EğitimOkul fobisi!

Okul fobisi!

12.09.2014 - 14:47 | Son Güncellenme:

Öğrencilerin çeşitli bahanelerle okula gitmek istememesi, okulda huzursuz olması ve bazı hastalık belirtileri göstermesine ‘okul fobisi’ deniyor.

Okul fobisi

Genellikle anneye çok bağımlı bir çocuğun aniden ayrılmasıyla ortaya çıkan bu durum, çocukta mide bulantısı, karın ağrısı ve baş dönmesine neden olur.

Haberin Devamı

Bu şikayetler genellikle pazar akşamı yatmadan önce ve pazartesi sabahı görülmektedir. Ebeveynlerin çocuğun bu durumu karşısında endişelenip okula göndermemesi durumunda alışkanlık haline gelerek, tablo pekişebilir.

Okul korkusuna bağlı olarak çocukta uyku problemleri ve alınganlık görülebilir. Böylelikle çocuk bir süre sonra okula gitme ve ödevlerini yapma konusunda umursamaz tavırlar sergileyebilir ve hatta ilerleyen dönemde okul fobisi ağırlaşarak depresyona dönüşebilir. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Uzm. Dr. Mehmet Yavuz, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.

Anne ve babadan ayrılma korkusu çocuğun okula başlama isteğini azaltıyor

Okula başlama, çocuklar için aileden uzun süreli ilk ayrılma ve aynı zamanda çocuğun dış dünya ile ilk karşılaşma dönemi olması açısından oldukça önemlidir. Çocukların büyük bir çoğunluğu okula uyum sürecini sağlıklı bir biçimde atlatırken, bazı çocuklar için okula gitmek sürekli bir kaygı kaynağı olmaktadır.

Haberin Devamı

Dolayısıyla çocukların anksiyete ve somatik yakınmalarına eşlik eden ve korku yoğunluğu nedeniyle okula devam etmek istememe ve gitmeme durumu olarak tanımlanan okul fobisi çok faktörlü birsemptomdur.Okul fobisinin oluşumunda çeşitli risk faktörleri rol oynamaktadır. Travmatik ruhsal yaşantılar risk faktörlerini oluşturur.

Aile içi huzursuzluklar okul fobisine zemin hazırlıyor

Ailedeki zorlu ayrılık yaşantıları ve yoksunluklar, anne ya da babanın yineleyici hastane yatışları, çocuğun bakılamama nedeniyle evden uzaklaştırılması (bakıcı, akraba yanı v.b.), boşanmanın varlığı, evlilik çatışmaları, ölüm, ekonomik güçlük, kalabalık aile ve ailede psikopatoloji, okul fobisinde önemli faktörlerdir.

Okul fobisinin ortaya çıkmasında genetik, yapısal ve çevresel faktörler içinde aile içindeki etkileşim durumları ve psikopatolojinin yanısıra, okul ortamı ve öğretmenin rahatsız edici tutumu da risk oluşturmaktadır. Okul korkusunun nedeni anne ve bebek arasında kurulan güvenli bağlanma ilişkisine kadar uzanmaktadır.

Anne ve çocuk arasındaki bağlanma düzeyinin, ne derece sağlıklı kurulduğu ilk resmi ayrılık olan okula başlama ile test edilebilir.

Haberin Devamı

Anne ve babanın çocukla olan ilişkisinin aşırı bağımlı olmasının okul korkusunun nedenlerinden biridir. Çocuğun sürekli endişe duyan bir aile içinde yaşaması, her istediğinin yapılması ve sürekli huzursuz bir aile düzeninde yaşaması okul korkusuna sebep olan başlıca nedenlerdir.

Kaygı ve endişe çocuğunuzu depresyona girmesine sebep olabilir

Okul fobisi her yaş grubunda ortaya çıkabilir, ancak belli geçiş dönemlerinde özellikle 5-6 ve 10-11 yaşlarında görülme sıklığı artar. Yapılan bir çalışmada 51 okul fobisi olgusunun %49’unda kaygı bozukluğu, %31.4‘ünde sosyal fobi, %19.6’sında basit fobi, %9.8’inde aşırı kaygı duyma bozukluğu, %7.8’inde panik bozukluk ve/veya agorafobi, %3.8’inde OKB tanımlamaktadır. Aynı çalışmada depresyon görülme sıklığı %32’dir.

Okuldan kaçma durumunda öğrenci okul korkusu duymaz, herhangi bir şikayet belirtmez, fakat saldırgan tavırlar sergiler. Bu tip öğrencinin öğrenme potansiyeli de düşük olabilir. Aile içerisindeki huzursuz ortam ve aşırı baskıcı aile kurallarının olması ve okuldaki eğitmen tutumu öğrenciyi olumsuz etkilemektedir. Okuma isteğinin olmaması ve yanlış arkadaşlıkların varlığı da okuldan kaçma konusunda diğer sebeplerdir.

Haberin Devamı

Aşırı baskı altında büyüyen çocuk okula gitmeyi reddediyor

İletişim ve davranış kontrolü annelerin sık yakındığı ailedeki sağlıksız işlevlerdir, iletişim sorunu, aile üyeleri arasındaki yetersiz, maskelenmiş ya da yeri değişmiş bir iletişimin göstergesidir. Davranış kontrolü aile üyelerinin davranışlarına standart koyma, disiplin sağlama becerisi konusunda yetersizliğini göstermektedir. Bu iki alanda görülen sağlıksız fonksiyonların birbirini destekleyebileceği düşünülebilir. Disiplin sorunu olan bir ailede rollerin karışması olasıdır. Disiplin sorunu olan bir çocuğun disiplinli bir ortam olarak düşünülen okulu reddetmesi beklenebilir.

Çocukların okul korkusu yaşaması durumunda kesinlikle şiddet ve baskı uygulanmamalıdır. Öğrenci, okul eğitiminin faydaları hakkında açıklayıcı bilgiler verilerek ikna edilmelidir. Aile içindeki bireylerin çocuğa bu konuda yardım etmeli. Anne ve babanın çocukla ilişkisinde aşırı bağımlı bir tutum sergilememesi, çocuğun birey olması için ortak davranışlar içine girmesi gerekir. Okula giderken anne ve babanın endişelenmesinin çocuğu daha da korkutur. Ebeveynler, çocuğun okul arkadaşları ile daha fazla zaman geçirmesine yardımcı olmalıdır.

Haberin Devamı

Dr. Mehmet Yavuz

Nöroloji Uzmanı