21.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Duygu Erdoğan - Konutta Anadolu Çıkarması (1)
2023 hedefi 500 bin konut olan TOKİ, bunun 400-450 binini Anadolu şehirlerinde hayata geçirecek. TOKİ Başkanı Turan, “İnsanları şehirlerinde ev sahibi yaparak, göçü de doğal yolla engelliyoruz. İnsanın şehirle en önemli bağı, orada ev sahibi olmasıdır” dedi.
Anadolu’da konut hamlesini ilk başlatan, kuşkusuz Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) oldu. Türkiye’nin 81 ilinde çalışmalarına devam eden TOKİ, Anadolu’da sosyal konut üretmeye ağırlık veriyor. 2023 yılına kadar 500 bin konut üretme hedefi olan TOKİ, bunun 400-450 binini Anadolu’da hayata geçirmeyi planlıyor.
Her gittikleri şehirde binlerce konut ürettiklerini ve yoğun taleple karşılaştıklarını geldiğini belirten TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, her kentin dokusuna göre hareket ettiklerinin altını çizdi. Ağırlıklı olarak İstanbul’a doğru yoğunlaşan göçü de engelleyici bir iş yaptıklarını anlatan Turan, “Toplu Konut İdaresi’nin amacı vatandaşı, özellikle alt gelir grubundaki vatandaşı ev sahibi yapmak. Bunu yaparken, insanları şehirlerinde ev sahibi yaparak göçü de doğal yolla engelliyoruz. İnsanın şehirle en önemli bağı, orada ev sahibi olmasıdır” ifadesini kullandı.
Maksimum 500 lira
Asıl ağırlıklı çalışmalarının da Anadolu kentlerinde olduğunu söyleyen Turan, “Anadolu’daki izimizi takip etseniz, işin büyüklüğü ve kalitesi göze çarpıyor” diye konuştu. Yıl içinde 15-20 şehirde yeni ve büyük ölçekli projelere de başladıklarını belirten Turan, “Şanlıurfa’da 3-4 bin konut var başladığımız. Diyarbakır’da ise neredeyse 3 bin yeni konut... Gaziantep’te 3 bin olan konut sayımız, yıl içinde 7 bine çıkacak. Manisa’da da 5 bin 500 konutluk projemiz var. Bunların hepsi sadece bir yılda başlanan, devasa projeler. Anadolu’nun birçok yerinde maksimum 500 lira taksitle, kira öder gibi ev sahibi yapıyoruz” dedi.
Başkan Turan, Anadolu’da en yeni şehrin 500 yıllık tarihi olduğuna da dikkati çekerek, bu nedenle tarihi ve mimari dokuları bulunduğunu hatırlattı. TOKİ’nin bu tarihi dokulara saygı göstererek hareket ettiğini ifade eden Turan, şöyle devam etti:
“Hiçbir şehirde ‘En yüksek bina TOKİ binası olmayacak’ diye bir sloganımız var ve iki yıldır bu prensiple hareket ediyoruz. Bunun yanı sıra yerel mimari ve kaliteye tüm dikkatimizi veriyoruz. Çankırı’da, İzmir’de ne yapıyorsak, yöresine güzel. Diyarbakır’a yaptığımız Diyarbakır’a güzel, Amasya’ya yapacağımız Amasya’ya güzel olacak.”
Rezerv konut...
Toplu Konut İdaresi’nin varlık sebebinin arazi geliştirilmesi olduğuna dikkat çeken Turan, İstanbul Avrupa yakasında Kayaşehir-Başakşehir havzasında arazi üretmeyi sürdürdüklerini söyledi. Anadolu yakasında ise Pendik-Tuzla arasında yoğun şekilde devam ettiklerini hatırlatan Turan, kamulaştırmalarla İstanbul’un batısına doğru hareket ettiklerini bildirdi. “İstanbul’un geleceği açısından kentin batısına yönelmeye çalışıyoruz. Asıl planladığımız ise rezerv konut alanları. Kentsel dönüşüm sürerken yoğunluklu alanlardaki insanların gidebileceği yerler oluşturulmalı” diye konuştu.
Turan, rezerv konut alanlarına yönelik yoğun çalışmalar yaptıklarını anlatarak “Riskli alanlardan kurtulurken yeni konutların dengeli yapılması lazım. Mesela Esenler-Güngören hattı çok yoğun. Azaltmak için bir kısmının gönül rızasıyla rezerv alanlara gitmesi lazım” dedi.
Tüm gelir gruplarına ulaşacak
TOKİ’nin iştirak şirketlerinden Emlak Konut GYO da Anadolu hamlesini başlatarak, Anadolu şehirlerindeki arazilerini ihaleye çıkarmaya başladı. Emlak Konut’un Anadolu açılımının, yeni dönemde aldıkları kararlar arasında olduğunu belirten Başkan Turan, “Emlak Konut, halka açık bir şirket. Kendi sorumluluğu var, ancak vizyonunun belirlenmesinde biz de varız. Toplu Konut olarak Anadolu’ya açılması istediğimiz bir şeydi. Emlak Konut’a araziler geliştirerek orta ve üstü gelir grubunun da bu bölgelerde olmasını sağlıyoruz” dedi.
Turan, Emlak Konut’un hamlelerinin devam edeceğini de vurgulayarak, “Hem alt gelir grubu hem orta ve üstünü buluşturuyoruz. Hem de İstanbul tecrübesi oraya taşınıyor. İştirak şirketlerimizle birlikte Anadolu şehirlerinde olmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
Sermaye taşınıyor
‘Sektör çok güçlü’
"Anadolu’da çok yoğun talep var"
İstanbul’da hızla projeler üretmeyi sürdüren Sur Yapı, Bursa ve İzmir’de de iddialı. Sur Yapı Başkanı Altan Elmas, “Anadolu’da talep yoğun. Arsa var. Geliştiriciler için çok önemli” dedi
Sur Yapı, bir yandan İstanbul’daki projelerinde hızla çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan da gelişmekte olan kentlere doğru hamle yaptı. Anadolu’daki ilk projesini Bursa’dan başlatan Sur Yapı, ruhsat aşamasında olan İzmir projesinde de sona yaklaştı.
Yeni şehirlerde olmayı sürdüreceklerini belirten Sur Yapı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, Anadolu’ya Bursa’dan açılan ilk firmalardan olduklarını, bu hızı kesmeyeceklerini söyledi. Sur Yapı Marka Rezidans ve AVM projesine gelen talepler nedeniyle, konut ve AVM bölümlerini genişlettiklerine dikkat çeken Elmas, “Talep yoğun. Arsa var. Geliştiriciler için çok önemli. Bunların yanında mimari gelişim ve katma değer de söz konusu. Markalarımız, Anadolu şehirlerinde yaşayan insanlarca seviliyor, bekleniyor” dedi.
Bursa’nın rezidansı
İstanbul’un baştan başa önemli bir potansiyel olduğunu ve bundan yararlandıklarını anlatan Elmas, Sur Yapı olarak 19 farklı ülkeden müşterilere konut sattıklarını söyledi.
Bursa yatırımının büyük kısmının AVM olduğunu belirten Elmas, kentin en lüks konutlarını yaptıklarını, ayrıca buradaki ilk rezidans projesi olduğunu dile getirdi. Elmas, “Lüks AVM-lüks konut. Dünyada erişilebilir lüks kavramını uygulamaya çalışıyoruz. Güçlü markalarımızın dışında, dünya markalarını da AVM’ye getiriyoruz. Kiralamalarda yüzde 75’e geldik. Bitişikteki parselleri alarak büyüttük. 373 rezidans var. AVM’nin 65 bin olan net kiralama alanı 75 bine çıktı. Bursa bölgesel bir merkez. Bilecik, Eskişehir, İstanbul gibi pek çok noktadan alıcı var” diye konuştu. Anadolu’da bulundukları bölgelerin merkezleri haline gelen şehirler oluştuğunu vurgulayan Elmas, şöyle devam etti:
“Bursa’nın nüfusu 3 milyona ulaşmış. Dinamik bir bölge. Nüfus var ama dinamizmi önemli. İş hayatı canlı mı? Üretim, sanayi şehirlerimiz var. Bursa bunlardan biri. Ticaret, sanayi, tarım, turizm. Hem de Osmanlı’dan gelen merkez olması dolayısıyla kendine güven ve oturmuşluk var. Doğası çok güzel ve Körfez’in yoğun ilgisi var. Ayrıca yatırım yapacaksak, yerel idareler de önemli. Yerel idarenin yatırıma, yatırımcıya, yeniliğe açıklığı ve destek olması çok önemli. Meseleye doğru bir bakış varsa bizi cesaretlendiriyor.”
‘Dikkatimizi çekiyor’
İstanbul’daki talep ve potansiyelin, Anadolu şehirlerinde de görüldüğünü vurgulayan Altan Elmas, “Bu talep varsa, ona uygun arazi geliştirip ürün üretmek, üreticiye cazip gelir. Biz de bunu yapıyorz” dedi. Son dönemde Anadolu’daki konut satış rakamlarının, İstanbul’dan yüksek seyrettiğini hatırlatan Elmas, “Biz üreticiler de buna cevap vermeliyiz. Markamızdan, tasarım kabiliyetimizden Anadolu şehirlerimiz de faydalanacak. Hemen her ay bir ilimizle görüşüyoruz. Antalya’da ciddi projeler var. Bursa’da yine çok teklif var. Adana’dan aynı şekilde...” diye konuştu.
İşin tasarım ve yaratım kısmına önem verdiklerine dikkati çeken Elmas, Anadolu’da ev sahibi olmak isteyenlerin, bu özellikleri de incelediklerini söyledi. Elmas, “Bünyemizde kendi mimari ekibimiz var. Ayrıca genç mimarlara çok önem veriyoruz. Anadolu’da bizlere ilgi var, bizim gibi firmaları seviyor, bekliyorlar. Araştırıyorlar. Herkes her şeyin farkında. Tüm projelerimizde Anadolu’dan alıcılar var” dedi.
‘Güvenimiz tam’
Altan Elmas, yıl içinde 6 yeni proje hedefiyle başladıklarını belirterek, Türkiye’ye güvendikleri için yatırımı sürdürdüklerini ifade etti. Türkiye’nin genç ve yetişmiş nüfusu, sanayileşme hızına vurgu yapan Elmas, “Dönemsel ve bölgesel sıkıntılar yaşansa da aşılacak, aşılıyor. Bizce iyi de yönetiliyor. Her şeyyerli yerinde” dedi. “Gölbahçe” ve “Lavender” projelerinin satışa çıktığını hatırlatan Elmas, Koşuyolu projesinin bitmek üzere olduğunu, Ümraniye’de biri ofis, diğeri konut olmak üzere iki projenin hazırlığının sürdüğünü, bir de Topkapı projelerinin hayata geçirileceğini kaydetti.
İzmir’de projeyi tüm detaylarıyla hazırlayıp, ruhsat almak üzere olduklarını belirten Altan Elmas, bitişik arazide yer alan Rönesans’la birlikte hareket edebileceklerini veya kendi arazilerindeki projeyi geliştireceklerini dile getirdi. Elmas, “Rönesans, Doğan Grubu’ndan almıştı. Biz Henkel’den almıştık. Bizde Hayat Kimya ve Torunlar ortaklığı var. İki projenin birleşmesi, orada çok bambaşka bir proje oluşturabilir. Sahil hattımız var. 300 metre cephemiz ve yasal iskelemiz var. Marina izinleri çıktı. İnce bir karar arefesindeyiz. Rönesans’la görüşüyoruz. Sinerji oluşturabilirsek, birlikte yapmak istiyoruz. Olmazsa kendimiz yapacağız” dedi.
‘İdare elinde eziliyoruz’
Yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’den, imar yasası ve müktesep hak gibi konulara öncelik tanınmasını beklediklerini belirten Elmas, Maliye Bakanlığı’ndan da “katlamalı” ödedikleri damga vergisiyle ilgili çözüm umudu taşıdıklarını kaydetti. Hükümetin her sektörde yatırımcıyı desteklemek için teşvik mekanizmaları oluşturduğunu anlatan Elmas, buna karşılık muaf olunan ödemelerin başka isimler altında belediyeler ve idarelerce alınmasını da eleştirdi. Elmas, “Sanayi yatırımlarına emlak muafiyeti vesaire var. Hiç koymasınlar. Bu muafiyetleri belediyeler, muafiyet olarak vermek istemiyor ve başka kararlarla, başka isimler altında ilave harçlarla alıyorlar. Enerji yatırımlarında da aynı. Kentsel dönüşümde harç muafiyetleri var. Tüm belediyeler ‘Buna bakmayın, biz harcımızı alırız’ diyor. Yatırımcı, alt müdürlüklerin elinde ezilip gitmemeli” diye konuştu.