06.09.2024 - 19:33 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC ziyareti kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nde bir araya geldi. Daha sonra Tatar ve Yılmaz'ın başkanlığını yaptığı heyetler arası Enerji Arz Güvenliği Toplantısı'na geçildi.
Toplantıya KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, KKTC Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman katıldı.
KKTC'nin enerji arzının güvenliği, sürdürülmesi ve artırılması konusunun ele alındığı toplantının ardından Tatar ve Yılmaz, basın açıklamasında bulundu.
Yılmaz, toplantıda halkın sosyal yaşamını olduğu kadar, ekonomiyi de çok fazla ilgilendiren elektrik meselesini kapsamlı şekilde değerlendirme imkanı bulduklarını belirterek, bu konuda kısa, orta ve uzun vadede yapılacakları ayrıntılı şekilde ele aldıklarını söyledi.
Bu konularda her zaman KKTC'nin Kıbrıs Türklerinin yanında olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Elimizdeki tüm imkanlarla, teknik imkanlarla ve mali imkanlarla bu konularda gerekli adımları atıyoruz. Onlar yapılmamış olsa yaşanan sorunlar çok daha farklı ölçeklere gidebilirdi. Onları yapmaya devam edeceğiz. 2022 yılından bugüne kadar yaklaşık 12 milyon avro tutarında bir sözleşmeyi bu kapsamda imzaladık ve böyle bir destek söz konusu. EÜAŞ envanterinde bulunan toplam 125 megavat kapasiteli 5 mobil treyler elektrik santralinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde tesis edilmesi de yine bu çerçevede kararlaştırılmıştı. Bunlardan 4'ü halihazırda işletilmekte olup bir santralin ise taşıma süreci devam etmektedir. Bu hafta sonu bu santralin de devreye gireceğini düşünüyoruz.
'İlave ihtiyaçlar olabilir.' dendi toplantıda. Gerekirse o ilave ihtiyaçları da karşılamaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim. 2022 yılından bugüne yatırım bedeli 5,26 milyon avro olan yine çalışmalar sürdürüldü. Toplamda 17,26 milyon avro EÜAŞ'ın bu kapsamda gerçekleştirdiği yatırımın olduğunu ifade etmek isterim."
Yılmaz, toplantıda kısa vadeli konuların ötesinde uzun vadeli çözümler üzerinde de durduklarını dile getirerek, üretim, iletim ve dağıtım sistemlerinin bütünlüğü içinde konuya yaklaşılması gerektiğini kaydetti.
"BU KONUDA SİYASİ İRADEMİZİ ORTAYA KOYMUŞ DURUMDAYIZ"
Rasyonel, düşük maliyetli ve teknik açıdan çok daha doğru olanın Kıbrıs Adası'nın bir bütün olarak Türkiye üzerinden Avrupa ve dünya ile entegrasyonu olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan ile Ankara'da imzaladığımız bir protokol var kablolu elektrik konusunda. Bunu da yakından takip ediyoruz. Çok büyük ölçekli projeler bunlar. Takdir edersiniz ki teknik yönü, hukuki yönü, uluslararası ilişkiler boyutu, birçok boyutu olan projeler. Bunların sonuçlanması biraz zaman alıyor ama kararlıyız bu konuda. Zaten bu konuda siyasi irademizi ortaya koymuş durumdayız. Çalışmaları en kısa sürede tamamlayıp bu konularda gerekli adımları da inşallah önümüzdeki dönemlerde atacağız.
Yalnız bugün yaptığımız toplantıda yine gördük ki sadece bir proje üzerinden elektrik konusunu tartışmak doğru değil. Doğal gazıyla, termiğiyle, yenilenebilir enerjisiyle, güneşiyle, rüzgarıyla bir bütünlük içinde bu konunun planlanması gerekiyor. Yine bugünkü toplantıda enerji verimliliği üzerinde durduk. Gerek işletmelerin, gerek tüketicilerin hem kendilerinin daha az fatura ödemesi için hem de elektrik sistemimizin çok daha etkili çalışması için verimli bir şekilde enerjiyi kullanmalarının ne kadar önemli olduğunu, buna dönük birtakım yaklaşımların geliştirilmesinin ne kadar önemli olduğu üzerinde de durduk."
Toplantı sonucu ortaya çıkan eylemleri KKTC Başbakanı Üstel ile takip edeceklerini ve ilgili kurumların bu konuları çalışmayı sürdüreceğini bildiren Yılmaz, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi.
"KİM NE DERSE DESİN 50 YILDIR BU ADA'DA BİR HUZUR VAR, BİR GÜVEN ORTAMI VAR"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'ın çok doğru ve hakkaniyetli bir politik, siyasi duruş sergilediğini belirterek, yıllar yılı Ada'daki gerçeklere uymayan yaklaşımların bir çözüm üretmediğini ifade etti.
Bir çözüm olacaksa Ada'daki iki devlet gerçeğini gören ve iki tarafın eşitliğini kabul eden bir çözüm olması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Kim ne derse desin 50 yıldır bu Ada'da bir huzur var, bir güven ortamı var. Bunun da sebebi 50 yıl önce yapılan Mutlu Barış Harekatı'dır. Bu vesileyle o harekatta şehit olanları rahmetle, gazileri minnetle anıyorum. İyi ki o gün o müdahale yapılmış. Yapılmasaydı bugün nasıl bir tabloyla karşı karşıya olurduk? İşte Orta Doğu'da yaşananlar bize bunu gösteriyor gerçekten. Çok şükür Ada'da hem Türk tarafında hem Rum tarafında bir huzur ortamı var. Bir sorun, sıkıntı yaşanmıyor bu anlamda. Bir güvenlik sorunu yaşanmıyor. İşte bu gerçekliği esas alan bir çözümün olması gerekir diye düşünüyoruz."
Yılmaz, Taşınmaz Mal Komisyonu konusundaki ilerlemelerden büyük bir memnuniyet duyduklarını belirterek, bu konuda KKTC'nin attığı adımları takdirle takip ettiklerini ve uluslararası hukuk anlamında da mutlaka bunların karşılığını bulacağını söyledi.
KKTC Başbakanı Sayın Ünal Üstel ile yeni Girne Askeri Hastanesi’nin, KKTC vatandaşları ile KKTC’de yaşayan Türk vatandaşlarına hizmet vermesine ve KKTC vatandaşı şehit yakınları ile gazilere Türkiye’de tanınacak haklara ilişkin iki önemli protokolü, Lefkoşa Büyükelçiliğimizde… pic.twitter.com/rJfeaVRZlz
— Cevdet Yılmaz (@_cevdetyilmaz) September 6, 2024
"GEÇMİŞLE MUKAYESE EDİLEMEZ BİR NOKTAYA GELMİŞ DURUMDA KUZEY KIBRIS"
İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması'nın yürürlüğe girdiğini ve yeni paketin ilk kaynak aktarımlarının gerçekleştiğini bildiren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Amacımız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına destek olmaktır. Halkın refah seviyesinin artmasına katkıda bulunmaktır, daha rekabetçi, katma değeri daha yüksek bir ekonominin oluşumunu desteklemektir. Geçmişle mukayese edilemez bir noktaya gelmiş durumda Kuzey Kıbrıs. Turizmiyle, eğitimiyle, altyapısıyla, ticaretiyle, tarımıyla birçok alanda önemli mesafeler almış durumda ama önümüzdeki dönem çok daha ileriye gidecek. Özellikle teknolojik gelişimi, dijitalleşmesi, yapay zeka gibi yeni açılımlar, bunlar inanıyorum ki izolasyonlara da önemli bir cevap oluşturacaktır. Bir taraftan siyasi olarak dünyaya açılırken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan başta olmak üzere yapılan ziyaretlerle, Türk Cumhuriyetleri ile ortak platformlarda buluşmasıyla, diğer taraftan teknolojik imkanları da çok daha güçlü bir şekilde kullanıp dünyaya olan kapıları arttırmaya devam edecektir."
Yılmaz, Orta Vadeli Program'ı (OVP) dün toplumla paylaştıklarını hatırlatarak, "Aramızdaki ekonomik ilişkilerin düzeyini düşündüğümüzde bu OVP'nin Türkiye'nin istikrarının yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk ekonomisinin de istikrarına ciddi katkı sunacağını rahatlıkla ifade edebilirim. Kurların daha istikrarlı olduğu, enflasyonun düştüğü, risklerin azaldığı, öngörülebilirliğin arttığı, belirsizliklerin azaldığı bir ortamda istikrar içinde büyümeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı diyoruz. Aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Yüzyılı diyoruz. Hep birlikte daha güçlü bir geleceği inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Başbakan Üstel ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Serim ile KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binalarının inşaat alanında incelemelerde bulundu.
TÜRKİYE VE KKTC ARASINDA İKİ PROTOKOL İMZALANDI
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında yeni Girne Askeri Hastanesinin KKTC vatandaşları ile KKTC'de yaşayan Türk vatandaşlarına hizmet vermesine ve KKTC vatandaşı şehit yakınları ve gazilere Türkiye'de tanınacak haklara ilişkin iki protokole imza attı.
Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliğinde Yılmaz ve Üstel bir araya geldi. Görüşmenin ardından protokollerin imza töreni gerçekleştirildi.
Törenin ardından konuşan Yılmaz, Üstel ile Yeni Girne Askeri Hastanesinin KKTC’li vatandaşlara hizmet etmesine yönelik protokolü imza altına aldıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile adada hastane seviyesinde sağlık hizmeti sunumuna başlayan asker hastanemiz, çeşitli lokasyonlarda farklı isimlerle varlığını devam ettirmiştir. 2005 yılından itibaren Girne Asker Hastanesi ismiyle hizmet veren hastanemiz, gerek fiziki gerek sosyal gerekse de tıbbi imkanları geliştirerek yeni binasına taşınmıştır ve yakın zamanda tam kapasite ile faaliyete geçecektir. Mevcut durumda hastanemiz Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ve ailelerine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve Kuzey Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri personeline hizmet vermekteydi. Başbakan Üstel ile bugün imzaladığımız protokol ile hastanenin, yeni dönemde hizmeti aksatmayacak şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarına ve burada yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da sağlık hizmeti sunması sağlanacaktır.
Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sağlık sistemine önemli katkı sağlayacağı değerlendirilen ve modern sistemlerle donatılan yeni hastanemizde hak sahiplerine üstün donanımda ve kaliteli sağlık hizmeti sunulması amaçlanmaktadır. Bu vesileyle hastanenin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine hayırlı olmasını diliyorum."
"KKTC BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZDİR, CANIMIZDAN BİR PARÇADIR"
Yılmaz, KKTC vatandaşı şehit yakınları ve gazilere Türkiye’de tanınacak haklara ilişkin de bir protokol daha imzaladıklarını söyledi.
"Bu protokol ile KKTC vatandaşı şehit yakını ve gazilerin, Türkiye’de bulundukları süre zarfınca, ülkemizdeki şehit yakını ve gazilere sağlanan haklardan yararlanmaları sağlanacaktır." diyen Yılmaz, böylece, KKTC vatandaşı şehit yakını ve gazilerin sosyal tesislerden yararlanma hakkı, Kredi ve Yurtlar Kurumu burs önceliği gibi birçok hak, indirim ve muafiyetten istifade edebileceğini belirtti.
Cevdet Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu protokol, Kıbrıs Türklerinin hürriyeti için 50 yıl önce omuz omuza çarpışan, kanları kanlarına karışan Mehmetçiklerimiz ve Mücahitlerimiz arasında bir ayrım yapmadığımızın en açık göstergesidir. Yarım asır önce olduğu gibi bugün de yine tek yüreğiz, birlikteyiz, sırt sırtayız. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da vurguladıkları üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim göz bebeğimizdir, canımızdan bir parçadır. Önümüzdeki dönemde Türkiye Cumhuriyetinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarına her alanda desteği artarak devam edecektir. Anavatan olarak tüm imkan ve kabiliyetlerimizle KKTC’nin yanında olduğumuzu ve Ada’daki kardeşlerimizin huzuruna, güvenliğine, refahına desteğimizi her daim sürdüreceğimizi ifade etmek isterim. Kendi kendine yeten bir KKTC’nin inşası ve müreffeh yarınlara ulaşması için Türkiye olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz."
Yurdu yaşatmak için can veren kahraman şehitleri rahmetle, minnetle yad ettiğini belirten Yılmaz, Kıbrıs Türkü'nün varlığı, hakları ve hürriyeti için cesaretle savaşan gazilere de şükranlarını sunduğunu söyledi.