye’nin avantajına ve büyümeden ödün vermeden” bu hedefi belirlediklerini söyledi.
Bu hedefe ulaşmak için öncelikle 2030’a kadar Türkiye’nin kömürden çıkması gerektiğini vurgulayan SEFiA Direktörü Bengisu Özenç, yüzde 75 oranında elektrik arzının yenilenebilir enerjiden karşılanmasının mümkün olduğunu söyledi. Dünyada ‘yeni büyüme patikasının yeşil dönüşüm üzerinden tanımlandığına’ dikkat çeken Özenç, düşük karbonlu ekonomiye geçişin, yüksek teknolojili, yüksek katma değerli bir ekonomiye ve büyümeye geçişi sağlayabileceğini vurguladı. Enerji bağımsızlığının önemli olduğunu belirten Özenç, “Yüksek enflasyon dönemindeyiz, artan enerji maliyetleri sorun. Enerji krizi, bir fosil yakıt krizi” dedi.
WWF-Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu, Türkiye’nin karbonsuzlaşmayı hızlandırarak dönüşümün faydalarından daha erken yararlanabileceğine dikkat çekti.
HEDEF EMİSYONU % 35 AZALTMAK
Sivil toplum kuruluşlarının, Türkiye’nin 2030’da yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedefine ulaşabilmesi için önerileri:
- 2030 yılı itibariyle kömürden elektrik üretimine son verilmesi,
- Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının yüzde 75’e çıkarılması,
- Elektrikli araçların payının binek araçlarda en az yüzde 20’ye, yolcu ve yük taşıma araçlarında en az yüzde 10’a çıkarılması,
- Demiryolu yatırımlarının artırılarak binek araçlarda yüzde 5, karayolu toplu ulaşım ve yük taşımada yüzde 10 raylı sisteme geçiş sağlanması,
- Sanayi, hizmet sektöründe ve tarım uygulamalarında enerji verimliliği, elektrifikasyon ve doğrudan yenilenebilir enerji kullanımının artırılması,
- Binalarda kömür ve sıvı fosil yakıt kullanımının sonlandırılması, büyük ölçüde elektrikle ısınmaya geçilmesi.