04.04.2013 - 14:19 | Son Güncellenme:
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bitkisel ürünlerle ilgili duyarlılığın en üst noktaya taşındığını, bundan sonraki süreçte de bu mücadeleyi daha dinamik şekilde yapacaklarını belirtti.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının verdiği ruhsatların ilaç ruhsatı olmadığını, bunların kurtarıcı olarak görülmemesi gerektiğini kaydeden Müezzinoğlu, bunların kamuoyunda zaman zaman ilacın önüne geçtiği algısı oluştuğunu, yasak olmasına rağmen reklamlarının da yapıldığını ifade etti.
Bu ürünlerin yardımcı ve destekleyici olarak ruhsatlandırılmasına rağmen televizyonlarda ”hayat kurtarıcı, tedavi edici, sağlık için büyük öneme sahip” şeklinde yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıldığına dikkati çeken Müezzinoğlu, şu uyarıları dile getirdi: ”Bunlar ilaç olarak asla algılanmamalı, ilaç gibi değerlendirilmemeli ve mümkünse doktor kontrolü olmadan tedavi, rahatsızlık için asla kullanılmamalı. Bu ürünlerin tedavi edici özelliği yoktur, ayrıca tıbbi tedavilerin yanında destekleyici tedavi olarak bile çok anlamlı bulmuyoruz.”
"Bedeli ağır oluyor"
Bazı televizyon kanallarına bu tür ürün reklamlarıyla ilgili cezalar uygulandığını hatırlatan Müezzinoğlu, ”Çok ağır bedel ödeyen vatandaşlarımız oluyor. Bunlarla mücadelemiz sürecek” diye konuştu.
Sağlık sorunları olanların, bu ürünleri kullamalarıyla var olanların yanında yeni sorunlarla karşılaşabildiğini ifade eden Müezzinoğlu, şunları dile getirdi: ”Bu anlamda toleranslı olabileceğimiz tek nokta var, kişi kendi hekiminin bilgisi dahilinde alıyorsa söyleyecek sözümüz yok ama onun dışında asla tedavi edici değildir, mevcut sıkıntının çözümü gibi görülebilecek bir ürün değildir. Dolayısıyla her türlü tedbiri RTÜK’ten de talep ederek gerekirse yasal düzenlemeleri yaparak almak zorundayız. Çünkü bedeli vatandaşımız sağlığıyla ödüyor. Vatandaşımızın sağlığından sorumlu bir bakanlığız.”
Zayıflama hapları
Bakanlığın obeziteyle mücadele kampanyasını hatırlatan Müezzinoğlu, obeziteyle mücadelenin dinamik bir şekilde devam edeceğini bildirdi.
Obeziteyle mücadelede doğru beslenme ve hareketli yaşamın büyük önem taşıdığını vurgulayan Müezzinoğlu, şunları kaydetti: ”Yaşam felsefimizi doğru ve sağlıklı bir zemine koyamazsak hep böyle birilerinin duygularımızı tahrikine dayalı bir yol seçeriz ki bu esasında çözüm getirmiyor, sorunlarımızı büyütüyor. O nedenle burada istediğimiz, doğru yol haritasını vatandaşımız kendisi koyacak. Bunlardan bir tanesi boğazından geçen her yudumla ilgili ne kadar sağlıklı olduğunu, ne kadar yerse faydalı olduğunu bilecek. İki mutlaka hareket ve yediğini yakabilmek. Burada sporu, hareketi mutlaka önemsiyoruz. Hareketli bir yaşam, doğru ve sağlıklı beslenme yoksa problemle uğraşmada birileri bizi yanlış yönlere sevk edebilir. Bu tür reklam veya tanıtım kampanyalarından çok anlamlı bir yarar görülmediğinin hatta ciddi zararlar görülebileceğinin bilinmesi gerekir.”