Türkiye'nin köklü kurumlarından biri olan Devlet Planlama Teşkilatı(DPT) tarih oluyor. Hükümet, gizli kararname ile DPT'yi "Stratejik Araştırma ve Planlama Kurumu"(SAPK) olarak yeniden yapılandırıyor. Müsteşarlık'tan Başkanlık yapısına dönüşümü öngören kararnamede, yeniden yapılandırmaya gerekçe olarak, "Küreselleşen dünya, değişen şartlar" ve "birçok hizmette aksama" gösterildi. Yeni kararnameye göre, Başbakanlık Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı'yla aynı ek göstergeleri alacak olan SAPK Başkanı'na, normal maaşının dışında aylık 1 milyar 300 milyon tazminat ödenecek. Yurtdışındaki kadro sayısının 11'den 57'ye çıkarılması öngörülen kararnameye göre, bölge kalkınması için "taşra teşkilatı" kurulacak. Kararname ile Ekonomik ve Sosyal Konsey'de SAPK bünyesine alınacak.
Kararname Başbakanlık'ta
Müsteşar Akın İzmirlioğlu'nun gizli yürüttüğü hazırlık çalışmasıyla tamamlanan ve Başbakanlık'a iletilen DPT kararnamesini, Milliyet ele geçirdi. Önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu'na sunulması beklenen kararnamede, DPT yerine kurulacak SAPK için getirilen yeni düzenlemeler, şöyle sıralandı:
* Devlet Planlama Teşkilatı'nın adı, Stratejik Araştırma ve Planlama Kurulu olarak değiştirilecek.
* Kurum başkanına üst düzey karar alma ve politika oluşturma hususlarında danışmanlık yapmak için en fazla 20 kişiden oluşan Yüksek Danışma Kurulu kurulacak. Gerektiğinde Başbakan, Kurul'a başkanlık yapacak.
* Kurumda bölgesel planlama faaliyetlerini bölge düzeyinde yürütmek üzere taşra teşkilatı oluşturulacak.
ESK bünyeye alınacak
* YPK ile Para - Kredi Koordinasyon Kurulu'nun yanı sıra Ekonomik ve Sosyal Konsey de SAPK bünyesine alınacak.
* SAPK Başkanlığı'nda başkanın yanısıra, dört Kurum Başkan Yardımcısı ve dokuz ana hizmet birimi başkanlığı oluşturulacak.
* En fazla beş Müsteşar Müşaviri ve yirmibeş Müsteşarlık Müşaviri görevlendirilebilmesi şeklindeki ayırıma
son verilerek, Kurum Başkanı'na yardımcı olmak üzere en fazla yirmibeş Kurum Başkan Müşaviri görevlendirilecek.
* Eğitim Şube Müdürlüğü, Daire Başkanlığı şeklinde düzenlenecek.
* Araştırmacı Planlama Uzmanlığı yeterlik ve lisan sınavına girmek için en az 3 yıl çalışmış olma şartı 5 yıla çıkarılacak. Fiilen yirmi yıl hizmeti bulunanlar Baş Araştırmacı Planlama Uzmanlığı'na atanacak.
1 milyar 300 milyon ek tazminat
* SAPK Başkanlığı'nda Döner Sermaye İşletmesi kurulacak.
* 11 yurt dışı kadrosu 57'ye çıkarılacak.
* Genel bütçe vergi gelirleri tahsilatının binde sekizi Maliye Bakanlığı tarafından aylık olarak SAPK'ın bütçesine aktarılacak.
* SAPK Başkanı, Başbakanlık Müsteşarı için öngörülen ek gösterge ve makam tazminatı alacak. Başkan dahil Kurum'da çalışan tüm personele, 315 milyon planlama tazminatı ödenecek. Kurum Başkanı 516 milyon özel hizmet tazminatı alacak. Lojmanda oturmayan kurum çalışanlarına 315 milyon lira kira yardımı ödenecek. Kurum çalışanlarına, 157 milyon lira yabancı dil tazminatı ödenecek.
Kimler geldi, kimler geçti
ANKARA MilliyetKurulduğu günden bu yana Türkiye'nin en önemli kurumlarından biri olma özelliğini sürdüren DPT, birçok lider ve ünlünün de yetişmesini sağladı. DPT'den gelen, bu kurumda çeşitli düzeylerde görev alanlar arasında Türkiye'nin bir dönemine damgasını vuran 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de bulunuyor.
DPT'de görev yapan ünlüler, görevleri şöyle:
Süleyman Demirel: İstanbul'da inşaat mühendisliği eğitimi gören, ardından Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nde (EİE) çalışmaya başlayan Demirel de bir süre DPT'de görev yaptı. Demirel, askerlik görevini DPT'de uzman olarak çalışarak tamamladı.
Turgut Özal: Demirel gibi EİE kökenli. Ancak daha sonra uzun süre DPT'de uzman olarak çalıştı. 1980 yılında DPT Müsteşarlığı da yaptı.
Atilla Karaosmanoğlu: DPT'nin yetiştirdiği ünlü ekonomistlerden biri. DPT İktisadi Planlama Başkanlığı yaptı. Uzun yıllarda Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı'nda bulundu.
Murat Karayalçın: İş yaşamına DPT uzmanı olarak başladı.
Hikmet Çetin: DPT İktisadi Planlama Başkanlığı yaptı.
Mehmet Keçeciler: DPT Müsteşarlık Müşavirliği'nde bulundu.
Yusuf Özal: DPT Müsteşarlığı yaptı.
Işın Çelebi: DPT uzmanlığından gelen politikacılardan biri. Halen milletvekili.
Kazım Oksay: DPT Sosyal Planlama Başkanlığı yaptı.
Vehbi Dinçerler: DPT Proje Grubu Başkanlığı görevinde bulundu.
Veysel Atasoy: DPT Genel Sekreteri'ydi.
Mehmet Keçeciler: DPT Müsteşarlık Müşavirliği'nde bulundu.
Hüsnü Doğan: DPT Yabancı Sermaye Başkanlığı yaptı.
Algan Hacaloğlu: DPT Koordinasyon Başkanlığı yaptı.
Nurhan Tekinel: DPT uzmanlığından gelen politikacılardan biri.
Ahmet Akgün Albayrak: DPT Özel Kalem Müdürlüğü yaptı.
Prof. Dr. Onur Kumbaracıbaşı: DPT Uzmanlığı görevinde bulundu.
Mustafa Taşar: DPT İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı olarak görev yaptı.
Ahmet Kenan Tanrıkulu: DPT Uzmanı olarak görev yaptı.
H. Kemal Cantürk: DPT Müsteşarlığı görevinde bulundu.
Oğuz Tezmen: DPT Müsteşar Yardımcılığı yaptı.
İlhan Kesici: DPT Müsteşarlığı yaptı.
Ali Işıklar: DPT İdari ve Mali İşler Daire Başkanı olarak çalıştı.
Yıldırım Aktürk: DPT Müsteşarlığı yaptı.
Biltekin Özdemir: DPT Genel Sekreterliği yaptı.
Fedakarlık sırası özel sektörde
HARUN GÜREK AnkaraHazırladığı planlar, yetiştirdiği ünlü bürokratlar ve siyasete verdiği ünlü isimlerle Türkiye ekonomisine ve siyasetine damgasını vuran Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), 40. kuruluş yıldönümünü kutluyor.
40. kuruluş yıldönümü nedeniyle Milliyet'in sorularını yanıtlayan DPT Müsteşarı Akın İzmirlioğlu, Türkiye'nin geleceğine ilişkin planlamayı anlattı,
güncel konulara ilişkin açıklamalarda bulundu:
- DPT'nin yeniden yapılandırılmasından söz ediliyor. Buna neden gerek duyuluyor?
İzmirlioğlu: Ünlü bir deyiş var; Bir nehirde iki kez yıkanamazsın. Bu demektir ki, şartlar değişir, kurumların içinde bulunduğu şartlar da değişir. DPT'nin adı üstünde ileriye dönük planlama yapmak; ekonomik, sosyal ve kültürel alanda politika ve hedefler üretim hükümete sunacak. Türkiye'yi, Cumhuriyet'in 100. yıldönümü olan 2023 hazırlayacak bir planı yapan DPT'nin öncelikle kendini ileri doğru hazırlaması gerekir. DPT, dünyayı etkisi altına alan globalleşme ve yerelleşme konusundaki gelişmeler doğrultusunda kendisini yeniden yapılandıracaktır. Hem bölgesel teşkilatlarıyla yerel, hem de dış teşkilatıyla hem global anlamda Avrupa Birliği için kendini hazırlayacaktır.
Özel sektöre çağrı
- Planlama nasıl bir Türkiye hedefliyor? Mevcut sorunların aşılmasının koşulu nedir?
İzmirlioğlu: 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı ülkenin geleceği konusunda önemli öngörüler ve bunun için gerekli politikalarla uygulamaları içermektedir. Türkiye'nin, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini aşması hedefine ulaşabilmesi için, üniter yapının korunarak devletin yeniden yapılandırılması, toplumun eğitim ve sağlık düzeyinin yükseltilmesi, bilim ve teknoloji yeteneğinin geliştirilmesi, yeni teknolojiler üretilmesi, altyapının geliştirilmesi ve çevrenin korunması sağlanarak, ekonomik ve sosyal yapıda dönüşüm gerekçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
- Şu anda bir enflasyonla mücadele programı uygulanıyor. DPT'nın programın hazırlanmasında ve izlenmesinde önemli bir rolü var. Niye programı sahiplenen, savunan kuruluşlar arasında DPT yok?
İzmirlioğlu: DPT programın hazırlanması sırasında kendine düşen sorumluluğu yerine getirdi. Programın uygulama safhasında Maliye, Hazine, Merkez Bankası gibi uygulamacı kuruluşların ön plana çıkması normaldir. DPT'nin şu andaki görevi politikaların uygulanması sırasında koordinasyonu sağlamak, ortaya çıkan veya çıkabilecek sorunları belirleyerek, gerekli uyarılarda bulunmak ve hükümete danışmanlık yapmaktır. DPT bu görevini de yapmaktadır. Ekonomik Sosyal Konsey'de Sayın Başbakan'a sunulan rapor da bunu göstermektedir. En küçük bir endişe duyduğumuzda gerekli makamlara iletiyoruz.
Fedakarlık sırası özel sektörde
- Enflasyonla mücadelede 2001 yılı kritik bir yıl. Nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Yeni vergilere ve önlemlere gerek var mı?
İzmirlioğlu: Türkiye, enflasyonu düşürerek, ekonomisinde istikrarı sağlamak için IMF ile bir stand by anlaşması yapmıştır... Maalesef yapmak zorunda kalmıştır. Bu anlaşma ile 3 yıllık bir program hazırlanmış, Merkez Bankası aynı doğrultuda para politikalarını belirlemiş, DPT de 5 yıllık planı hazırlamıştır. Bunların hepsi birbiriyle uyumlu gitmelidir, gidecektir de. İlk 9 aylık gerçekleşmelere baktığımızda program uygulamaları başarılıdır. Bunu yabancılar da söylüyor.
Programın başarısı 5 yıllık planın hedeflerine ulaşmasının da ilk şartıdır. Ancak cari açık hala dikkatle takip edilmeye değer bir konudur. Gene dikkatle takip edilmeye değer bir husus gelir politikalarıdır. Programda 2000 yılında bu alanda önemli gelişmeler sağlanmış. Ancak bu gelişmeler ağırlıklı olarak memur, asgari ücretli kesim ve tarım kesiminde yoğunlaşmıştır. Enflasyondaki direncin kırılması ve programın üretim ve isdihdam maliyetinin en aza indirilmesi açısından özel sektörün gelirler politikasına olan desteğinin güçlendirilerek devam ettirilmesi önem taşımaktadır. Maliye politikalarında başarıya ulaşılması için özelleştirme programının aksatılmadan yürütülmesi büyük öneme sahiptir. Ancak 2001 yılında ek ve anormal tedbirlere gerek yoktur. Programı çok yakından takip ediyoruz.