23.05.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ebru Sungur
Fabrikalarda robotların ürettiği ürünler, yapay zekalı lojistik sistemlerine bağlı sürücüsüz araçlarla satış noktalarına ulaşsaydı... Bu satış noktalarına buzdolabımızın ya da çamaşır makinemizin verdiği siparişler drone’larla balkonumuza inseydi... Biz de bu süreçte çalıştığımız fabrikanın makinesini uzaktan yönetseydik... Kuşkusuz pandemi süreci ve evde kalmak bugünkünden daha kolay olurdu.
Neyse ki pandeminin bir de iyi tarafı var. Bu kadar ‘uçuk’ değil belki ama buna yakın bir hayatı mümkün kılan ‘akıllı şehirler’, pandemi nedeniyle daha hızlı ve somut projeler olarak ele alınmaya başlandı. Nasıl ki veba salgını, Leonardo Da Vinci’nin kanalizasyon sisteminin yaygın kullanılmaya başlanmasına vesile oldu, Kovid-19 da şehirlerde çok şeyi değiştirecek. Mesela, ‘sosyal mesafe’, her yapının, her organizasyonun ‘sabiti’ olacak.
E-çalıştay yapıldı
Türkiye’de de akıllı şehir çalışmaları yürütülüyor. TÜBİTAK, KOSGEB, iş dünyası sivil toplum kuruluşları ile üniversitelerin ortak girişimi olan Bilişim Vadisi de bu çalışmaların yürütüldüğü merkezlerin başında geliyor. Nitekim, Türkiye’de akıllı şehirlerin pilotu olması beklenen Esenler projesi de burada şekilleniyor. Bu hafta aralarında akademisyenler, iş insanları ve girişimcilerin de bulunduğu 200 kişinin katılımıyla düzenlenen e-çalıştayda 95 akıllı şehir uygulaması müzakereye açıldı.
65 bin bağımsız birim
Gelecek birkaç yıl içinde hayata geçirilmesi planlanan Esenler Akıllı Şehir’de 8.5 metrekare alanda 65 bin bağımsız birim inşa edilmesi, bunların teknoloji tabanlı uygulamalarla birbiriyle iletişim içinde olması planlanıyor. Akıllı şehirler için pilot olacak bu projeyle kamusal alanlar ve okullarda güvenliğin artması, kavşaklarda geçişlerin trafik yoğunluğuna göre düzenlenmesi, akıllı sulama, aydınlatma, atık yönetim sistemlerinin kurulması, enerjisini kendisinin üretmesi hedefleniyor. Akıllı yollar da otonom araçların burada test edilmesine olanak tanıyacak.
Veri yüklü bulutlar
Bilişim Vadisi Genel Müdürü Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, akıllı şehrin ancak akıllı insanlarla olabileceğini vurguladıktan sonra akıllı şehirleri şöyle tarif ediyor:
“Akıllı şehir, gelişen teknolojiler ile yaşayanların ve o bölgeyi yönetenlerin etkileşiminin arttığı, veri üreten, üretilen verinin yönetişim mekanizmaları ile entegre olduğu, insan çevre uyumunu maksimum düzeye çıkararak sürdürülebilir kalkınmaya hizmet edilen, sağlık, enerji, ulaşım ve eğitim başlıkları ile yaşam kalite seviyesi üst düzeyde olan bir yerleşim merkezidir. Akıllı şehir dediğimizde birçok teknolojiyi bir arada konuşuyoruz aslında. Enerji sistemleri, yapay zeka, siber güvenlik yazılımları, 3B modelleme, görüntü işleme, çevre ve atık teknolojileri, ulaşım, haberleşme ve iletişim teknolojileri gibi ülkemizin 5G yatırımları malumunuz hızla ilerliyor. Tüm bu sistemlerde internet altyapısı ve veri merkezleri ve bulut yazılımlar önemli bir noktada durmakta. Çünkü akıllı şehir veri üretir.”
Mobilite ekosistemi
İbrahimcioğlu, Bilişim Vadisi’nin akıllı şehirler vizyonuyla yürüttüğü çalışmaları da şöyle anlatıyor:
“Biz bu konuda TOGG’un etrafında oluşturmaya başladığımız bir kümelenme ile Türkiye’de birçok start-up’a ve yeni girişimciye olanak sağlayacak alanlar oluşturuyoruz. Projemize ‘mobilite ekosistemini’ kurgulamakla başladık. Bu ekosistemin altında haberleşme, sensörler, görüntü işleme, 3B teknolojiler, batarya teknolojileri gibi alanlar olacak.”
Kapılar gençlere açık
Bilişim Vadisi akıllı şehirler ekosisteminin oluşturulması için kamu kurumları, özel sektör ve üniversiteler arasında bir köprü oluşturduğunu belirten İbrahimcioğlu, gençlere de fırsatlar sunduklarının altını çiziyor.