23.05.2024 - 14:24 | Son Güncellenme:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın 5'inci faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası, beklentilere paralel politika faizini yüzde 50'de sabit tuttu.
TCMB'den yapılan açıklamaya göre nisan ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin sınırlı bir zayıflama kaydedildi. Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etti.
Peki enflasyonda düşüşü ne zaman görürüz? Vatandaşlar ne zaman rahat bir şekilde kredi çekip ev, araç alabilecek? Borsa için beklentiler neler? Merkez Bankası faiz artışına devam eder mi? Konuyla ilgili merak edilenleri ekonomistler değerlendirdi.
ENFLASYONDA DÜŞÜŞÜ NE ZAMAN GÖRECEĞİZ?
Konuyla ilgili merak edilenleri CNN Türk canlı yayınında açıklayan Ekonomist Muhammet Bayram şu ifadeleri kullandı: “Yılın ikinci yarısından sonra gözle görülür düşüş olacak. Vatandaş olarak bizim hissettiğimiz enflasyon biraz daha fazla bunun kırılması lazım.
VATANDAŞIN CEBİ NE ZAMAN RAHATLAYACAK? NE ZAMAN RAHAT KREDİ ÇEKİP EV, ARAÇ ALABİLECEĞİZ?
Rahat kredi çekilmesi açısından ve yatırım yapılması açısından benim öngörüm 2026 seviyesi. Burada evlerini satıp faize koyanlar var. Bu kaybettirebilir. 1 milyon TL’yi faize koyarsanız 45 bin TL getirisi var. Bu sene faiz pik noktasını görür.
‘OTURDUĞUNUZ EVİ SATIP FAİZE KOYMAYIN’
Eğer oturduğunuz evi satıyorsanız satmayın. Başka bir tasarrufunuz varsa satılabilir. 1 milyon TL araç almak isteseniz 300 bin TL’ye kadar kredi verilebiliyor. Şu anda 1 milyon TL’niz varsa ben olsam araç kiralarım KDV’lerle aylık maliyeti 30 bin TL. 1 milyonu faize koyduğunuzda aylık getirisi 45 bin TL.
‘BORSA SENE SONU 16 BİNLERİ GÖREBİLİR’
Borsamız ciddi bir şekilde artacak. Bu sene sonu için 16 binler seviyesi görülebilir. Vatandaş ne yapacak? Sade vatandaş şu anda kredi kartına takla attırmaya çalışıyor. Ay sonunu düşünüyor. Çok hassas bir denge gerekiyor. Acı reçetenin mutlak suretle ödenmesi lazım.
Biz bu acı reçeteleri bu sene uygulayamazsak seneye istediğimiz ölçülerde gidemeyiz. Devletimizde kemer sıkmaya başladı. Sıkı bir para politikası, maliye politikası uygulanıyor. Bu sene sonuna kadar sıkı bir mevzuat uygulanıyor. Vatandaşların burada uyum sağlaması lazım.
EKONOMİST ABDULKADİR DEVELİ: BEKLENEN BİR KARARDI
Prof. Dr. Abdulkadir Develi konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Beklenen bir karardı. Merkez Bankası şunu ölçüyor: Aldığımız kararların piyasaya etkisi, enflasyona etkisi ne düzeyde? Hala güçlü bir enflasyon var.
Politika faizini artırdık, tüketici kredileri baskılandı bu neden enflasyona tesir etmiyor? Burada maliyet kaynaklı etkiler var fakat ciddi anlamda bir enflasyon ataleti var. Fiyatlama sürecinde bir neden olmaksızın fiyatlamanın alışkanlık haline geldiği bir süreç içerisindeyiz. Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı teftiş ediyor ve cezalar kesiyor.
PARASAL SIKILAŞMA SÜRECEK Mİ?
Merkez Bankası enflasyonda aylık bazda gözlenebilir bir iyileşme görünceye kadar sıkılaşmaya devam edecek.
ENFLASYON NE ZAMAN GERİLER?
Fazla likiditenin piyasadan çekilmesi gerekiyor. Enflasyonda düşüş için bu yılın son çeyreğinde geçtiğimiz yılın son çeyreğinde olduğu gibi hissedilir bazda enflasyonda düşüşü hissedebileceğiz.
‘PİYASANIN BEKLEDİĞİ BUYDU’
Stratejist Paksoy açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Merkez Bankası bir yandan sonuç alarak ilerliyor. Bir yandan enflasyondaki gelişmelere bağlı olarak ek adımlar atmaktan geri durmayacağını belirtiyor.
Piyasanın beklediği buydu: Sterilizasyon. Piyasada belli bir likidite fazlası oluşuyor. Bu likidite fazlası zaman içerisinde mevduat faizlerini aşağı doğru geri gelme ihtimaline karşı sterilizasyon tedbirlerinin alınacağını belirtiyor Merkez Bankası.
YIL SONU DOLAR NE KADAR OLUR?
Ekonomist Hikmet Baydar, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Yabancı raiting kuruluşları yıl sonu dolar kuru için 34-38 arası fiyatlar açıklıyor. Yıl sonunda dolar 32 TL seviyelerinde olursa inanın şaşırmayacağım. Bir ülkede faizler aşağı doğru giderken bu şu anlama gelir. Tahvil fiyatları artacak. Yıl sonu tahvil fiyatlarının artacağını yabancılar da biliyor. Tahvil fiyatlarının artması ve kurun aşağı gitmesi yabancılara dolar bazında dünyanın başka bir yerinde elde edemeyecekleri kar fırsatını sunuyor. Türkiye faizleri yukarıya çekti. Şu anda belki de dünyanın en yüksek faiz veren ülkesi konumundayız. Döviz girişi oldukça, likidite bolluğu oluştukça paranın miktarı piyasada artıyor. Faizlerde rekabetçi fiyatlar başlıyor."
FAİZ KARARI KREDİLERE NASIL YANSIYACAK?
Ekonomist Tuğba Ekin konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Merkez Bankası faizi değiştirmediğinde aslında mevduat faizlerinde bir değişiklik olmuyor. Artık bankalar KKM’de ve mevduatlarda istedikleri gibi faiz uygulaması yapamıyorlar. Mevduat faizlerinde tabi yatırımcılar artık oraya yönlenmeye başladı. Mevduatta asıl problem şu: Bankalar 1 aylık 3 aylık faiz alıyorlar. Kredi verirken uzun vadeli çekildiği için arada bir dengesizlik oluyor bu da banka için sürdürülebilir bir durum değil. Bu nedenle artık bankalar biraz daha temkinli adım atıyor. Mevduat faizlerinde de bir değişiklik beklemiyorum. Bankalar yeterli talep olduğu için faiz konusunda daha rahatlar. Bankaların çok yüksek faiz verme gibi bir kaygısı kalmadı diyebiliriz. Mevduat faizinde bir gerileme var.
Yatırımcılar kurda getiri olmadığı için paralarını vadeli mevduata yönlendiriyorlar. Bankalar artık mevduatta faiz artışına yönelmiyor.
Çok yüksek meblağlara biraz daha yüksek faiz tanıyorlar. 100 bin TL yatıran bir yatırımcı ile 10 milyon TL yatıran bir yatırımcıya banka aynı faizi vermiyor. Büyük yatırımcıyı alma stratejisini uyguluyor.
KREDİ FAİZLERİ DAHA DA ARTAR MI?
Kredi faizleri zaten çok yüksek. Bence kredi faizleri daha fazla artmaz. Ticari kredilerde daha fazla bir sıkışma oluyor. İhtiyaç kredileri ile ilgili bazı düzenlemeler yapmayı düşünüyorlar. Ticari krediler için genel anlamda faizde yukarı gidiş olmaz. Tüketici kredilerinde belki düşük bir miktar artış olabilir.”