İzciliğin eğitime katkısı

Kapadokya İzcilik ve Gençlik Kulüpleri Federasyonu Başkanı Ali Osman Karamermer yaptığı açıklamada, izciliğin, "Hababam Sınıfı" filmlerinden birindeki "Oynakbaşı" tiplemesi ile anıldığını ya da "izcilik" denilince akla geçit törenleri ve kampların geldiğini, eğitimde ne denli önemli yer tuttuğunun yıllarca önemsenmediğini söyledi.

Lord Baden Powell tarafından 1907 yılında kurulduğundan beri dünyanın en büyük gençlik hareketi olma özelliğini koruyan izcilik hareketiyle, bireylerin fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ruhsal yönden gelişmelerine katkıda bulunulmasının amaçlandığını vurgulayan Karamermer, bu hareketin misyonunu ise gençlerin eğitimine katkıda bulunmak, insanların bireyler olarak kendine yettiği ve toplumda yapıcı bir rol oynadığı daha iyi bir dünya oluşturulmasına katkı sunmak olarak ifade etti.

Karamermer, "Tanrı’ya, vatanıma karşı görevlerimi yerine getireceğime, izcilik türesine uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlakça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine ant içerim" şeklindeki izci andının büyük mana taşıdığına da dikkat çekti.

Karamermer, izci türesinde yer alan, "İzci, sözünün eridir, şeref ve haysiyetini her şeyin üstünde tutar. Yurduna milletine, ailesine ve izci liderlerine sadıktır. Başkalarına yardımcı ve yararlı olur, herkesin arkadaşı ve bütün izcilerin kardeşidir. Naziktir, bitki ve hayvanları sever ve korur. Büyüklerin sözünü dinler, küçüklerini sever ve korur. Cesurdur, her türlü şart altında neşeli ve güleryüzlüdür. Tutumludur, fikir, söz ve hareketlerinde açık ve dürüsttür" ifadelerinin, izciliğin temel kanunu olduğunu vurguladı.

-İZCİLİĞİN EĞİTİMDEKİ YERİ-

İzciliğin, okul ya da aile eğitiminin yerini alma iddiasında olmadığını, ancak aile ve okuldaki eğitimi tamamlayan, gençlerin gelişimine katkıda bulunmayı amaçlayan bir eğitim şekli olduğunu ifade eden Karamermer, şunları söyledi: "İzcilik, eğitimsel amacı olan ve önceden belirlenmiş bir gruba yönelik organize bir kurum olduğu için yaygın öğretim sınıfındadır. Eğitim, oba adı verilen küçük gruplar içinde gerçekleşir. İzcilik hareketine katılan çocuk ve gençler, fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ruhsal açıdan kendi kendilerini geliştirme fırsatı bulurlar. Çocuklar veya gençler, izcilik eğitimi yoluyla yaşamları için gereken bilgi ve becerileri, uygulayarak kazanır. İzcilik, yalnızca eğlenmek için oluşturulmuş bir hareket olarak düşünülmemeli, bireyin gelişimini amaçlayan eğitimsel bir hareket olarak tanımlanmalıdır."

-İZCİLİĞİN GELİŞİMDEKİ ROLÜ-

Açık havada gerçekleştirilen bir etkinliğin, çocuk veya gencin fiziksel gelişimine katkıda bulunduğu gibi doğayı takdir etmeyi, onu korumayı öğrenmesini sağlayıp, ruhsal gelişimine de yardımcı olduğunu dile getiren Karamermer, şu bilgileri verdi: "Açık havada gruplar halinde gerçekleştirilen çalışmalar, birlikte zorluklara karşı mücadele eden, bu zorlukları yenmek için yaratıcı çözümler bulan izcilerin sosyal ve zihinsel gelişimine katkı sağlar. Bu etkinliklerde yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışan çocuk ya da genç, başarı duygusunu tadar, özgüven kazanır. Küçük yaşlardaki izcilerin eğitiminde önemli bir yer tutan oyunlar, çocukların kurallara uymayı, adil olmayı, paylaşmayı, yenilgiyi kabul edebilmeyi öğrenmelerine olanak sağlar. Ergin izcilerin proje çalışmaları arasında önemli bir yer tutan toplum hizmeti, gençlerin toplumun gelişmesine, daha iyi bir dünyanın oluşturulabilmesine olumlu katkıda bulunabilmesi için mükemmel bir fırsattır. Oba ve oymaklardaki demokratik işleyiş, gençlerin sosyal gelişimine yardımcı olurken iyi bir vatandaş olabilme yolunda ilerleyebilmelerine de önemli katkıda bulunur."

Karamermer, uluslararası izcilik etkinliklerine katılan gençlerin, farklı kültürleri tanıyıp farklılıkları zenginlik olarak anlamalarını sağladığını da vurguladı.

-TOPLUMSAL SORUMLULUK BİLİNCİ UYANMASINA ETKİSİ-

İzcilik eğitimi ile başkalarına karşı saygılı, hoşgörülü olma davranışını geliştiren, sosyal beceriler kazanan, demokrasi bilincine ulaşan bireylerin, içinde yaşadıkları toplumun gelişmesinde önemli rol oynayacağına dikkat çeken Karamermer, şunları kaydetti: "İzcilikte yardımlaşma davranışını ve birlikte çalışma becerisini kazanan gençler, toplumun sorunlarına karşı duyarsız değildir. Sorunların nedenlerini, çözümlerini araştırırlar ve gerçekleştirdikleri projelerle bu sorunların çözümüne olumlu katkı sağlarlar. Bireylerinin birbirine saygılı, hoşgörülü olduğu toplumlarda barış ve huzur ortamı vardır. Anlaşmazlıklar, saygı ve hoşgörü çerçevesinde daha kolay çözülür. Huzur ve barışın hakim olduğu toplumlar arasındaki ilişkiler de daha huzurlu ve daha barışçıldır. İzcilik hareketindeki eğitimin kazandıracağı ya da güçlendireceği yardımseverlik ve arkadaşlık duygusu, insanları ve ulusları sürekli bir barışa doğru götürecektir."