01.11.2022 - 15:06 | Son Güncellenme:
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Nebati konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Ekonomik olarak 2018 yılında ataklarla karşı karşıya kaldığında kendini toparlamıştı ekonomi. Yılı tamamlarken ekonominin negatif tamamlanacağını iddia ettiler. Geçen yıl aynı kurumlar negatif olacağını iddia ettiler ama bunu sonrasında tekrar değiştirmek zorunda kaldılar. Ülkemiz her türlü problemin üzerinde gelecektir.
Birçok yerde ekonomi ne olacak diye konuşuluyor. Toplamda yüzde 7,5'luk büyüme gerçekleştirdik.
Bu ülkemizin aslında her türlü problemin üstesinden gelebilecek bir iradeye, ekonomi yönetimine, sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinin sonucudur.
Hep iyi bir şekilde neticeleniyor. Bu belli bir plan, programla gerçekleştiriliyor. Özellikle Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Türkiye yüzyılı mottosu aslında Türkiye’nin son 20 yılda ortaya koymuş olduğu başarıların 21. yüzyılın Türkiye yüzyılı olması açısından bir kaynaklık teşkil ediyor.
Türkiye 1990'lı yıllarda patinaj yaptı. 2022 yılında her şey değişti. Yepyeni bir denge oluştu. Bu denge bir üst noktaya geldi.
Denge oluştu, o denge birkaç içerisinde Türkiye dengesi üst noktaya geldi. Bu üst noktadan sonra yapılması gereken şey şudur. Siz yeni dengede kalacak mısınız yoksa yeni bir dengeye mi ulaşacaksınız? Orada beklemeye başlarsanız bu size zarar yazmaya başlar. Türkiye 2013’teki gezi olaylarında zirve yakalamıştı. O günden sonra sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yeni dengeye gelinmeye çalışıldı. Biz 20 Aralık’ta Türkiye ekonomi modelini ortaya koyarak lanse ettik. Yeni bir problem vardı. Kur atağı yaşanıyordu. Yeni bir şey denenmeye çalışılıyordu buna karşı bir duruş vardı.
Yatırım, üretim, ihracat ve istihdamın gerçekleşmesiyle Türkiye ekonomisini sağlam temele oturtmak cari açığı da pozitif hale dönüştürmek amacıyla birtakım tedbirler açıklandı. Başında KKM vardı. Türkiye’de uzun yıllardır çözülemeyen dolarizasyonun çıkması, döviz oynaklığı salınımının en düşük seviyeye getirmiş olan Türkiye ekonomi modelidir. Türkiye ekonomi modeli Türkiye vizyonu ile ilintilidir.
TOGG İÇİN ÖZEL BİR KREDİ AVANTAJI OLACAK MI?
TOGG büyük bir hayalin gerçeğe vurumudur. Otomobil olarak lanse edilebilir ama bizim dönemimizde yaşayan insanlar açısından çok farklı bir anlam ortaya koyuyor. Ben 58 yaşındayım 61 yıl önce Devrim otomobili başlarken yolu kesildi. Aynı gerekçelerle yolu kesildi. Uçaklarımızın yolunu kestiler, füzelerimizin yolunu kestiler bunlar ülke içerisindeki çığırtkanlıklarla iş birliği yapılarak yapıldı.
Temeli atıldığı zaman dalga geçtiler. Aynı akşam sosyal medyada aynı çığırtkan ekip Türkiye bu otomobili üretemez diyerek sözlerini ortaya koymuş oldular. Kim bu çığırtkan ekip köprüyü yaptırmam diyenler, Marmaray’ı yaptırmam diyenler. Yani aslında bir taş üstüne bir taş koymamış vizyon sahibi olmayan ülkesini küçümseyen sürekli başkalarına gözünü diken bir küçücük azgın grup.
Biz kamuda da bu araçların kullanımıyla ilgili DMO'yla bu alanı ilişkilendirdik. Biz TOGG'u alacağız. En başta biz kullanacağız. Yeşil dönüşüm dönemindeyiz. Avrupa başta olmak üzere birçok ülke bu alana yönelecek. Bu otomobile rahat ulaşım iç in kamu bankalarıyla bir görüşme gerçekleştirdik. 3 kamu bankası bu konuda gerekli teşvikleri verecek ."
ESNAF DESTEK PAKETLERİ! YENİ PAKETLER GELECEK Mİ?
Elbette, 100 milyar liralık limit tarihi bir limittir. Çok önemli bir limittir. Bunu kullanacak olan esnafımız hak ederek kullanacak. 60 ay vadeli vereceğiz bunu, faizin yarısını da biz karşılıyoruz. Esnafa maliyeti yüzde 7.5 oldukça düşük maliyet. Limitleri 350 bin liradan 500 bin liraya çıkardık. Genç girişimcilere özel bir paket hazırladık. 0 faizli kredi limitini 100 bin liradan 300 bin liraya çıkardık. Yüzde 4’lük oranı da tasfiye halinde kullanıyoruz. Takibe düşen esnaflarımız, burada esnafımıza teşekkür edeceğim. Kullandırdıkları kredilerin geriye dönüşüm oranı yüzde 99.
Bizim esnaf borcuna sadık olma konusundaki hassasiyetini en üst seviyede uygulayan bir yapı arz ediyor. Gerçekten bu dünyaya bir örneklik teşkil ediyor.
2021 yılında bu 2.5 milyar liraya patladı Hazine tarafına. Salgın döneminde esnaf sıkıntı yaşamasın diye verilerde ciddi kaldırmalar yaptık. Esnafımız bu 100 milyar lirayı kullanıyor.
Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla bu eylül sonu itibarıyla 190 milyar liraya ulaşmış. Bunun yüzde 86’sı da bakanlığımız tarafından destekleniyor. Faizlerin yüzde 70’ini biz karşılıyoruz. Bunun da maliyeti 10 milyar liraya kadar gelmiş durumda.
KGF paketimiz var. Arkadaşlarımız çalışmalarını devam ettiriyorlar. Daha önce yaptığımız hazırlıkların bazılarının TOGG üzerinden ilan etti arkadaşlarımız. Özellikle konut yapımı noktasında kredilerin KGF kredileri üzerinden kullanılmasını sağladık. Türkiye’de ilk defa farklı bir yöntem uygulayacağız. Birincisi fatura karşılığı işlem yapıyoruz. Son KGF’de bunun tecrübesini edindik. Altyapısının test edildiği bir dönem oldu. KGF kullanacakların tamamı faturalı bir şekilde işlem yapacak.
İkinci adım bankalar kredi kullandırırken bilançoya bakarlar. Firmanın krediye geri dönüşümü gerçekleştirme kapasitesine bakarlar. Biz hazırladığımız KGF’de yüzde 75’ini hedefliyoruz. KGF kredisini kullanacak olan ‘C’ firmalarına vereceğiz. Yani gerçekten ihtiyacı olup bankacılık sektöründen bu parayı almakta zorlananlar, krediye ulaşımda önünde bilançosundan dolayı engelleri olanlara, yatırımları büyütme açısından biz onlara kolaylık vereceğiz riskimizi bir miktar artıracağız.
Buradaki kazancımız onlara verdiğimiz kredi dolara, dövize, altına gitmeyecek. Firmanın ihtiyacı olan alana gidecek. Firmasını büyütmek istiyorsa buraya kullanacak ve önünü çok daha rahat bir şekilde görecek. Yüzde 25’ini ‘B’lere düşünüyoruz. A’lar zaten her türlü finansal imkana yüzde 100 ulaşabilen firmalar olduğu için onlara desteğimiz olmayacak.
'İŞ DÜNYASINDAKİ BAZI ÇEVRELER BİZ KREDİYE ULAŞAMIYORUZ' DİYEMEYECEKLER DEĞİL Mİ?
Krediye ulaşımda zorluğa ulaşanlar bilançosu kötü olanlar. Biz bu yolla işi çözmüş olacağız. İkincisi selektif kredi anlayışımız sadece KOBİ’ler için değil ihracat odaklı yatırım yapan, yüksek teknoloji ile tanışmak isteyenler bu isterse A olsun B olsun C olsun biz zaten gerekli destekleri veriyoruz. Kamu bankalarımız elini değil, gövdesini de değil her şeyi ile taşın altına koymuş. Özellikle 2018’deki ataklarda 2020’deki salgında, bu yıl savaşın yaşandığı dönemde ve bir model değişikliğine gidip Türkiye’yi sıçratacak hamlelerin atıldığı ortamda kamu bankalarımız, finans kurumlarımız gerçekten ciddi bir performans ortaya koydular.
Elbette zaman zaman şikayetler geliyor. Kredilerle ilgili birebir bu konudaki duruşumuz şudur: Biz genele bakarız, kötü örnek emsal teşkil etmez. Gerçekten krediyi alabilecek durumda olmayabilir firmalar. Kredilere ulaşımda zaman zaman serzeniş geliyor. Şu anda faiz oranları düştü. Bu yıl yüksek bir enflasyon yaşadık.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE NASIL BİR YOL HARİTANIZ VAR?
Enflasyon tabi sadece Türkiye’nin değil dünyanın problemi, enflasyonun temel sebeplerinden bir tanesi dünya için söylüyorum. Salgınla başlayıp, savaşla en üst seviyeye ulaşan bir ve ülkeleri resesyona uğratacak enerji fiyatlarındaki artışlar, konteyner maliyetlerinin artması ve gıda fiyatlarının yükselmesi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan tarımdaki sıkıntılar dünyada fiyatların yükselmesine neden oldu.
Merkez bankalarının aldığı tedbirler sonrası finansa ulaşmada karşılaşılan problemler arz edilen fonun azalmasına sebep oluyor. Türkiye’de geçen yıl yaşanmış olan kur ataklarıyla birleşince ülkemizdeki enflasyonun şiddetli yaşanmasına sebep oldu.
Enflasyonla mücadelenizde bir hedef koyacaksınız. Vergilerin indiriminden sübvansiyonlara kadar. Biz gerek finansal olarak gerekse makroekonomik tedbirler olarak tedbirlerimiz aldık. Aralık ayından itibaren baz etkisi ve beklentilerin kırılmasıyla, özellikle kur ataklarının oynaklığının giderilmesiyle, dünyada emtia fiyatlarının yönünü aşağı çevirmesiyle enflasyon baskısından kurtularak önümüzdeki yıl enflasyonun düştüğü ve bunun hissedilebilir şekilde toplum tarafından yaşandığı bir döneme girmiş olacağız.
Türkiye’de cari açıkla ilgili herhangi bir problemimiz yok, turizm gelirlerimiz çok çok iyi, ödemeler dengesiyle ilgili sıkıntımız yok. Aralık ayından itibaren enflasyonda düşüşü görmüş olacağız.
DÜNYADA NELER KONUŞULUYOR?
Dünya Bankası, IMF, OECD bölgelerinin olduğu ilkbahar toplantısında savaş başlamış herkes şiddetli ambargoların uygulanması lazım diye konuşuyor. Orda şunu dedim biz yolumuzu büyüme tarafında çizdik. Dükkanlar kepenk kapatmayacak, fabrikalar kapanmayacak. Enflasyonla mücadele ederseniz resesyonla karşı karşıya kalacağınız malum. İşsizlik vs bunu nasıl yöneteceksiniz? Büyümeden yana karar alırsanız siz enflasyonu nasıl gerçekleştireceksiniz?
Biz insan odaklıyız. İnsan odaklı olarak baktığımız için enflasyon yükselmiş olsa da aldığımız tedbirlerle ihtiyacı olanlara bu yıl verdik. Geçen yıl 250 milyar bu yılla beraber 400 milyar lirayı aşan sübvansiyonda bulunduk. Vatandaşımız yüzde 83 daha ucuz doğal gaz kullanıyor.
Dünyada ilk dönemde şöyle bir baktılar biz sert tedbir alalım. Sonra Bali’de G20 toplantılarına katıldık ne olacak bu dünyanın hali diye sorular soruluyordu. Washington’daki toplantılarda kimse ağzını açmıyor. Enflasyon çift hanelere gelmiş, durgunluk baş göstermiş, bazı ülkeler teknik olarak resesyona girmiş. Böyle bir ortamda kimse daha sert tedbirler alalım demiyor. Avrupa şu anda ne yapacağını bilmiyor.
ABD’de daralma gözüküyor. Türkiye büyüyerek yoluna devam ediyor. 1 yıldır enflasyona mücadele ile almış olduğu adımlarla da aralık ayında enflasyon inmiş olacak. Dünya çok daha yüksek sesle durgunluğu konuşacak. Biz ise büyüyerek, üreterek, istihdam oluşturarak yolumuza devam edeceğiz.
SUUDİ ARABİSTAN TEMASINIZ VAR. MALİYE, TİCARET VE YATIRIM BAKANIYLA GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİNİZ. TÜRKİYE EKONOMİ MODELİNE DÜNYANIN BAKIŞI NEDİR?
6-7 bin civarında katılımcının olduğu üst düzey yöneticilerin, şirket sahiplerinin rol aldığı bir toplantıda bize söz hakkı verdiler. Bunu ikinci gün kullanabilir miyiz? İkinci gün verdiler. Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanı’na ilk açılış yapılan süreden söz verdiler, limit koymadılar. Ben o konuşmaya giderken açılış sonrası insanlar ikili görüşmelere yönelirler, salonda kimsenin olmayacağını düşünürken salonun dolu olduğunu gördüm. Orada bir konuşma yaptık o da iyi oldu. Yunanlı bakanın Türkiye ve Cumhurbaşkanımıza yönelik sözlerine de cevap verme imkanı bulduk.
Biz çok kişiden tebrik aldık. Türkiye ekonomisini takip ettiklerini açıkça ifade ettiler. Bu kadar çok ülke gitmiş olmasına rağmen tek bir ülkeye resepsiyon düzenlendi. Türk heyetine orada resepsiyon verdiler. Oraya gelen pek çok yabancı bakan bu toplantıya geldi.
"TÜRKİYE’YE ÖZEL İLGİ GÖSTERİYORLAR"
Türkiye Suudi Arabistan ilişkilerinin tekrar en üst seviyeye getirilmesinden dolayı herkes memnun. Türkiye gibi büyük bir pazarın onlar açısından uzak kalması acı verici olmuş. Bizim yatırımlar açısında nda Suudi Arabistan gibi önemli bir pazarın kullanılmaması sıkıntı yaratmıştır.
Çok çok verimli görüşmelerimiz oldu şimdi Aralık ayının 10 gününde Suudi Arabistan heyeti geliyor. Yatırımcılarıyla ve yatırım bakanıyla gelecekler. Ocak ayının sonlarına doğru biz yatırımcılarımız, iş dünyamızı alıp gideceğiz.
Türkiye’ye özel ilgi gösteriyorlar. Türkiye ekonomi modelini ilk dile getirdiğimizde çok sorguluyorlardı şimdi galiba demekten vazgeçtiler. Yabancıların Türkiye’ye ilgisinin arttığını görme açısından çok önemli. Bu yıl 100 milyar doları aşan bir enerji ithalatçısı konumdayız. Bu cari açığa sebep oluyor. Bunları nasıl yönettiniz diye soruyorlar. Sorunun cevabı basit: Türkiye ekonomi modeli.
Bu yüzyıl Türkiye açısından fırsatların değerlendirildiği bir yıla doğru gidiyoruz. Oldukça umutlu ve heyecanlıyım. Suudi Arabistan’da yerli yatırımlar değil, oraya gelmiş olan insanların Türkiye ifadeleri, Türkiye ekonomi modelini sorgularken hayranlıklarını ortaya koymuş olmaları yeterli.
Türkiye ekonomi modeli dünyanın konuştuğu bir model haline geldi. 10 ay gibi bir sürede bu ismi konulmuştur. Altyapısı Cumhurbaşkanımız öndeliğinde ekiplerimiz tarafından hazırlanmış olan bir model dünyanın önemli modellerinden birisi olarak gündemde kalmaya devam edecek.
KRİPTO PARA DÜZENLEMESİNDE NASIL BİR YASAL ÇERÇEVE ÇİZİLMEK İSTENİYOR?
Amacımız vergi toplamaktan ziyade bunlarla ilgili soru işaretlerinin ortadan kaldırıldığı, herkesin aynı şekilde ifadelerden aynı anlamda ifadelerin çıkarılmasının sağlandığı üst yapı oluşturuluyor. Bizim açımızdan bu iş bitti. Fuat Oktay Bey’in başkanlığında kripto yasasıyla ilgili çok daha ayrıntılı bir şekilde son değerlendirmeler yapılıyor. Meclis’imiz bunu alıp değerlendirme imkanına kavuşacaktır.
Kripto ile ilgili dünyada birkaç ülke düzenleme yapıyor. Bu düzenlemeyi biz gerçekleştirdiğimizde dünyanın önemli bir farklı ülkesi olacağız."