24.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Koronavirüs nedeniyle Mart 2020’de yüz yüze eğitime ara verilmesiyle birlikte üniversite öğrencilerinin de hayatları baştan sona değişti. Eğitim masraflarını karşılamak ve ailesine yük olmamak için geçici işlerde çalışan öğrenciler, işlerinden ayrılmak zorunda kaldı. Pandemi öncesinde öğrencilere yönelik birçok iş bulmak mümkündü. Garsonluk, anketörlük, stant hostesliği, özel ders hocalığı, kurslarda sınav gözetmenliği, paketleme görevlisi gibi çeşitli işlerde günlük 50 TL ile 150 TL arasında kazanabilen öğrenciler, sadece haftanın belli günlerinde çalışarak çoğu masrafını karşılayabiliyorlardı. Ancak pandemiyle birlikte tüm gelir kapıları kapandı. Kimi, geliri olmadığı için evinden ya da yurdundan ayrılıp ailesinin yanına döndü. Ancak ailesinin maddi durumu kötü olan öğrenciler, geçinmekte zorluk yaşıyorlar.
‘Olumlu dönüş yok’
Salgın sonrasında işsiz kalan öğrencilerden bazıları, yaşadıkları sorunları şöyle anlattı:
Cansu Bican: Geçen yıl YKS’ye hazırlık için kursa gidiyordum. Onun parasını çıkarmak amacıyla satış temsilciliği yapıyordum. Şu an felsefe okuyorum. Ailemle yaşıyorum ve pandemi nedeniyle hepimiz işsiz kaldık. 5 kişilik ailemizin tek geliri babamın işsizlik ödeneği. İhtiyaçlarımızı karşılamak ve geçinmek çok zor.
Batuhan Çelen: Hemşirelik öğrencisiyim. Ders kitapları, staj malzemeleri, üniformalar derken masraflar çok ağır geliyordu. Ben de eğitimime destek olması için garsonluk ve kurslarda sınav gözetmenliği yapıyordum. Pandemide her yer kapanınca işsiz kaldım. O yüzden sıkıntı yaşadım. Burs için birçok yere başvurdum ama hiç olumlu dönüş almadım.
Hatice K: Mimarlık öğrencisiyim proje çıktılarımız çok pahalı. Sınav döneminde hem paftaya hem de maket malzemelerine 1.000 TL para gidiyor. Fotokopi, kitap masrafları hariç. Bu da aileme fazla geldiği için ozalitçide çalışıyordum. Pandemiyle işsiz kaldım. Online derslerde masraflarımız düştü ama ikinci dönem bölümüm açılacakmış. Ders malzemelerinin fiyatları ise 3’e 5’e katlandı. Bir yandan da bu ortamda tekrar çalışma konusunda çekincem var. Belki online bir iş bulabilirim.
Aleyna T.: Hemşirelik öğrencisiyim. Part-time işler yapıyordum. Ancak işsiz kaldım. Online eğitim nedeniyle giderler düştüğü için geçinebiliyorum ama üniversiteler açılırsa sıkıntı yaşarım. Herhangi bir yerden burs alamıyorum.
E.Y: Pandemi öncesinde günlük işlerde çalışıp harçlığımı çıkarıyordum. Bir yandan burs alıyordum. Ancak burs veren iş adamı, işlerinin kötü gittiğini belirterek bursu kesti. Hem bursumdan hem de işlerimden oldum.
Sayı gittikçe yükseliyor
Geliri olmayan öğrenciler için burslar cansuyu demek. Başarılı gençlere destek olmak için verilen bursların ücretleri 1.500 TL’ye kadar çıkabiliyor. Pandemide ailesi ya da kendisi işsiz kalan öğrencilerin vakıf ve derneklerin verdiği burslara olan talebi arttı. Öte yandan bazı şirketler ve hayırseverler işlerinin kötüye gittiğini belirterek burs vermeyi kesti ya da yeni dönemde burs başvurularını almadı.
Burs veren kurumlara, pandemi sonrasında yaşanan gelişmeleri sorduk. Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), hem burs arayan öğrenci hem de bağış yapan kurumların sayısında artış yaşandığı bilgisini verdi.
Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ise burs veren kurumlarda kısmi bir azalma olduğunu söyledi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) de hem bireysel bağışlar hem de kurumsal bağışlarda artış olduğunu ve kurum bazında birçok yeni firmanın destek vermeye başladığını kaydetti.
‘ŞARTLAR ÇOK AĞIR’
Burs arayan öğrenciler, istenilen şartların ağırlığından şikâyetçi. Sosyal medyada öne çıkan yorumlar şöyle:
- Burs veriyoruz diyen 50 kurum bulunuyor ama hepsinin ağır şartları var. Başvurduğum 2-3 yer vardı onlardan da burs çıkmadı. KYK’dan ise kredi çıktı. Fakirin yüzü gülmüyor işte.
- Araştırdığımız bursların kriterleri, hayatta yapayalnız kalmış olman, ekmeğe muhtaç olman gibi şeyler. Bir kitap 60 TL olmuşken 200 TL burs için bu kadar kriter saymak çok acı.
- Ne bir burs veren var ne de bir iş veren. Biz nasıl geçineceğiz? Öğrenciler insan değil mi?
- Hem burs verilecek şartları taşımamak hem de tüm ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayamamak... Orta halli ailelerin kaderi bu.