25.04.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DUYGU ERDOĞAN - Kahve fiyatları mart ayı itibarıyla dünya piyasalarında yeni bir yükseliş ivmesine girdi. Üretici ülkelerde verimin belli olacağı mayıs dönemi öncesinde kalan stokun da azalmasıyla ortaya çıkan baskı, döviz olarak fiyatları artırırken, TL bazında piyasaya daha yüksek yansıyor. Son enflasyon verisinde de fiyatı en çok artan ürünler listesinde kahve dikkat çekmişti. Dünya piyasalarında emtia olarak fiyat artışı dikkat çeken kahve, son yıllarda iklim krizinden en çok etkilenen ürünler arasında yer alıyor.
Avrupa ve Amerika kıtalarında tüketimi oldukça fazla olan kahve, Türkiye’de ise öncelikle Türk kahvesi bazında, ardından yeni nesil kahvecilere olan ilgiyle artışına devam ediyor. Son birkaç yılda Türkiye’de kahve tüketimi iki katını aşan verilere ulaştı. Geçtiğimiz bayramın da önemli tatlarından biri olan kahvenin fiyat artışı bu dönemde de sofralara yansıdı. 250 gram Türk kahvesi fiyatı 80 liraya çıkarken, filtre kahvede ise 500 gramlık paketler 210-270 lira arasında değişen fiyatlara satılıyor.
Stoklar azaldı
Koronavirüs pandemisinin etkisiyle 2020-2022 yılları arasında dünyada 2.4 katına çıkan fiyat farkları oluşan kahvede dünya fiyatları dingin bir dönemin ardından yeniden yükselişe geçti. Yeni rekolte öncesinde dünyada azalan stokların etkisi büyük. Vietnam’da kahve stoklarının azalması, Kolombiya ve Brezilya’da arzın düşüşü fiyatları yukarı taşıyor. Avrupa merkezli çeşitli tedarikçi şirketler de kahve açığının artabileceğini öngörüyor.
Türkiye’nin önemli alım yapan şirketlerinden Kurukahveci Mehmet Efendi’nin CEO’su Tuncer Akgün, kahve fiyatlarının global ekonomilerdeki hareketlerden çok fazla etkilendiğini anlatırken, aynı zamanda bir tarım ürünü olarak iklim koşullarından da olumsuz olarak tetiklendiğini söyledi. Başta Brezilya olmak üzere özellikle Güney Amerika’daki iklim koşullarından dolayı rekoltede düşüklük yaratan etkenlerin fiyatları yukarı çektiğini belirten Akgün, “Kahve çekirdeğinin 2020’nin ortalarındaki değerini 100 birim kabul edersek, sonrasında sürekli bir yükselişle 2022 yılında 240 birime kadar çıktı ve uzun süre bu seviyelerde kaldı. Yani maliyetimizin temel unsuru olan kahve, dolar bazında 2.4 katına kadar yükseldi. Buna bir de döviz kurundaki yükseliş eklenince, çok yüksek seviyede ve katlanarak artan bir maliyetle karşı karşıya kaldık. Türk Lirası olarak hesaplandığında, kahve hammaddesinin depomuza giriş maliyeti 24 ayda neredeyse 6 katına çıktı. Bu hesabı yaparken, aynı dönemde navlun maliyetlerindeki aşırı yükselmeyi hesaba bile katmıyoruz” dedi.
Fiyatların yeniden yükselişe geçtiğine dikkat çeken Akgün, “Mahsulün nasıl bir verimle çıkacağı mayıs ayında belli olmaya başlıyor. Dönem sonuna kalan stokun da artık azalmasının getirdiği baskı, fiyatlar üzerinde yukarı yönlü etki yapıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Tüketim düşüşü öngörülmüyor
Kendi kahve markasını da oluşturan Enplus’ın Yönetim Kurulu Üyesi ve COO’su Murat Hatipoğlu, pandemiyle birlikte yükselen talep artışına karşılık azalan üretimle birlikte başlayan fiyat yükselişinin yeniden hız kazandığını dile getirdi. İklim sorunları nedeniyle kimi alanlarda yüzde 50, bazılarında ise yüzde 70 arasında ürün kaybı da yaşandığını hatırlatan Hatipoğlu, “Ayrıca navlun fiyatlarının yükselmesiyle de kahveyi önceki yıllara göre yaklaşık 6 kat pahalı almaya başladık. Artışların net bir şekilde devam edeceğini ifade etmek yanlış olmaz. Buna karşılık premium kahve kategorisinde büyüme hakim” dedi.
Kahve bitkisinin dünyanın sınırlı bir alanında üretildiğini belirten Romm Coffee Kurucusu Ayhan Mortepe, maliyet artışları ve iklim krizinin, tüketim artışıyla birleştiğinde fiyatların her yıl hissedilir şekilde artmasının beklendiğini ifade etti. Fiyat artışlarına rağmen Türkiye’deki tüketimin olumsuz etkilenmeyeceğini düşündüklerini anlatan Mortepe, “Kahve dükkanlarında sadece kahve deneyimi değil aynı zamanda sosyalleşme de satılıyor” diye konuştu.