07.01.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
SERVET YILDIRIM - İzleyebildiğim kadarıyla tartışma ekonomist Özgür Demirtaş’ın “Çin Ekonomisi: Paramparça” diyen bir paylaşımı ile başladı. Çin gayrimenkul piyasasının sadece üç yıl içinde 18 trilyon dolar eridiğini söyleyen Demirtaş, “Çin Balonu öyle bir patladı ki, Avrasyacılar saçlarından sakız temizliyor” dedi. Ona cevap Çin’de yaşayan Evrim Kanbur’dan geldi. “Çin ekonomisi paramparça değil ama 2022 etkilerini yaşıyor… Çin gibi bir nüfusta olan her siyah kuğu olayının mutlaka şok etkileri ve tsunami şeklinde dalgaları gelir. Önemli olan detay şu: bunu atlatabilecek güçteler” dedi. X’teki tartışmaya farklı kesimlerden çok sayıda kişi görüş bildirerek katıldı ve gördüğüm kadarıyla katılmaya da devam ediyorlar.
Tartışmalar bana geçen yıl Ekonomi ve Milliyet’te yazdığım yazıları hatırlattı. 2023 yılı ağustos ayında yine “Çin mucizesi sona erdi mi?” konusunun tartışıldığı bir sırada “Çin’i iyi ve doğru okumalıyız” demiştim. Aradan yaklaşık 18 ay geçti ve yine aynı noktadayım ve aşağıda paylaştığım aynı değerlendirmeleri yapıyorum.
- Dev Çin ekonomisi şu anda büyüme sorunu yaşıyor. Genç nüfus işsizliği artıyor, emlak piyasası sıkıntılı ve deflasyon baskıları var. Bu gelişmelere bakarak “Yeni bir Japonya olabilir” deniliyor. Çin’in eski büyüsünü yitirdiği öne sürülüyor. Çin mucizesinin sona erdiği ve ekonominin artık uzun süreli bir inişe geçtiği konuşuluyor. Bence bunlar yüzeysel ve yanıltıcı değerlendirmeler; yanlış öngörüler.
- Üretmek ve ihraç etmek Çin’in DNA’sında var. O kadar güçlü bir üretim kasına sahip ki; her gün Çin hakkında bizleri şaşırtan yeni üretim hikayeleri duyuyoruz.
- Çin mucizesinin ardında ucuz işgücünden düşük kur politikasına kadar pek çok faktör var, ama özellikle iki tanesi çok kritik öneme sahip. Çin hükümeti bundan yıllar önce “Made in China 2025” planıyla inovasyonu öncelik olarak açıkladı ve uygun politika ve desteklerle Çin’i belirli sektörlerde küresel oyuncu yapmayı hedef olarak belirledi; bu hedeflere ulaşıldı. Bu başarının önemli noktası yüksek verimlilik artışlarıydı. Yıllar boyunca aralıksız yapılan reformlar ile ekonomik verimlilik sürekli artırıldı.
- Çin, mucizesine taklitle başladı ama sonra inovasyona yöneldi. İnovasyon ve verimlilik artışları Çin’i dünyanın üretim üssü haline getirdi. Ve açık kapı politikası ile milyarlarca dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatırımı ülkeye çekildi; Çin’in uluslararası pazarlara entegrasyonu sağlandı.
- İnovasyon ve verimlilik artışları Çin’i dünyanın üretim üssü haline getirdi. Çin mucizesi kolay kolay yok olmayacak. Çin rotasını değiştiriyor. Bir zamanlar ucuz ve düşük kaliteli üretim yapan Çin yeşil ekonomi, dijital ekonomi, yarı iletken imalatı gibi yeni ve yüksek teknoloji ağırlıklı alanlara yöneldi.
- Çin son 40 yıl boyunca çok güçlü bir hikâye yarattı. Bu hikâyeden çıkarılacak dersler var. Bu hikâye bize diyor ki; mucizelere inanın ama gereğini yapın. “Ekonomide mucize yaratmak için hükümetler inovasyonu desteklemeli, verimlilik artışlarını hedeflemeli ve üretilenin satılacağı ana dış pazarlar yaratılmalı” diyor.