İkinci Mercümek vakası mı?

Kombassan'ın tek imzayla trilyonlarına hükmeden başkanı Haşim Bayram'ın para toplarken sadece inanç tezini işlemesi ve belgesiz çalışması yeni bir Süleyman Mercümek vakası olarak değerlendiriliyor

Kombassan'daki finansal ilişkilerin, Refah Partisi'nin kasası olarak bilinen ve kurban derisi ile Bosna için toplanan paraları zimmetine geçirmekten suçlu bulunan Süleyman Mercümek'inkine benzediği belirtiliyor.
SPK raporunda, 17.11.1995 tarihli "vazife taksimi ve imza sirkülerinde" Haşim Bayram'ın "münferiden" imzaya yetkili olduğu belirtilirken, şirketin 30 trilyon liralık sermayesi yanında, yılbaşından 21 Mayıs'a kadar getirilen 15 trilyonu da tek imzasıyla yönlendirebildiği ortaya konuyor. Toplam 45 trilyona imzasıyla yön veren Haşim Bayram, kendisine emanet edilen paralara karşı, "yatırımcıların güveni ve şahsi sorumluluğunu" öne sürüyor.

Süleyman Mercümek'te 29 Ocak 1996 tarihindeki mahkeme ifadesinde, kasasına girdiği tespit edilen 16.5 trilyon liranın belgesinin olmadığının hatırlatılması üzerine "Bizim cemaatte itimat sonsuzdur" karşılığını vermişti. Uzmanlar, Mercümek vakasından ders alan islamcıların daha sonra paralarını Kombassan ve diğer islami şirketlere ortak olarak Türkiye'ye gönderdiklerine dikkat çekiyorlar.

Genelkurmay tarafından irticaya destek veren kuruluşlar listesinin başında gösterilen Kombassan Holding ile ilgili araştırmanın kapsamı genişletiliyor.
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hazırlanan 12.6.1997 tarihli ve UGS - İR - 27, AU - 14 numaralı son rapora göre, şirketin, çoğunluğu Almanya'da olmak üzere toplam 25 bin ortağı olduğu iddia edildi. Son olarak hazırlanan da dahil hakkında toplam üç rapor bulunan Kombassan Holding ile ilgili araştırmalarını kademeli olarak sürdüren SPK, paranın kaynağı olarak görünen Almanya'da da araştırmalar yapacak. Genel Kurmay Başkanlığı tarafından yapılan brifinglerde, irticayı destekleyen islamcı sermaye olarak gösterilenlerin başında yeralan Kombassan ve bazı şirketlerin İran, Suriye, Libya ve Afganistan gibi ülkelerden finans desteği aldığı belirtilmişti.
SPK'da bu nedenle, Alman adli yetkilileri ile görüşerek, 25 bin ortağın kimliklerinin tespitini yapılmasını isteyecek. Ayrıca bu kişilerin söz konusu parayı verecek mali güce sahip olup olmadığı araştırılacak.
Özellikle Genelkurmay'ın ortaya atığı görüşler çerçevesinde, bu paranın kaynağının, gerçekten listelerde adları yazılı kişiler mi, yoksa arkasında gerçekten başka ülkeler mi bulunduğu konusu Alman adli makamlarının yardımı ile tespit edilecek.

SPK tarafından Kombassan Holding ile ilgili raporda ilginç bilgiler var. SPK hazırladığı raporda, şirket yöneticisi Haşim Bayram'ın Almanya'dan kurye aracılığı ile Türkiye'ye getirilen, 1.7 milyon mark ile ilgili yaptığı açıklamaları şüpheli buldu.
9 Mayıs'ta Esenboğa'da yakalanan para hakkında Kombassan'dan açıklama isteyen SPK'ya 26.5.1997'de gönderilen Haşim Bayram imzalı yazıda, Almanya'da parayı toplayan Aslan Özdemir'in, söz konusu fiilinden şirketin haberdar olmadığı ifadesi yeraldı. Öte yandan paranın yakalandığı 9.5.1997 günü Haşim Bayram'ın Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Şube'ye gönderdiği yazıda, "Aslan Özdemir'in ihtiyacımız olması nedeniyle 1 milyon 705 bin mark ve bir miktar altın tarafımıza teslim edilmek üzere gönderilmiştir." denildi.



KOMBASSAN Holding ile ilgili hazırlanan raporda, şirketin finansman ihtiyacının bankalar ve mutemet aracılığı ile yapıldığı ortaya konuyor. Esenboğa Havaalanında 9.5.1997 tarihinde yakalanan Mehmet Uzun adlı kuryeye parayı veren Kombassan'ın Almanya temsilcilerinden Arslan Özdemir'in temsilcilik belgesi de dikkat çekiyor. Kombassan tarafından yetki belgesi düzenlenen Arslan Özdemir, Pfalster Str. 25 Erdmannhausen / Almanya adresinde ikamet ediyor. Türkiye'ye gönderdiği 1.7 milyon mark ve altınlarla adı öne çıkan Özdemir'e Haşim Bayram imzasıyla düzenlenen yetki belgesinde, her türlü yetki veriliyor.
Fotograflı olarak düzenlenen belgede, şirketin Almanya temsilciliği verilen Özdemir'e, Kombassan'a ait hisse senetlerini Almanya sınırları içinde satma, bedellerini tahsil etme, ortaklar listesini tutma, ortakların sermaye ödemelerini ve kooperatif ödentilerini tahsil etme ve makbuzlarını kesme hakkı veriliyor.
Haşim Bayram imzasıyla 26.5.1997 tarihinde SPK'ya gönderiyen yazıda ise 9.5.1997 tarihinde Esenboğa'da yakalanan ve Arslan Özdemir tarafından, şirketten habersiz olarak para topladığı belirtilirken, verilen yetki belgesi, Özdemir'e "tahsil ettiği paraları Türkiye'ye göndermeye" yetkili kılıyor.