Türkiye, petrol ve doğalgaz kaynaklarının yanı sıra, doğalgaz depolama ve LNG gibi farklı önlemlerle de arz güvenliğini sağlıyor. Türkiye’nin enerji geleceğini, hem bölgesel adımlar, hem de kaynak çeşitliliği belirleyecek. Uzmanlara göre ise 2020’de enerji gündeminin en önemli maddesi olarak Doğu Akdeniz öne çıkacak. Yrd. Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, “Türkiye’nin Akdeniz politikası, haksız ve hakkaniyete aykırı davranan taraflara karşı ‘şah-mat’tır” dedi.
Türkiye’nin doğalgazdaki Batı Hattı, Mavi Akım, Doğu Anadolu Doğal Gaz Ana İletim Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, TANAP VE TürkAkım gibi kaynakları ve petrolde Irak petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan hatlarının yanı sıra arz güvenliğinde çok çeşitli alternatifleri bulunuyor.
5’te 1’i depoya
Tuz Gölü ile birlikte genişletme projesi devam eden Silivri Doğal Gaz Depolama Projesin tamamlanmasıyla, doğalgazda 11 milyar metreküplük bir depolama kapasitesine ulaşılacak ve 2023’te yıllık tüketilen doğalgazın yüzde 20’sini depolanabilecek. Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Genişletme Projesi tamamlandığında, 48 yeni kuyu açarak tesisin depolama kapasitesi toplamda yaklaşık 5.4 milyar metreküpe ve toplam geri üretim kapasitesini günlük 80 milyon metreküpe ulaşacak. Böylece vatandaşlara her şart altında kesintisiz doğalgaz verilebilecek.
Tuz gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Projesi, Kuzey Marmara Doğal Gaz Depolama Tevsi Projesi (Faz III) ve Saros FSRU Projesi’nin tümüm tamamlanmasıyla 2023’te doğalgaz depolaması 11 milyar metreküpe ulaşacak, toplam tüketimin yüzde 20’si depolanacak.
LNG alternatifi
Alternatif kaynaklardan Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) ithalatı da geçen yılın rakamlarına göre 7 milyar 136 milyon metreküpe yükseldi. ABD ile önümüzdeki dönemde yapılacak temaslarla da bu ülkeden LNG ithalatıyla doğalgaza alternatif oluşturulacak.
Geçtiğimiz yıl içinde ayrıca dünyanın en büyük LNG depolama gemisinden, BOTAŞ’a ait yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesine (FSRU) 206 bin metreküp LNG aktarıldı. 2 günde tamamlanan transfer, Türkiye’nin alternatif kaynak olarak LNG kullanımı için önemli bir sınav oldu.
Türkiye müttefik bulmakta zorlanıyor
Münhasır ekonomik bölge sorunu çözülmeden çıkarılacak gazın Avrupa’ya gönderilmesinin söz konusu olmayacağını vurgulayan Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Azime Telli, “Güçlü bir ortak olursa çatışan çıkarların çözülmesinde avantaj olarak döner” dedi. 2020’de Türkiye için en önemli sorununun Doğu Akdeniz olacağını belirten Telli, “Masada da anlaşılabilir, sıcak çatışmaya da gidebilir” diye konuştu. Libya adımının Türkiye’ye bir koridor açılması yönünden yerinde olduğunu ancak uygulanabilirliğinin tartışılabileceğini kaydeden Telli, “Türkiye kendine müttefik bulmakta zorlanıyor, buna Rusya da dahil” ifadesini kullandı.
Patriot ve F-35’ler ücretsiz teklif edilir
Amerikan Üniversitesi (GAU) Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi ve Uluslararası Güvenlik Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. Sadık Akyar, şunları kaydetti:
“Bundan sonra Türkiye tarafından hangi adımlar atılabilir? 1. aşama, Lübnan, İsrail, Mısır ve Suriye ile Libya anlaşmalarının benzerlerinin yapılmasıdır. Burada en problemli ülke Suriye. Çünkü anlaşma olsa dahi bir süre daha krizin devam edeceği öngörüldüğünden Mısır-İsrail-Lübnan-Suriye-Türkiye boru hattı da pek mümkün görünmemektedir. 2. aşamada ise Doğu Akdeniz’e kıyıdaş ülkeleri bir işbirliği örgütü veya sadece enerji konusunda bir çatı altında toplayacak bir organizasyonun kurulmasına ve enerjinin win-win prensibine göre paylaşılacağı konusunda ikna edilmesidir. Bundan sonra tüm enerji, gazın çıkarılması ve KKTC’nin durumunun kuvvetlendirilmesine harcanır. Ayrıca Rusya’nın Doğu Akdeniz ve Libya politikasının netleşmesine ihtiyaç vardır. Türkiye bunu Rusya’dan talep etmelidir. ABD yaptırım uyguladığı takdirde, Türkiye bunlara bazı cevaplar verecek ve bu uygulama, Türkiye’yi Rusya’ya daha çok yaklaştıracaktır. ABD bu politikasına devam ettiği sürece, çok büyük ihtimal, Trump sonrası yeni yönetim Patriot füze sistemleri ve F-35’leri Türkiye’ye ücretsiz teklif edecektir.”
Türkiye’nin politikası “şah-mat”
Akdeniz Üniversitesi Devletler Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, şunları söyledi:
“Türkiye’nin enerji meselesini kendi egemen deniz yetki alanları içerisinde ilerletiyor olması, kendi sondaj ve sismik araştırma gemilerinin bulunması, ve bu hamlelerinde Kıbrıs Türk haklarını da koruyucu ve kollayıcı adımlar atması, bir illuzyon içindeki tavırlarda bulunan başta güney Kıbrıs ve destekçi unsurları olan ABD ve AB’nin rüyadan uyanmasına imkan kılmıştır. Türkiye’nin Akdeniz politikası, haksız ve hakkaniyete aykırı davranan taraflara karşı ‘şah-mat’tır. Türkiye’siz EastMed Gaz Boru Hattı projesi yada EuroAsia ve EuroAfrica Enterkonnekte projeleri hayata geçirilemez. Zira bu döşenmesi hedeflenen kablo veya gaz boru hatları Türk kıta sahanlığından geçişi planlansa da Türkiye’den rıza ve onay alınmadan adım atılamayacağı deniz hukuku sözleşmesinde sarihtir.
Son olarak Libya ile gerçekleştirilen anlaşma da Türkiye’nin bu yöndeki duruşunun neticesidir. KKTC ile doğal gaz hattı ve enterkonnekte kablo ağı elektrik projesinin hayata geçirilme hazırlığı Kıbrıs adası üzerine planlanan tek egemenlik hamlelerine karşı
oyun bozucu bir hamledir.”