11.08.2023 - 12:07 | Son Güncellenme:
Altan ÇİMEN - Burak KESKİNCİ / İSTANBUL - (DHA) -
İstanbul Finans Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıya Türkiye Bankalar Birliği üyesi bankaların genel müdürleri katıldı. Yılmaz, basına kapalı gerçekleştirilen toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz şu ifadeleri kullandı: "Finans kesiminin yeni ekonomi politikaları konusunda memnuniyeti var. OVP önemli bir kilometre taşı, Eylül ayının ilk yarısında toplumla paylaşılmış olacak.
Finans sektörü OVP'ye destek vermeye hazır. Enflasyonla mücadele ederken, resesyona düşmeme, yatırımı, üretimi, ihracatı devam ettirme çabamız var, bu ikisini aynı zamanda başarmak durumundayız.
Son dönemlerde yapılan miktar sıkılaştırmaları, yatırımı, ihracatı ve üretimi kapsamıyor, Merkez Bankamız bunları istisna kılıyor, burada net bir politika çerçevesi ortaya konmuş durumda.
Seçici bir anlayış içinde kredi çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yatırıma dönük kredilerin seçici bir şekilde devam etmesi konusunda çalışma başlattık, önümüzdeki dönemde açıklayacağız.
Yeni finansal enstrümanlar konusu gündeme geldi, düzenleyici kurumlarımız ve Merkez Bankamızın koordinasyonu içinde önümüzdeki dönem çok daha fazla alternatif finansal enstrümanların geliştiği bir ülke olmak durumundayız.
Finans kesimi sadece parası olana para veren bir yapı olmamalı, teminat sorunu yaşayan ama iyi projesi olan, sermayesi olmasa da projesi ile finans arayan kesimlere de destek olan bir çerçevede gelişmeli, burada da bir mutabakat var.
İLK KONUT ALACAKLARA FİNANSAL DESTEK VERİLECEK
Konut arzına ilişkin değerlendirmeler yapıldı, ilk konut edinimini teşvik edecek mekanizmalar üzerinde duruldu. Sabırla, doğru politikaları izlememiz gerekiyor.
Gündelik tartışmalardan kafamızı kaldırım orta vadeye çok bakamıyoruz, haklı olarak belki, ama bunu yapmak durumundayız, sadece gündelik tartışmalarla ülkemizi arzu ettiği hedefe ulaştıramayız."
"ORTA VADELİ PROGRAMIMIZIN HEDEFİ TEK HANELİ BİR ENFLASYONA ÜLKEMİZİ ULAŞTIRMAK"
Cevdet Yılmaz, “Orta vadeli programa yönelik önerilerinizi, tekliflerinizi, finans çevrelerinin tekliflerini çok önemli görüyoruz, bekliyoruz. Orta vadeli programımızı 3 sac ayağı üzerine inşa ediyoruz. Birincisi mali disiplin, burada tabi son dönemlerde yaşadığımız büyük bir felaket var. Deprem meselesi var. Depremin tek seferlik etkileri hariç, bütçe açığının milli gelire oranı Avrupa Birliği standartlarında sürdürme perspektifimiz var. Diğer taraftan parasal politikalar, para politikamızın ana çerçevesiyle orta vadeli programımızda yer alacak. Elbette Merkez Bankamızı ilgilendiriyor ama ana çerçeve biliyorsunuz orta vadeli programda yine yer alacak. 2026 perspektifinde hatırlayacağımız, orta vadeli programımızın hedefi tek haneli bir enflasyona ülkemizi ulaştırmak. Bu çerçeveyi Merkez Bankası'yla birlikte hükümetimiz hedef birliği içinde ortaya koyacaktır. Aşama aşama, sabırla doğru politikalarla aşacağımıza yürekten inanıyorum. Üçüncü bir ayağı var orta vadeli programımızın, mali politikalar ve para politikaları dışında, yapısal reformlar. Yapısal reformlar da çok kıymetli. Yapısal reformlar da iki etki var, bir tanesi orta vadeli somut etkiler, ikincisi de beklenti kanalıyla kısa vadeli etkiler. Her ikisini de önemsiyoruz doğrusu. Yapısal reformlar yapabilen ülkeler orta vadede somut değişimler yapabildikleri gibi kısa vadeli olarak da beklentileri güçlendiren ülkelerdir. Bu her 3 konuda da finans kesimizin, bizlere önemli önerileri, önemli tavsiyeleri olacağına inanıyoruz" diye konuştu
"SÜREÇ YÖNETİMİNİN SON DERECE KIYMETLİ OLDUĞUNU İFADE ETMEK İSTERİM"
Cevdet Yılmaz, “Bir geçiş sürecindeyiz. Belli politikalarımızda güncellemeler gerçekleştiriyoruz. Bu geçiş sürecinde de sistemin sıhhati, sistemin iyi işlemesinin tek tek aktörlerin pozisyonlarının önünde olması gerektiğini düşünüyoruz. Sistemi hep birlikte iyileştirme, hep birlikte geliştirme perspektifi tek tek aktörlerin pozisyonunun önünde olmak durumunda. Bankacılık ve finans sektörünün bu anlamda önemli bir alt yapısı olduğunu düşünüyorum. Bankalar Birliği çerçevesinde bir genel koordinasyon yapısı da söz konusu. Bir anlayış birliği içerisinde, tabi ki her bankanın tek tek farklı perspektiflerine de saygı duyarak ama ülkenin ve sektörün iyiliğini, ortak menfaatini de gözden kaçırmadan bir süreç yönetiminin son derece kıymetli olduğunu ifade etmek isterim. Burada da bankacılık kesiminin, finans kesiminin bu geçiş sürecinde üzerine düşen rolü etkili bir şekilde hayata geçireceğine de inancımı ifade etmek istiyorum" diye konuştu.