12.09.2023 - 13:34 | Son Güncellenme:
Gökçe KARAKÖSE Ömer HASAR / İSTANBUL
(DHA)-
Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi (Barselona Sözleşmesi) çerçevesinde Akdeniz deniz çevresinin korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması için kıyıdaş ülkeler arasında işbirliği çalışmaları gerçekleştiriliyor. Sözleşme kapsamında, iki yılda bir sözleşmeye taraf olan 21 ülke ile Avrupa Birliği temsilcileri, Bölgesel Faaliyet Merkezleri ve ilgili odak noktalarının katılım sağladığı Akdeniz Eylem Planı Odak Noktaları Toplantısı (MAP Focal Points Meeting) bugün başladı. Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul Bakırköy'deki bir otelde 15 Eylül'e kadar devam edecek toplantının açılış konuşmasını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank ve UNEP/MAP Koordinatörü Tatjana Hema yaptı.
AKDENİZ HAVZASI BASKI ALTINDADIR
Bakan Yardımcısı Varank, "Akdeniz Eylem Planı kapsamında görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi ve işbirliği içerisinde hareket etmesi önem arz etmektedir. Büro başkanlığını yapmakta olduğumuz 2022-2023 yılları içerisinde gerçekleştirdiğimiz Büro Toplantısı çalışmaları içerisinde yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu süreçte verdiğiniz değerli katkılar, yapılan organizasyon ve çalışmalar için Sözleşme Sekretaryasına ve Taraf Ülkelere teşekkür etmek istiyorum. Bu vesileyle Antalya'da düzenlenen 22. Taraf Ülkeler Toplantısında (COP22) alınan önemli kararları uygulamak için tüm çabamızla çalıştığımızın da altını çizmek istiyorum. Aynı zamanda bu iki yıllık dönemde Akdeniz'in çevresel açıdan iyileştirilmesi ve gelecek nesiller için sağlıklı ve yaşanabilir bir Akdeniz bırakmak üzere aldığımız kararlar doğrultusunda önemli faaliyetleri başarılı bir şekilde yürüttük. Dünya üzerinde özel bir yere ve ayrıcalıklı bir ekosisteme sahip olan Akdeniz'i yaşanabilir kılmak için gereken önemli adımları önümüzdeki dört günlük Akdeniz Eylem Planı Odak Noktaları Toplantısı'nda ve sonrasında da COP23'de alacağımız kararlar ile atmayı umut ediyoruz. Akdeniz Havzası, iklim değişikliği, orman yangınları, deniz çöpleri, kara ve deniz kaynaklı kirlilik, biyolojik çeşitlilik kaybı ve doğal afetler ve bunların sebep olduğu olumsuz etkilerin baskısı altındadır" dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAYA KATKIDA BULUNMAYI AMAÇLAMAKTAYIZ
Varank, "Deniz ve kıyı çevresi üzerindeki bu olumsuz etkiler, uygun önlem ve politikaların benimsenmesiyle azaltılabilir. Bu minvalde, Barselona Sözleşmesi tüm taraf ülkelerinin, deniz ve kara kirliliğinin etkin yönetilmesini sağlamak üzere, atıkların kaynağında azaltılması ve önlenmesi, en iyi uygulamalar ve deneyimlerin paylaşılması için güçlü bir iş birliği yapması büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda, Türkiye tarafından sunulan "Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemini ilerletmek için sıfır atık girişimlerinin teşvik edilmesiö başlıklı kararı BM Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. 105 ülke ile birlikte sunulan karar, Cumhurbaşkanımızın saygıdeğer eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi 2017'de başlattığı sıfır atık girişimleri aracılığıyla sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmayı amaçlamaktayız" ifadelerini kullandı.
2028 YILINDA 30 MİLYON KİŞİYE SIFIR ATIK EĞİTİM VERİLMESİ HEDEFLENMEKTEDİR
Varank, "Türkiye'nin 2053 yılına kadar iklim nötr hedefine ulaşabilmesi için hem sıfır atık yaklaşımınının yaygınlaştırılması hem de sürdürülebilir kalkınma hedefleri içerisinde döngüsel ekonomiye geçişin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede geri kazanım oranımızın 2023 yılında yüzde 35'e, 2028 yılında ise yüzde 45'e çıkarılması ve 2024 yılında kümülatif olarak 21 milyon kişiye, 2028 yılında ise kümülatif olarak 30 milyon kişiye sıfır atık eğitimi verilmesi hedeflenmektedir" dedi.