21.11.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Serkan Arman / Bakü - Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’nda (COP29) “sürdürülebilirlik” paneline Türkiye Pavilyonu ev sahipliği yaptı.
Dünyanın en önemli iklim konferansı olan COP29 kapsamında yapılan ‘SOCAR Türkiye Sürdürülebilirlik Paneli’nde konuşan Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Daire Başkanı Gülizar Yavaş, gümrük birliğiyle Türk mallarının ek belge, sertifika veya akreditasyon sürecine ihtiyaç duymadan AB pazarına girdiğine dikkat çekerek, “Türkiye Avrupa Birliği standartlarında mal üretebiliyor ve bu da Türk kamu otoritelerine ve özel sektöre, gümrük birliğinin iki tarafı arasındaki ticaretin yüksek hacmi nedeniyle sürdürülebilirlik yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor” dedi. Yavaş, Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın temel yönlerinden birinin de iklim değişikliğinden kaynaklanan sorunlarla başa çıkmak olduğunu belirtti.
Fark yaratma çabası
SOCAR Türkiye İletişim ve Kamu İlişkileri Başkanı Mikayil Yusifov da SOCAR Türkiye olarak sürdürülebilir kalkınmanın üç ana boyutundan biri olan toplumsal sürdürülebilirliği, toplumdaki her bireye, refah, güvenlik, sağlık, eğitim gibi konuların temin edilme kapasitesi olarak gördüklerini söyledi. Yusifov, şunları söyledi:
“Toplumsal kalkınmayı insana yapılan yatırım olarak görüyoruz. Sürdürülebilir kalkınmanın toplumların üretkenliğine bağlı olduğunu inanıyoruz. Gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmanın yolu farklı inançlara, dillere sahip, farklı bölgelerde yaşayan insanların işbirliğiyle hareket etmesinden geçiyor. Sürdürülebilir kalkınma için tek çarenin birlikte hareket etmek ve kültürler arası etkileşim olduğuna inanıyoruz. SOCAR Türkiye olarak, mali başarılarımızın ötesinde, çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerimizle de fark yaratma amacındayız.”
SOCAR Türkiye Strateji ve Sürdürülebilirlik Başkanı Ömür Önk sürdürülebilirliği strateji ve iş modellerine entegre etmenin artık bir zorunluluk olduğunu söyledi. Sürdürülebilirliğin faaliyet ve büyümelerinin temeli olduğunu dile getiren Önk, sürdürülebilirlik ve enerji dönüşümü için hükümetler, akademi, STK’lar ve özel sektörün birlikte çalışması gerektiğini kaydederek, “İşbirliğinin başarılı ve sürdürülebilir bir geleceğin temeli olduğuna inanıyoruz” dedi.
169 ülkeden 72 bin kişi
İklim değişikliği odaklı dünyanın en önemli organizasyonlarından COP29’a 169 ülkeden 72 bin kişi katılıyor. Konferans, Bakü Olimpiyat Stadyumu’nun içinde ve çevresindeki alanlarda düzenleniyor. 110 bin metrekarelik prefabrik yapılardan oluşan Mavi Bölge’de COP29’un başlıca toplantıları yapılıyor. Yeşil Bölge olarak nitelendirilen 36 bin metrekarelik yapılarda ise kamu ve sivil toplum kuruluşlarının çevre projeleri sergileniyor.
Türkiye ve Avustralya 2026 için yarışıyor
Bir sonraki zirve olan COP30 seneye Brezilya’da düzenlenecek. 2026’da düzenlenecek COP31’e ev sahipliği yapmak için ise Türkiye ve Avustralya yarışıyor. İki ülke de 2022’den beri bu konuda hazırlık yapıyor. İklim diplomasisinin merkezi olan ve sanayide yeşil dönüşüm için önemli bir platform sayılan zirvede müzakerelere şekil verme konusunda ev sahibi ülke önemli bir role sahip.