Ekonomi‘İlk adım, makro ekonomik istikrar’

‘İlk adım, makro ekonomik istikrar’

18.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

İş Bankası tarafından Dünya Gazetesi iş birliğiyle düzenlenen, İş’le Buluşmalar Toplantısı’nın 43’üncüsü, ‘Yeniden Şekillenen Dünyada Türkiye’yi Geleceğe Taşımak’ başlığıyla çevrimiçi gerçekleştirildi.

‘İlk adım, makro ekonomik istikrar’

Etkinlikte konuşan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, yeni dönemde Türkiye’yi geleceğe taşımanın birinci adımının “makro ekonomik istikrarı sağlamak” olduğunu kaydederek, ekonomik politikanın bütün amaçlarını optimize edecek şekilde sağlanacak makro ekonomik istikrarın öneminden bahsetti. Serbest piyasa mekanizmasının göstergelerinin kısa dönemli bazı etkilerle değiştirilmesi halinde karar alıcılara yanlış sinyaller verilebildiğini anlatan Bali, “Karar alıcılar ona göre hareket ettiği için kısa dönemde doğru çalıştığını zannettiğiniz işlerin karşılığı olmuyor, tahrip edici sonuçları çıkıyor bu defa. Karar alıcılara öngörülebilir bir makroekonomik bir istikrar sunmalısınız” dedi.

Önemli adımlar

Bali, küresel salgının, ekonomik aktivitelerdeki yavaşlamanın, para politikasına ilişkin bazı belirsizliklerin, serbest piyasa kültürüyle bağdaşmayan bazı uygulamaların, yükselen enflasyonun ve dış ilişkilerdeki problemlerin ülke ekonomisine olumsuz etkilerinden bahsederek, şöyle değerlendirdi:
“Şu anda normalleşme konusunda önemli bir gelişme görüyorum. Merkez Bankası’nın (TCMB) verdiği mesajlar kuvvetli. Sadece mesaj değil uygulamalar da var. Politika faizinin sadeleştirilmesi, haftalık repo işlemlerine bağlanması, bununla piyasada öngörülebilirliğin artması...”

Enflasyon 2 ay daha yükselir

İş Bankası İktisadi Araştırmalar Müdürü ve Başekonomist İzlem Erdem, 2021’e başlarken en umut verici şeyin aşı çalışmaları olduğunu, bununla birlikte sürecin küresel olarak 2024’e uzayabileceğini söyledi. Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Erdem, şöyle konuştu:
“Yıllardır enflasyonu politikalarımızda öncelikleyemedik, çünkü başımıza gelmedik şey kalmadı. Haklı olarak da politika yapıcılar büyüme tarafında önceliklendirdiler. Nisanda neredeyse herkes enflasyonun tepe yapacağını öngörüyor. Muhtemelen yüzde 16’yı biraz geçecek enflasyon ama sonrasında baz etkisi lehimize işleyecek. Merkez Bankası’nın da kasım sonrasında değişen politikalarının da çok etkisi var. Yıl sonuna doğru enflasyonun yüzde 11 bandına gerileyeceğini, büyümenin de yüzde 3.5-4 seviyesinde olacağını düşünüyoruz.”