08.11.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
Bu yıl ikincisi gerçekleşen #kadınerkekeşittirnokta konferansının açılış konuşmalarını YANINDAYIZ Derneği Kurucu Başkanı Nur Ger, Champions of Change Coalition Strateji Direktörü Troy Roderick yaptı. Erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği savunuculuğunu yaptığı dünyadaku üçüncü, Türkiye’deki ise ilk dernek olduklarını vurgulayan YANINDAYIZ Derneği Kurucu Başkanı Nur Ger, konuşmasında şu mesajları verdi:
“Bir ülkenin, zenginlik değil gelişmişlik seviyesini ölçeceksek toplumsal cinsiyet eşitliği endeksine bakmamız yeterlidir. Ülkemiz Dünya Ekonomik Forumu cinsiyet uçurumu raporlarında on yıllardır hep son sıralardadır. 2019 yılında yapmış olduğumuz endeks çalışmamızın 234 ilçedeki ortalama sonucu 0,61 dir. Türkiye’deki ilk 10 ilçemizin endeks ortalaması 0,74 oranında. Ülkemizin toplumsal cinsiyet eşitliği endeks ortalaması ilk on ilçenin seviyesinde olsaydı biz bugün ekonomik ve sosyal olarak dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına yer almış olacaktık. Kadın erkek eşitsizliğini ilk hedef olarak belirleyip birinci sıraya koymayan, kadınlara eğitim, sağlık, çalışma hayatında, sosyal hayatta ve siyasette eşit katılımı hedeflemeyen hiçbir ülke ekonomik olarak hızla kalkınamayacaktır. YANINDAYIZ Derneği olarak bıkmadan usanmadan kadın erkek ‘fırsat’ eşitliğini dile getirmekten yorulmayacak ve ülkemiz kadınlarının hak ve adalet arayışını destekleyeceğiz. 21’inci yüzyılın ilk çeyreği tamamlanırken 25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü ya da 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nü sosyal medyada ve iletişimde bir pazarlama aracı olmaktan kurtarmamız gerekiyor! Bütün politikaların önüne kadın erkek fırsat eşitliğini koymalı ve bir an önce hayata geçmesi için emek vermeliyiz.”
İnsan hakları sorunu
Champions of Change Coalition (Değişim Şampiyonları Koalisyonu) Strateji Direktörü Troy Roderick ise, 2010 yılında Avustralya’da kurulan koalisyonun stratejisini anlatırken üyelerin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir ticari, ekonomik, sosyal ve insan hakları sorunu olduğunun farkında olduğunu söyledi. Roderick, 2010 yılından önce kadınların kurumlardaki temsilini izlemek için tutarlı bir yöntem olmadığının farkına varılması üzerine bu sorunun çözümü için erkeklerin konuya dahil edildiğini belirtti. Koalisyonun kurulmasında Carol Schwartz tarafından ortaya atılan bir fikirden yola çıkıldığını söyleyen Roderick, üyelerin; kadınların sesinin olmadığı bir panelde veya konferansta asla konuşmama sözü verdiğini ve üyelerin yaklaşık yüzde 83’ünün aile içi şiddet iznine ek ödenek de dahil olmak üzere önlemler aldıklarını aktardı. Roderick, ayrıca, Avustralya’nın şu anki Cinsiyet Ayrımcılığından Sorumlu Komisyon Üyesi Kate Jenkins tarafından yönetilen Avustralya İşyerlerinde Cinsel Taciz Konusunda Ulusal Soruşturma’dan ortaya çıkan Respect@Work Raporu’nun bilgilerine göre harekete geçildiğini ve üyelerin bu uygulamalara öncülük ettiğini iletti.
Her açıdan toplumsal cinsiyet eşitliği
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin farklı boyutlarının tartışıldığı konferansın ilk oturumunun moderatörlüğünü Nurcan Akad üstlenirken Beril Türkoğlu, Hasan Kürşat Akcan ve Murat Göç Bilgin ile “Erkeklik Halleri” tartışıldı. Alin Taşçıyan, Burak Göral, İrem İnceoğlu'nun katılımı ve Gila Benmayor'un moderatörlüğüyle gerçekleşen oturumda ise “Senaryolardaki Eril Dil Kullanımı” masaya yatırıldı. Evrim Kuran'ın modere ettiği “Sosyal Medya ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” oturumunda ise Ece Başay, Nurseli Tamer ve Özlem Gürses ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin sosyal medyadaki yansımaları ele alındı.
Programın son oturumda ise yine dikkatleri çeken “Eğitim ve Öğretilen Erkeklik” konusu Sedef Kabaş'ın sunumu, Hasan Deniz, Kenan Çayır ve Selçuk Şirin'in katkılarıyla tartışıldı.
Ayrıca “İş Dünyasındaki İyi Uygulamalar” bölümlerinde Ahu Özyurt'un sunumuyla Barilla, BP, Eczacıbaşı, Odeabank, Shell ve Suteks Tekstil şirket yetkilileri, Kadın Dostu çalışmalarını ve yaşadığı şirket içi hikayelerini paylaştı.
Pazarlamada yeni dil
DeFacto, toplumsal cinsiyet eşitliği dilinden aldığı ilhamla yeni bir reklam serisine imza attı. “Ben bir başkalaştım” mottosuyla çekilen filmde kadın odun taşıyor, erkek örgü örüyor. Kadın araba tamir ediyor, erkek ütü yapıyor.
Reklam filmi, markanın “Doğa Kalp Ben” kampanyası kapsamında izleyiciyle buluştu. Alina Boz ve Alp Navruz’un oynadığı reklam filmine ilişkin konuşan DeFacto CMO’su Handem Çelenkler, şunları söyledi:
“Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için hepimizin her bireyin ve toplumsal tüm paydaşların ciddi adımlar atmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum ve bunun gerçekleşmesi için zihinlerdeki kalıpların değiştirilmesi; dilin, bakış açısının, toplumsal algıda kadın ve erkeğe biçilen rollerin alt üst edilmesi gerektiğine inanıyorum. İşte o zaman gerçek bir eşitlikten söz etmek için fırsat bulabiliriz. Bunun için kamuoyu nezdinde güvenilirliği kanıtlanmış bireylere, markalara, iletişimcilere önemli görevler düşüyor. DeFacto’nun sürdürülebilirliğe dikkat çekmek için başlattığı ‘Doğa Kalp Ben’ kampanyası aracılığıyla bu kez en önemli toplumsal sorunlardan biri olan cinsiyet eşitliğine yönelik farkındalık yaratmayı amaçladık. Kadın ve erkeğe biçilen rollerin esasında ne kadar keskin olduğunu görüyor ve bu kalıpları kırmaya çalıştığımız reklam filmimizle insanlara eğlenceli bir şekilde ilham olmayı istiyoruz. Artık başkalaşmak ve harekete geçmek zorunda olduğumuzu, bunun için kolektif bir hassasiyet göstermemiz gerektiğini düşünerek tasarladığımız reklam filmimizin vermek istediği mesajları kitlelere ulaştırmış olmasından son derece mutluyum.”