01.06.2018 - 12:10 | Son Güncellenme:
"Sınavı bilgi ve duygusal gücünüzle birlikte aşabilirsiniz"
Değişen sistemle birlikte bazı farklılıkların oluştuğunu söyleyen Yazgan, "Bu sene 8'inci sınıfta olan öğrencilerimiz döneme TEOG'a gireceklerini bilerek başladı. Ama sonra sınav sistemi değişti. TEOG'daki sınavlar okul sınavlarından biri gibi gözüktüğü için yanlış cevaplar doğru cevapları etkilemiyordu. Ama şimdi yanlış cevaplar doğru cevapları etkileyecek. Bu nedenle yanlış işaretleme yapmamaları önemli.Sorunun cevabını kesin olarak bilmiyorlarsa o soruyu mutlaka boş bıraksınlar. Zor sorularla karşılaştıklarında ise bazen panik olabiliyor, bir anda stratejilerini kaybedebiliyorlar. Bu durumda önce soruyu dikkatlice okuyup, ardından sorunun ne istediğini iyice anlayıp ona göre sınava devam etmek gerekiyor. Sınav bir strateji. Sadece bilgiyle değil, duygusal olarak güçlü olmayla, kendine inanmayla kazanılacak bir süreç" diye konuştu.
"Dozunda kaygı öğrenci için gerekli"
Sınava tam olarak odaklanıldığı taktirde sesten veya çevresel diğer etmenlerden etkilenme olmayacağını belirten Yazgan, dozunda kaygı duygusunun da öğrenci için gerekli olduğunu ifade etti. "Kaygı, çocuğun sınavı önemsediğini gösteri" diyen Yazğan, "Biraz kaygıyla sınava girilmesi zaten beklediğimiz bir şey. Bu duygu çocuğun kaygısını yönetemeyeceğini düşündüğü zaman zor bir hal alıyor. Bu noktada kaygısının arttığının farkında olan çocuk onu değiştirecek gücü de kendinde bulabilir. Kişiyi kaygılandıran mutlaka bir düşünce vardır. Ancak bu düşünceler gelir, gider ve kişi yoluna devam eder. Çocukların da bu sürece böyle bakması gerekiyor. Çok heyecanlandıklarını hissettiklerinde derin bir nefes almaları çok önemli. Odak noktaları kaybolduğunda nefes alıp kaldıkları yerden sınavlarına devam etmeliler" diyerek konuşmasını sürdürdü.
"Tercih Döneminde Ebeveynler Daha Fazla Endişeleniyor"
Sınav bitip tercih süreci yaklaştığında anne babaların çocuklardan daha fazla endişe taşıdığını dile getiren Yazğan, "Özellikle yaş grubuna baktığımızda çocuklar heyecanla sınava hazırlanıp, başarmak istiyorlar ama tercih noktasına geldiğimizde veliler daha çok endişe eden taraf oluyor. Çocuğu bir bütün olarak görüp, bu sınavın çocuğun hayatındaki sınavlardan sadece bir tanesi olduğunu ona hissettirmek gerek. Ebeveynin çocuğuna duyduğu inançla o çocuğun bir şeyleri başarabileceğini görmesi çok önemli. Hayatta hiçbir şeyi engel olarak görmemek lazım. Mutlaka farklı seçenekler çocukların önüne çıkar. Biri olmadıysa diğerinden devam edilebilir. Bu noktada çocukları yıpratmamak önemli. Sınav sisteminin değişmesinin bir nedeni de zaten çocukları bu stres ortamından korumaktı. Başka seçeneklerin olduğuna inanmak sürecin daha kolay yönetilmesini sağlayacaktır. Çünkü ebeveyn ne yaparsa çocuk ondan o ölçüde etkileniyor. Sonuçlar 22 Haziran'da açıklanacak, o tarihe kadar çocuklar bol bol dinlensinler" dedi.
Aynı gün iki bölüm halinde uygulanacak LGS'de çoktan seçmeli 90 soru olacak. Sınavın birinci bölümü 09.30'da, ikinci bölümü ise 11.30'da başlayacak. 50 soruluk sözel alandan oluşacak ilk bölüm 75 dakika, 40 soruluk sayısal alanın yer alacağı ikinci bölüm 60 dakika sürecek. İki bölüm arasında verilecek 45 dakikalık sürede öğrenciler okullarından ayrılmadan ihtiyaçlarını giderip, dinlenebilecek. Sınavda öğrencilere sözel bölümde, 8'inci sınıf Türkçe dersinden 20, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil derslerinden 10'ar olmak üzere 50 soru, sayısal bölümde ise Matematik ve Fen Bilimleri derslerinden 20'şer olmak üzere, 40 soru yöneltilecek.