05.01.2022 - 10:31 | Son Güncellenme:
CNN Türk canlı yayınında önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener enflasyondaki köpüğün nasıl alınacağını anlattı. Şener konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
ENFLASYONDAKİ KÖPÜK NE ANLAMA GELİYOR?
"Enflasyondaki köpük demek şu anlama geliyor. Döviz kurlarında ciddi manada volatilite yaşandı. Dolar 18’leri gördü sonra tekrardan 12-11-10 seviyelerine kadar çekildi. Bir ekonomide dövizle ilgili olarak artışlar ve azalışlar ekonomik temellerden yoksunsa bu artış köpüktür diyoruz. Durduk yere spekülasyonla vs arttığında biz buna köpük oluştu diyoruz.
Dövizde böyle bir olay yaşandı biliyorsunuz. Dövizdeki artışın sebebi ekonomik gerekçeler değildir. Makro veriler iyi geliyor ama bir bakıyorsunuz döviz çok hareketli. Köpük kur korumalı mevduat sistemi ile 18 TL’den 11 TL’ye kadar indirildi biliyorsunuz. Dövizde böyle bir köpük vardı enflasyonda da böyle bir köpük var ve köpüğü alacağız şeklinde ifade etti Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Çok değişik etkenlerden dolayı enflasyon artıyor. Küresel çapta da enflasyon ciddi artış gösteren bir unsur. Bunların yansımasını doğal karşılıyoruz. Kurun ve maliyetlerin yansıması herkes için anlaşılabilir bir durumdur. Türkiye’de şöyle bir olay var. Kur yüzde 20 artıyor ama fiyatlara bakıyorsunuz yüzde 60 artıyor. Köpük dediğimiz mesele tam anlamıyla budur. Fiyat artışlarını gözlemliyoruz. Enflasyondaki artışın farkındayız enflasyondaki artışın bir kısmı köpük dediğimiz fahiş fiyat arışlarından kaynaklanmış oluyor.
'ARTIŞLARIN KONTROLÜNE GİDİLECEK'
Toplum otomatik olarak enflasyonun yukarı yönlü gideceği beklentisi ile bir fiyat artışı yapmış oluyor bu artışta enflasyon şeklinde geri dönmüş oluyor. Sayın Cumhurbaşkanının söylediği tam anlamıyla budur. Kurdaki artışların fiyata yansıtılması tamam ancak bunun dışındaki artışların kontrolüne gidilecek. TBMM’ye getirilen kanunlar bunu getiriyor. Ekonomik gerekçelerden uzak olarak arttığı görülüyor. Köpüğü alacaksak beklentiyi düzeltmemiz gerekiyor.
Bunun yanında fahiş fiyatları kimler artırıyorsa, fiyatlar aşırı derecede şişiriliyorsa ya da dövize yönelimi artıracak şekilde fiyatlar düzenleniyorsa biz bunu ulaştırma ve kiralarda gördük dolayısıyla hükümet de yapacağına göre bundan sonraki süreçte enflasyonla mücadelede farklı bir tarzı benimsemiş olacak.
Yüzde 36.8 olarak enflasyon rakamı geldi. Çok yüksek bir rakam, ocak ayında gelen enerji ile ilgili ve kurdaki oynaklık şu anda enflasyonun içerisinde yok henüz. Ama gene de biz neyi gördük otomotiv fiyatlarındaki artıştan dolayı ulaştırmanın, doğal gazdaki ve petroldeki artıştan dolayı bu ürünlerin enflasyondaki en büyük etki olduğunu gördük. ABD’de gerçekleşen enflasyonun yüzde 48’lik kısmı doğal gaz ve petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklanıyor. Türkiye’de yüzde 36 dediğimiz enflasyon artışının yüzde 53 olarak görüldü sektör ulaştırma sektörüdür. Kalan kısmındaki büyük bir kesimi de yüzde 43 diyoruz gıdadaki artıştır. Aslında ABD’deki enflasyonun kaynakları ne ise Türkiye’de de aynısının olduğunu gördük biz bu süreçte. Gıda ve ulaştırma ve enerji fiyatları Türkiye’de enflasyonun bu seviyede çıkmasına yol açtı.
'BANKALAR VATANDAŞLARA YÜZDE 20'NİN ÜZERİNDE KREDİ VERİYOR'
Burada bir köpük varsa bundan sonraki süreçte fiyatlar ile orta vadede dediğimiz denetimlerle ve fiyatların nasıl ayarlandığı ile ilgilidir.
Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 14’tür. Buna rağmen piyasadaki kredi faizleri yüzde 20’nin üzerinde hatta yüzde 25-30’lara ulaşan kredi faizleri var. Politika faizi yüzde 14 iken kredi faizlerinin yüzde 20 seviyelerinin üzerinde gerçekleşmesi de aslında bu fiyat hareketlerinde etken olmuş oluyor. Bankadan bir işletme ya da birey olarak kredi aldığınızda bu maliyet oluyor. Bu köpüğe kredi faizlerinin neden olduğunu da gösterebiliriz. Bankalar Merkez Bankası’ndan yüzde 14 oranında kredi kullanıyor. Ancak bankalar vatandaşlara yüzde 20’nin üzerinde kredi veriyor.
'BANKALARIN UCUZ KREDİ DAĞITMASI GEREKİYOR'
Politika faizi sadece bankaları etkileyen bir unsurdur. Ancak beklenen şudur bankalar ne kadar ucuz para alıyorsa vatandaşa da ucuz kredi dağıtması gerekiyor. Bu sistemden bankaların daha üst seviyelerden vatandaşlara kredi verdiğini görüyoruz. Kamu bankaları öncülüğünde kredi faizlerinde indirim yapıldı. Bu işlemler yapıldı ama bunların kalıcılığı için enflasyonla mücadele etmek gerekiyor.
Enflasyonun ana nedeni enerji fiyatlarındaki artıştır. O yüzden Finansal İstikrar Komitesi var. Finansal İstikrar Komitesi toplanıyor. Köpük kısmını alacak unsur tam anlamıyla burasıdır. Merkez Bankası fiyat istikrarında başarılı. Komite arz dediğimiz marketlerdeki fiyat artışları dediğimiz kısımla uğraşacaktır. Köpük dediğimiz kısmı alacak olan burasıdır. Bundan sonraki süreçte yeni düzenleme gelirse biz o zaman şunu diyebileceğiz enflasyonun belli bir kısmı enerji, gıda ve kurlardaki artıştan, ekonomik gerekçelerin dışında yapılan fiyat artışlarının toplumu etkilememesi için bütün kurumlar tarafından enflasyonla mücadele edilmesi gerekiyor.
2022 yılı Türkiye için en yoğun enflasyonun konuşulacağı bir yıl olacaktır. Ocak-Şubat-Mart aylarında da enerjiye gelen fiyat yansımaları, asgari ücret ve memur maaşlarına gelen artışlarında enflasyona yansımalarını göreceğiz. Kurlar sakinleşmiş gözüküyor ancak bunun daha önceki yansımalarını da eklediğimizde enflasyonla mücadelenin devam etmesi gerekiyor.
Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlıyor ama bunların yeni adımlarla pekiştirilmesi gerekiyor ki politika faizi ile bankaların kredi faizleri arasındaki fark giderildiği zaman enflasyonda beklentiyi biz aşağı çevirmiş olacağız. Faizlerin geri gelmesi söz konusu olacaktır. Enflasyondaki köpüğü alırsak politika faizini düşürdüğümüz zaman kredi faizlerini de ciddi anlamda düşürmüş oluruz.
'2022 YILI BİR FIRSATTIR'
Öncelikle enflasyon beklentisini iyi yönetmek gerekiyor. Aynı zamanda gelecek perspektifi ile ilgili politika faizlerini de kredi faizleri oranıyla alakalı olarak yakınlaştırmak gerekiyor. Hükümetin yapacağına inanıyorum ben. O zaman enflasyondaki beklenti aşağı çekilmiş olur ve biz kredi faizlerinin de indiğini görürüz. Politika faizlerinin de rahatlıkla aşağıya indiğini görürüz. Aslında bu manada 2022 yılı bir fırsattır. Gıda ve enerjide en yüksek seviyeler görüldü. Kurda en yüksek seviyeler görülmüş oldu. 2022’de bir avantaj sağladık demektir gıda ve enerji fiyatlarında hükümet 2021 yılında aldığı vergiler üzerinden süreci iyi yönetirse biz enflasyonun aşağı yönde geldiğini göreceğiz."