İstanbul’un en ‘markalı’ bölgesi Beylikdüzü oldu

Değerleme sektörünün önde gelen kuruluşları arasında yer alan EVA Gayrimenkul Değerleme’nin gerçekleştirdiği ‘İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler’ başlıklı geniş kapsamlı araştırması ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Anadolu ve Avrupa yakasının verilerini ayrı ayrı analiz eden çalışmaya göre kentte 852 markalı konut projesinde yaklaşık 400 bin konut yer alıyor.
İstanbul genelinde istatistiklere göre 5 milyon 103 bin 586 adet konut bulunurken, markalı konut oranı toplam konut stoğunun % 7,7'sini oluşturuyor.
İstanbul Anadolu yakasında Çekmeköy, Tuzla, Sancaktepe ve Ataşehir ilçelerinde konumlu markalı konut projelerinin, Anadolu yakasının tamamındaki toplam markalı konut projelerinin içindeki en büyük paya sahip olduğu görülüyor. İstanbul Avrupa yakasında ise Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy, Şişli, Başakşehir, Beylikdüzü ve Esenyurt ilçelerinde konumlu markalı konut projelerinin, Avrupa yakasının tamamındaki toplam markalı konut projelerinin içindeki en büyük paya sahip olduğu ortaya çıkıyor.

Anadolu’da Ataşehir
İlçelere göre bakıldığında Esenyurt ve Beylikdüzü markalı konut oranıyla zirvede bulunuyor. Bu iki ilçedeki konutların yüzde 30’unu markalı konut projeleri oluştururken, Başakşehir yüzde 25 ve Ataşehir yüzde 24 ile bu iki ilçeyi takip ediyor. Şişli ve Bakırköy’ün yüzde 15’i markalı projelerden oluşurken, Tuzla ve Küçükçekmece’de bu oran yüzde 10’a denk geliyor.

İlçelerdeki markalı konut oranı
İlçe Yüzde
Güngören 1
Bayrampaşa 2
Üsküdar 3
Esenler 3
Bahçelievler 3
Kadıköy 3
Bağcılar 3
Kağıthane 4
Şile 4
Beşiktaş 4
Eyüp 4
Gaziosmanpaşa 4
Sarıyer 4
Pendik 5
Beykoz 5
Kartal 5
Ümraniye 5
B.çekmece 6
Zeytinburnu 6
Maltepe 6
Avcılar 8
K.çekmece 10
Tuzla 10
Çekmeköy 11
Sancaktepe 14
Bakırköy 15
Şişli 15
Ataşehir 24
Başakşehir 25
Beylikdüzü 30
Esenyurt 30

En hızlısı Halkalı
Araştırma İstanbul’da bölgelere göre markalı konutların “gün/konut' satış oranının 17,9 ile 0,9 arasında değiştiğini ortaya koydu. Buna göre Küçükçekmece – Halkalı bölgesi en hızlı konut satışının olduğu bölge olurken, konut satış hızının en düşük olduğu bölge Çekmeköy çıktı.

Kemerburgaz prim şampiyonu

Prim getirisinde yüzde 30’un üzerine çıkan ve en çok değer artışı sağlayan ilk beş bölge sırasıyla Kemerburgaz , E–5 Merter – Havaalanı Aksı, Anadolu yakası Boğaz hattı, Kâğıthane – Seyrantepe ve Beylikdüzü – Gürpınar oldu. 1+1 daireler en çok Pendik’te değerlenirken, 2+1’ler Merter - Havaalanı aksında ve 3+1’ler ise Kâğıthane bölgesinde değer kazandı.

Bağdat Caddesi zirveye çıktı

Anadolu yakasında en yüksek fiyata sahip bölge Bağdat Caddesi, en düşük fiyatlı bölge ise Tuzla oldu. Bağdat Caddesi'nde konut ortalama birim metrekare satış fiyatı 12.700, Tuzla’da bu değerin 2.350 TL/m2'ye denk geldiği gözleniyor.
Avrupa yakasında ise en yüksek fiyatlı bölge Fulya-Bomonti-Şişli-Büyükdere aksı olurken, en düşük birim satış değerine sahip olan bölge ise Esenyurt çıktı. En yüksek bölgedeki markalı konutların ortalama birim satış değerleri 11.800 TL/m2 iken, en düşük birim satış değerine sahip bölgedeki ortalama birim metrekare satış fiyatının 2.060 TL/m2 olduğu belirleniyor.

‘Eskİ kuşak gösterİşe yenİ kuşak kullanışa bakıyor’

Son yıllarda sık sık gündeme gelen yeni kuşağın alışkanlıklarına dair veriler, özellikle ofis mobilyalarında da kendini gösteriyor. Genellikle ev rahatlığında çalışma ortamları isteyen Y kuşağı, eski kuşağın tercihini ‘kasvetli, buhran dolu’ görüyor.
Bu kapsamda ofis mobilyaları sektöründeki hızlı değişimin en önemli nedenlerinden birinin de yeni ve eski kuşak arasındaki kalın çizgiler olduğu belirtiliyor. Eski kuşak olarak bilinen X kuşağı ceviz gibi klasik, gösterişli mobilya ve dekorasyonda ısrarcı davranırken, Y kuşağı daha çok modüler, soft çizgileri olan, kullanışlı ürünlerle ofisini dizayn ediyor.

Dayanıklılık önemli
Türkiye mobilya sektörünün kalbinin attığı Ankara Siteler’de kendine özgü tasarım ofis mobilyaları ile dikkati çeken Ofis Tekin de yeni çalışmalarında bu çizgiyi dengede tutmaya çalışıyor.
Ofis Tekin Genel Müdürü Cemal Tekin, ofislerini yenilemek isteyen aile şirketleri kendilerine başvurduklarında eski ve yeni kuşak arasında ciddi fikir ayrılıklarına şahit olduklarını söyledi.
‘Aile şirketlerinde yavaş yavaş yeni kuşağın yönetici koltuğuna oturması ofis mobilyaları sektörünü doğal olarak büyütüyor’ diyen Tekin, “Risk sevmeyen, disiplinli, otoriter ve gelenekçi X kuşağının bu bakış açısı mobilya seçimlerine de yansıyor. X kuşağı daha ağır ve dayanıklı olan kayın, meşe, kiraz, ceviz ya da akağaç gibi maddelerden üretilen ürünleri seçiyor” dedi.

ÇEVRE DOSTU BİNALARA DOĞAL TAŞ ÖNERİSİ GELDİ

Çevre kirliliği, küresel ısınma ve doğal kaynakların tükenmesi sonucu çevre dostu binaların yapılması yönünde eğilimler gösteren inşaat firmaları, ‘Yeşil Ev’ içerikli ve temalı projelere imza atmaya başladılar. Kendi tüketimini kendi yaratacak olan, çevreci yeşil ev projeleri, doğaya zarar vermeden, su ve enerji tasarrufu sağlayabilecek sistemleri barındıran hatta kendi enerjisini üreten bina nitelikleri taşıyacak. Bu bağlamda dünyanın en eski ve en dayanıklı inşaat malzemelerinden biri olan mermer, tamamen doğal taş olması nedeniyle yeşil ev projelerinin öncelikli tercihi olarak öne çıkıyor.

Yalıtım sağlıyor...
Tamamen hijyen bir taş olma özelliği, her türlü darbelere olan dayanıklılığı ama en önemlisi ise ısı yalıtımı konusunda sağladığı avantajları nedeniyle doğa dostu olan mermerin sürdürülebilir konut projelerinin önemli bir elemanı olarak dikkat çektiğini ifade eden Temmer Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, bugün renk çeşitliliği ve gelişen teknoloji sayesinde 1- 2 cm incelikte kesilebilen mermerin binalarda bir çok yerde kullanılabildiğini söyledi.
Özellikle yerden ısıtma sistemlerinde ısıyı koruyarak ya da sıcak iklimlerde soğuğu tutarak ısı yalıtımı noktasında tercih edilen mermerin yeşil ev projelerinde enerji tasarrufu sağladığını anlatan Çetinkaya, “Yeni konut projelerinde hem sağladığı yalıtım avantajı hem de gösterişli doğası nedeniyle mermer ön plana çıkıyor” dedi.
Yurtdışından ve bilhassa yurtiçindeki lüks konut projelerinden gelen yoğun talepler nedeniyle İstanbul Etiler’de açtığı showroom’unda mermerleri sergilediklerini belirten Çetinkaya, “Dünyanın 40 ülkesine ihracat yapan Temmer Mermer, Afyon, Bilecik ve Eskişehir ocaklarından çıkardıkları doğal taşları dünyaya tanıtıyor” dedi.

Hindistan’a mermer veriyor
Dünya mermer rezervlerinin % 35’inin Türkiye’de olması ve mermer ihracatının cari açığın ilacı olabilmesi sebebi ile mermer sektörünün ülke ekonomisi için, çok önemli olduğunu da vurgulayan Çetinkaya, 2013 yılını hedefleri doğrultusunda yaklaşık 60 milyon TL ile kapattıkları belirterek, 2014 ciro hedeflerini 75 milyon TL olarak açıkladı. Cirolarının yüzde 80'inin ihracat olduğunu söyleyen Çetinkaya, başta Çin, Hindistan olmak üzere dünyanın hemen her yerine mermer verdiklerini söyledi.

Güçlendirme ile dönüşüm maliyeti 5’te 1’e düşer

Bina güçlendirme uzmanı Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Türkkan, kentsel dönüşüm sürecini değerlendirerek, “Kentsel dönüşüm iyi gitmiyor. Rant bölgelerinde, metrekareleri düşürerek sürüyor. İnsan odaklı değil, rant odaklı yürüyor” dedi.
Kentsel dönüşümle ilgili vatandaşın eksik bilgilendirildiğine de dikkat çeken Türkkan, “Mutlaka yıkılması gereken yapılara devlet depremde yıkılmış bina muamelesi yapmalı ve ona göre yardımda bulunmalı. Ancak mevcut yapı stokunun yarısından fazlası güçlendirme ile kurtarılabilecek durumda. Güçlendirme bir yöntem olarak benimsenirse 20 yılda bitecek olan kentsel dönüşüm çok daha kısa sürede biter. Ayrıca maliyeti de 5’te 1 oranında düşer” diye konuştu.

Zamandan tasarruf sağlıyor
Türkkan, Türkiye genelindeki hasarlı bir binanın tamamının yıkılıp yeniden yapılmasının en az 2 yıl süreceğini belirterek, güçlendirme ile bu sürenin 4 aya bile inebileceğini ifade etti.
Uygun bina olması halinde bina içinde kapsamlı bir yıkım işi yapmadan da binayı depreme dayanıklı hale getirmenin mümkün olabildiğini açıklayan Türkkan, toplamda ülke genelinde bu binaları yıkıp yeniden yapmak için 600 milyar dolara ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bu rakamın yılda 30 milyar dolara denk geldiğinin altını çizen Türkkan, böyle bir bütçe ayrılmasının çok zor olduğunu söyledi.

İnşaat sektörüne olan güven yüzde 4.6 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mevsim etkilerinden arındırılmış Sektörel Güven Endekslerini ilk kez yayımladı. Buna göre, hizmet sektörü güven endeksi, ocakta geçen aya göre yüzde 1.4, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0.3, azalırken inşaat sektörü güven endeksi yüzde 4.6 arttı. 84.8 olan inşaat sektörü güven endeksi 88.7 değerine yükseldi.
İnşaat sektörü güven endeksindeki artış, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endekslerindeki iyileşmeden kaynaklandı. Söz konusu endeksler bir önceki aya göre sırasıyla yüzde 8.4 ve yüzde 2 arttı.

Yeni projeyi şubatta ön satışa çıkaracak

İstanbul Kayaşehir’de Emlak Konut GYO ile Makro-Akyapı Ortak Girişimi tarafından inşa edilecek olan Seyran Şehir, şubat ayında ön satışa çıkıyor. 7 blokta 248 daireden oluşan Seyran Şehir’de 2+1’den 5+1’e farklı tip ve büyüklüklerde konutlar bulunuyor. Projede tüm konutlar yüzde 1 KDV avantajıyla satışa sunuluyor
Seyran Şehir’in aralarında 4 katlı bloklarında bulunduğu toplam 7 blok ve 248 daireden oluştuğunu söyleyen Makro İnşaat & Akyapı Ortak Girişimi İcra Kurulu Başkanı Ercan Uyan, Seyran Şehir’de 66 adet dükkânın da bulunduğunu söyledi.

Özak GYO, turizmde hisselerini satın aldı

Özak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, Aytur Turizm’in elinde bulunan yüzde 32’lik hisseye 27,5 milyon dolar ödeyerek, Ela Quality Resort Otel’in yüzde 100’üne sahip oldu.
Bayrampaşa Hayattepe, Ataşehir Bulvar 216 gibi prestijli projelerin sahibi olan Özak GYO’yu bünyesinde bulunduran grup geçtiğimiz günlerde, Kazlıçeşme’de Emlak GYO’ya ait araziyi ortaklarıyla beraber rekor bir fiyatla satın alarak dikkatleri üzerine çekmişti.
Özak Global Holding Yönetim Kurul Başkanı Ahmet Akbalık, “Artık turizm yatırımlarımızın önü açılmış oldu. Ela Quality Resort ile yakaladığımız başarıyı farklı konseptlerde aynı marka altında başta Didim ve Demre arazilerimizdeki projeler olmak üzere farklı bölgelerde yapacağımız projelerle de sürdüreceğiz” dedi.

Yalıtımlı kapı üretti garantiyi 25 yıl yaptı

Avrupa’nın en genç teknolojilerinden birine sahip olan Pakpen’in markalarından biri olan PakDoor PVC Kompozit İç Kapı Sistemleri 11 farklı modeli ile kullanıcıların beğenisine sunuluyor. Günün trendlerine göre yenilenen Kompozit iç kapı sistemleri su ve neme karşı dayanıklılık, ses ve ısı yalıtım özelliği, doğayı ve çevreyi koruma adına kullanılan hammadde ve yardımcı malzemeler, darbeye, çizilmeye, kırılmaya karşı dayanıklılık özellikleriyle fark yaratıyor. Sade, yalın ve minimalist yapısıyla dikkat çeken PakDoor modelleri, her türlü ıslak zeminde zarar görmeden uzun yıllar boyunca kullanılabiliyor.
PakDoor kapılarının kalitesine 25 yıl güvence veriliyor.