14.06.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
MİTHAT YURDAKUL Ankara - ILO Türkiye Ofisi’nin Türkiye’deki çalışmalarına dayanan raporuna göre, Türkiye’de ev işçilerinin sayısı net değil. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 verilerine göre bu rakam 220 binin üzerindeyken, ev işçilerini örgütleyen sendikalar tarafından sayının 1 milyonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Sendikalara göre çok büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ev işçilerinin yüzde 90’ı sosyal güvenceden yoksun. Birçok ev işçisi, kayıtdışı çalışıyor. Zararlı kimyasallara maruz kalan ve yetersiz güvenlik önlemleriyle çalışan ev işçilerinin çalışma koşullarının denetlenmesi de kolay olmuyor. Görevlerini genellikle evlerde yapan ev işçileri, çeşitli ayrımcılık biçimlerine, şiddete ve tacize maruz kalıyor. 2020-2023 yıllarını kapsayan belgeye göre, ev işçileri arasında çok sayıda göçmen de bulunuluyor.
Mesleki eğitim önerisi
Çalışmada, ev işlerinin “iş”, ev işçilerinin “işçi” olarak tanınması, prim teşviklerinin etkinleştirilmesi gerektiği belirtilirken, evlerde çalışanlar için de fazla mesai ücreti, yıllık ücretli izin hakkı tanınması gerektiği vurgulandı. ILO’nun çalışmasında, ayda 10 günden az ve 10 günden fazla çalışan ev işçileri arasında sosyal güvenlik haklarından kaynaklanan farkın da ortadan kaldırılması istendi. Ev işçilerinin sendika kurup üye olabilmesi de talepler arasındar yer aldı. ILO, ev işçileri için mesleki yeterlilik sistemi geliştirilmesi ve evlerde temuzlik, bakım gibi görevleri yerine getirenlere mesleki eğitim verilmesi önerisinde de bulundu.