06.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DUYGU ERDOĞAN - Türkiye ekonomisi, 2022’nin zorlu koşullarına rağmen Ocak-Aralık 2022 döneminde ihracatı 254.2 milyar dolara taşıdı. İhracat yıl genelinde 2021’e göre yüzde 12.9 arttı. İhracatçılar yeni yıla da hızlı başladı. Cumhuriyetin 100. yılına yeni hedeflerle giren ihracatçılar rotalarını belirledi.
Küresel resesyon endişesi ve enerji arzındaki gelişmelerin yılın yönünü belirleyecek ana etkenler olması tahmin edilirken, lojistikte başta konteyner taşıma fiyatları olmak üzere pandemi öncesi rakamlar görülüyor. İhracatçılar bir süre daha bunun devam edeceğini ancak yeni gelişmelere hazırlıklı olunması gerektiğini ifade ediyor. Öngörüler ışığında yeni yıl için de çift haneli büyüme hesaplanıyor.
Amerika hedefi güçlü...
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, 2023 ihracat hedeflerini 15 milyar dolar olarak açıklarken, global ve yerel çapta yeni yıl için pek çok riskin devam ettiğini dile getirdi. Taycı, “Şu anda sanayici olarak finansmana ulaşım konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Girdi maliyetlerimiz ve genel gider maliyetlerimiz çok arttı. Fakat, bütün bunlara rağmen Türk sanayicisi çok inovatif ve dinamik. Bu nedenle de yurt dışındaki pazar taleplerine çok hızlı bir şekilde cevap verebiliyoruz… 2023 yılı itibarıyla, özellikle tüm Amerika kıtasına ve aynı zamanda uzak doğu ülkelerine yeni pazarlar olarak hedefimize almış durumdayız” dedi.
Odakta enerji var
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu, enerji maliyetlerinin sektör için en önemli göstergelerden olduğuna dikkat çekerken, bu konuda bir sıkıntı yaşanmazsa 2023’te krizi fırsata çevireceklerini dile getirdi.
Tecdelioğlu, “Rusya-Ukrayna savaşı da bizim için oldukça önemli bir gündem. Çünkü kullandığımız hammaddeler içerisinde bu ülkelerden temin ettiklerimiz var. Doların euroyu yakalamasıyla dolarla ithal edip euro ile ihraç eden pek çok şirketimiz zarar yazmaya başladı. 2023’te finansman destekleriyle bu durumun tersine dönebileceğine inanıyoruz. Pandemide değişen tedarik zinciri ile siparişler Asya’dan coğrafyamıza doğru kayıyor” dedi.
Sürdürülebilir tercihler
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, tekstilde özellikle haksız rekabete karşı koruyacak ilave önlem mekanizmalarının en önemli beklentileri olduğunu ifade etti.
Öksüz, “2023 yılında Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında yeteri kadar pay alamadığımız pazarlarda stratejik faaliyetler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. 2023’ün ilk yarısında Brezilya, Şili, Dominik ve Güney Kore’ye ticaret heyetlerine; ikinci yarısında ise Avustralya pazarına odaklandık… Uzun vadede AB’nin uzak pazarlardan ürün alması lojistik süreçlerdeki karbon salınımını artıracaktır. Ülkemizin AB pazarında daha sürdürülebilir bir tercih olarak konumlanacağını düşünüyoruz” dedi.
Maden ihracatı 30 milyar dolara koşacak
TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, özellikle ticaret heyeti ve alım heyeti programları düzenleyerek üreticilerin pazarlarını çeşitlendirmelerini sağlamak istediklerini dile getirdi. Çetinkaya, “Maden sektörünün potansiyelini tam olarak kullanmasını sağlayabilirsek, maden ihracatı 30 milyar dolara çıkacak. Bugün neredeyse madencilerin tümü yenilenebilir enerji üretimi için gerekli kanuni alt yapının düzeltilmesini, izin süreçlerinin hızlandırılmasını beklemektedir” diye konuştu.
Çetinkaya, 2023 yılında ilk etapta S. Arabistan, Vietnam, Endonezya, Tayland, Katar, İsrail ve Fransa’da sektörel ticaret heyeti programı düzenleyeceklerini; yıl içerisinde ABD, Avustralya, BAE, G. Afrika, Hindistan, İngiltere, Kanada, gibi ülkeler üzerine de çalıştıklarını söyledi.
Deri ihracatında uzak pazarlar radarda
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Güven Karaca, “İhracatımızın yüzde 45’ini Avrupa ülkeleri oluşturmaktadır. Bu ülkelerde pandemiden sonra yoğun bir biçimde hissedilen yüksek enflasyon sonucu artırılan faiz oranları, büyümeyi olumsuz etkileyerek durgunluğa sebep olmuştur.
Enerji krizi, savaş ve hatta stagflasyon gibi makroekonomik olumsuzluklar sebebiyle etkilenen pazarlarımızı çeşitlendirmek zorundayız. Ticaret Bakanlığı’nca belirlenen Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında eylem planlarını oluşturduk, çalışmalarımıza başladık. 2023 yılının ilk çeyreğinde Güney Kore’ye, ABD’ye ve Güney Afrika’ya ticaret heyetleri düzenleyeceğiz. İngiltere, Şili ve İsrail’e Ticaret Heyetleri gerçekleştireceğiz” dedi.
Çelik ihracatı için yeni fırsatlar doğuyor
Küresel resesyon endişesinin çelik sektörü üzerinde negatif etki oluşturduğunu kaydeden Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan, enerji maliyetlerindeki artışın da diğer risk olduğunu söyledi. Aslan, “Tüm olumsuzluklara göğüs gererek ihracat hedeflerine ulaşmak için çalışacağız. Resesyon beklentisi sebebiyle en büyük ticari partnerimiz olan Avrupa’nın çelik talebinde yavaşlama söz konusu. Ancak Rusya ve Ukrayna’nın etkinliğinin azalması ile Kuzey Afrika ve Orta Doğu pazarları ile Kuzey Amerika pazarlarındaki çelik talebinin canlı olduğunu gözlemliyoruz. Türk çelik ihracatçıları olarak bu fırsatı değerlendirmek için rotamızı o yöne doğru çevireceğiz” diye konuştu.
‘Çift haneli büyüme beklentisi hakim’
2023 yılı hedefleri için işgücü ve enerji girdi maliyetlerinin belirginleşmesini ve Türk Lirası’nın değerlemesini beklediklerini anlatan Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger, “Sektör olarak diğer tüm sektörler gibi düşük kârlılıkla ihracat yapan ve olası fiyat artışlarını absorbe edemeyecek konumda olan bir yapıya sahip. Döviz kurlarının bir miktar serbest bırakılması durumunda 2023 yılında yine çift haneli büyümeleri görebileceğiz” dedi.
Talha Özger yeni yılda ihracatın güçlü olduğu pazarlarda derinleşileceğini, diğerlerinde de potansiyelin değerlendirileceğini söyledi.