26.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
AYSEL BOZAN YILMAZ
AYSEL BOZAN YILMAZ
Kovid-19, eğitimi sekteye uğratmaya devam ediyor. İlk ve ortaöğretim kurumlarında, köy okulları ile sınavlara hazırlık gruplarında 15 Şubat’ta yüz yüze eğitim başladı. Diğer kademelerde ise 2 Mart’ta, “Yerinde karar” dönemi çerçevesinde, illerin risk durumuna göre yüz yüze eğitim farklı kademelerde uygulanırken, 8 Mart’tan itibaren de liselerin birinci dönem yapılmayan sınavları ile ilkokul ve ortaokulların ikinci dönem sınavları gerçekleştiriliyordu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), aldığı son kararlarla ortaokul ve liselerdeki yüz yüze sınavlarla ilgili yeni bir düzenlemeye gitti. Bu gelişmeler sonrasında “Okullarda tekrar uzaktan eğitime mi geçiliyor?” sorusu akıllara geldi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Öğretmenlerimizin her bir öğrencimizin gözlerine bakarak derse başladığı yüz yüze eğitim esastır, bugün olduğu gibi gelecekte de vazgeçilmezimizdir. Yüz yüze eğitimi desteklemek için hibrit model, dünyadaki gibi ülkemizde de ihtiyaç halinde okullarımızın tamamlayıcısı olacaktır” ifadesini kullandı. Ancak Bakan’ın bu açıklaması uzaktan eğitim beklentisini değiştirmedi. Diğer taraftan MEB’in sınavlarla ilgili duyurusunu yanlış yorumlayıp bu haftaki sınavlara girmeyen öğrenciler de oldu. Peki, son durum ne?
İl bazında değişiyor
- Ortaokullarla ilgili alınan kararlara göre koronavirüs salgını açısından yüksek ve çok yüksek risk gruplarındaki illerde 5, 6 ve 7. sınıflarda 26 Mart’tan sonra planlanan sınavlar, 3 Mayıs’tan itibaren yapılabilecek. Düşük ve orta riskli bölgelerde sınavlar sürecek.
- MEB, “Tüm illerde yüz yüze eğitimin devam ettiği ilkokul 4 ile ortaokulların 8. sınıflarında sınavlar yüz yüze yapılmaya devam edecek” dedi.
- İllerin güncel risk grubuna göre okullarda yüz yüze eğitim yapılması halinde, sınavlar da 3 Mayıs’tan önce yüz yüze gerçekleştirilecek. Bu durumda düşük risk ve orta risk grubunda yer alan illerde sınavlar olacak. Öğrencilerin il bazında takip yapmaları gerekecek.
- Liselerde ilk dönem sınavlar yapılamamış, öğrenciler karne almamıştı. 8 Mart’ta başlayan yüz yüze sınavlar birinci dönem karne notu olacak. 29 Mart’tan itibaren de ikinci dönem sınavları yapılacaktı. Ancak son sınıflar haricinde liselerdeki yüz yüze sınavlar iptal oldu. Bu öğrencilerin sınavları 16 Nisan’a kadar yapılacak. MEB, lise son sınıf öğrencileri haziranda YKS’ye gireceği için bu yıla ilişkin tüm işlemleri 28 Mayıs’a kadar tamamlayacak. YKS puanlarında etkili olan Ortaöğretim Başarı Puanı’nın (OBP) hesaplanabilmesi için sınav olmaları gerekiyor.
Sınavlar haziranda kapanış temmuzda
Bakan Selçuk, okulların 2 Temmuz’da kapanacağını açıkladı. Ancak Liselere Giriş Sınavı (LGS) 6 Haziran’da, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) da 26-27 Haziran’da yapılacak. Lise son sınıflarda tüm işlemler 28 Mayıs’a kadar tamamlanacak ancak ortaokul son sınıflarla ilgili bu konuda bir açıklama yok. Selçuk, okulların kapanma tarihleriyle ilgili yaptığı açıklamada karnelerin tarihinin de ona göre düzenleneceğini söylemiş, 1-2 hafta önce veya sonra verilmesinin kendileri açısından çok büyük problem olmadığını dile getirerek, “Bizde üniversite sınavını kazanmış fakat geçen sene lise mezuniyetinin notlarıyla ilgili sorumluluk dersi olduğu için henüz karnesini alamamış binlerce çocuk var” demişti.
Ancak liseye geçişte adrese dayalı sistemde yıl sonu başarı puanı çok önemli. O nedenle yerleştirme işlemleri yapılmadan önce öğrencilerin karne notlarının verilmesi gerekiyor. Eğer karneler için 2 Temmuz beklenirse liselerde yerleştirme işlemleri de o tarihten sonra yapılabilecek. Bu durumda sınav tarihleri son dakika değişmezse liselerde yerleştirme işlemleri sınavdan en az bir ay sonra başlayabilecek gibi görünüyor.
‘Öğrenciler yarını göremiyor’
Okullarda uzaktan eğitime mi geçilecek sorusu, herkesin merak ettiği konu. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan da vaka sayısındaki artışa dikkat çekerek “Gidişat kontrol altına alınamazsa yüz yüze eğitime ara vermek zorunda kalacağımızı korkarak ve üzülerek ifade ediyorum” dedi. Aşıda çok geç kalındığını kaydeden Geylan, öğretmenlerin aşı yapılmadığı için büyük bir riskle karşı karşıya olduğunu belirtti ve ekledi: “Bakan Selçuk, sürecin dinamik olduğunu, bugünden alınan bir kararın devam edeceği anlamına gelmeyeceğini; vaka sayılarına, Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine göre kararların değişebileceğini söyledi. Doğrusu da bu. Uzun süreli plan yapmak doğru değil. Bu durum eğitim sürecini olumsuz etkiliyor. Öğrenci ve öğretmenler, yarını göremiyor.”