26.06.2018 - 12:14 | Son Güncellenme:
Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın yerine bu yıl ilk kez uygulanacak olan ve 2 oturumda TYT ile AYT’ten oluşan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na kısa bir süre kaldı. 30 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek oturumlara ait sonuçlar 31 Temmuz’da açıklanacak. Zaman kısaldıkça stresi artan adaylara hem sınav öncesi süreci hem de sınav esnasındaki kaygıları doğru yönetebilmeleri adına Özel Uğur Anadolu Lisesi PDR Koordinatörlüğü tarafından dikkat çekici ipuçları paylaşıldı.
Kaygı yönetilebildiğinde sağlıklı bir duygudur
Adayların sınav esnasında yaşadıkları kaygının sağlıklı bir his olduğunu belirten Özel Uğur Anadolu Lisesi PDR Koordinatörü Ebru Ceylan Tezer; “Kaygı, stresli ya da tehlikeli diyebileceğimiz zamanlarda ortaya çıkan metabolizmayı korumaya yönelik sağlıklı bir duygudur. Öncelikle adaylara bunu anlatabilmek lazım. Tabii seviyesi ve süresi çok önemli, sınav esnasında çok yüksek veya çok düşük olması başarıyı olumsuz etkileyebilir. O yüzden kaygıyı orta seviyelerde tutmak ve yeterli düzeyde yaşamak gerek” dedi.
Vücudun uyarılarını zamanında anlamayı öğrenmeli
Kaygının zihnimizde, duygularımızda ve davranışlarımızda bazı değişikliklere yol açtığını ifade eden Tezer; “Yoğun kaygı altında motivasyonumuz ve dikkatimiz olumsuz yönde etkilenir. Bu durumda adaylarda sınav yerini terk etmek, aynı soru üzerinde dakikalarca oyalanmak, soruları okumada ve anlamada yaşayacakları problemler yoğun kaygının yol açtığı negatif değişikliklerdir. Bu değişiklikleri de vücudumuzun ‘dikkatli ol yolunda olmayan bir şeyler var’ anlamı taşıyan bir uyarısı olarak kabul etmeliyiz. Vücudumuzun bu uyarısını zamanında okumayı öğrenmek, kaygımızı orta seviyede tutmamıza yardımcı olacak stratejileri bilmek ve uygulamada deneyim kazanmak sınav öncesinde yapabileceğimiz önemli hazırlıklardan biridir” dedi.
Başarabilirim kelimesiyle kendinizi motive edin
Sınav sırasında oluşabilecek yoğun kaygıyı azaltmak için teknikler olduğunu belirten Ebru Ceylan Tezer, şu önerilerde bulundu: Adaylar sınav esnasında nefes alma tekniklerini deneyebilirler. Burundan derin bir nefes alıp birkaç saniye tuttuktan sonra yavaşça bırakarak ihtiyaç olduğu anlarda uygulayabilirler. Bunun dışında öğrenci kendini en çok rahatlatan, mutlu eden pozitif bir sahneyi düşünüp kafasında bu sahneyi detaylarıyla canlandırarak kaygının seviyesini düşürebilir. Kaygının bir nedeni de gelecekte ne olacağına odaklanmaktır. Sınav sırasındaki performansa ya da bu performansın gelecekle olan ilişkisine takılıp kalma durumunda bunu önlemek için de bazı teknikler uygulayabilirler. Örneğin, kaygı çok arttığında kendisiyle ‘Bunu yapabilirim, bunu defalarca yaptım; yine aşabilirim, iyi gidiyorum’ gibi bir içsel konuşmayla motive etmek işe yarayabilir.
Uyku ve beslenme düzenine dikkat
Sınav haftasında ve özellikle sınav günlerinde uyku sorunu yaşamamak için şimdiden bu düzeni sağlamanın önemine dikkat çeken Tezer; “Adayların başta uyku olmak üzere beslenme zamanlarını bir düzene oturtmaları gerekiyor. Her gece uyku saati sabitlenmeli, uyanılacak saat de belirlenmeli ve zorda kalmadıkça bu saatlerin dışına çıkılmamalı. Aynı durum beslenme için de geçerli. Stresten dolayı adaylar özellikle son bir hafta vücudun ihtiyaç duyduğundan daha az besin tüketiyor. Bu durum sınava hazırlanan öğrencilerin bağışıklık sistemini olumsuz etkiliyor. Adaylar için ders çalışmanın yanı sıra fiziksel egzersizlerin de dahil edildiği bir program hazırlanmalı, biyolojik düzen bu şekilde sağlanmalı” yorumlarında bulunarak, sınava teorik hazırlanmanın yanı sıra, bedensel ve zihinsel olarak hazırlanma gerekliliğinin altını çizdi.