İkinci kuşak eğitimciler

Eğitim dünyamızın birikimli isimleri, ailenin birikimli üyelerine şans tanıyor


Eğitim denince birikim ve değişim akla gelir... Yeniden yapılanma, deneyimin yanında altyapısı sağlam genç beyinlerden yararlanabilme ve çağın öğretim tekniklerini yaşama geçirebilme, bu değişimin temel koşullarındandır.
Kültür Okulları, Eyüboğlu Eğitim Kurumları ve MEF Okulları gibi uzun süren bir emeğin sonunda zirveye koşan okulların yöneticileri, eşlerini ve çocuklarını yönetimde söz sahibi yaparak, değişim sürecine katkıda bulunuyor...
Üç kızı Ful, Lale ve Bahar'a önemli sorumluluklar yükleyen Kültür Okulları'nın kurucusu Fahamettin Akıngüç, geleceğe güvenle bakıyor. 40 yıl önce 130 öğrenciyle okulu kurarken düşündüklerinin çoğunu gerçekleştirdiğini, hatta üniversite projesini de hayata geçirdiğini vurgulayan Akıngüç, "Artık sıra çocuklarımda, onlar projeleriyle yarının eğitim sistemine katkıda bulunacaklar" diyor.
Kültür Okulları'nın genel müdürlüğünü Kültür Koleji mezunu olan, Fahamettin Akıngüç'ün büyük kızı Ful Akıngüç Över yürütüyor. Eğitimci bir aileden geldiklerini kaydeden Ful Över, "Dedem 1932'de Kültür Ders Evi adıyla ilk dershaneyi kurmuş. Babamdan sonra da bayrağı biz devraldık" diyor. İktisat Fakültesi mezunu olan, iki yıl İngiltere'de kaldıktan sonra bazı firmalarda deneyim kazanan Över, "Kuruma babamın isteğiyle 15 yıl önce bilgi işlem bölümünü kurmak için geldim. Genel müdürlüğü geçen yıl üstlendim" şeklinde konuşurken, çok yoğun bir tempoda çalıştığını belirtiyor. İki oğlu olan Ful Akıngüç, kendini hem çalışan hem müdür olarak nitelendiriyor.
Genel müdür yardımcılığı koltuğunda da Lale Akıngüç Sevgen ve Bahar Akıngüç Günver oturuyor. 1960 doğumlu olan Lale Sevgen, kolejle yaşıt. İngilizce öğretmeni olan ve okulda uzun yıllar müdür yardımcılığı yapan Sevgen, karakter eğitimine büyük önem verdiklerini belirtiyor. Niteliği ön plana aldıklarını dile getiren Sevgen, en büyük ideallerinin bir müze kurmak ve Kültür Üniversitesi'ne eğitim fakültesi açmak olduğunu anlatıyor.
Diğer genel müdür yardımcısı Bahar Akıngüç Günver, ABD'de yaptığı yüksek lisansın ardından İstanbul Üniversitesi'nde doktora çalışmasını sürdürüyor. "Aile şirketlerinde ikinci neslin başarısı" konusunu ele alan Günver, okulda en çok eğitsel etkinliklere önem veriyor. Çok nitelikli bir kadroyla çalıştıklarına değinen üç kardeş, "hırsımız işimiz" sloganıyla hareket ederken, "Kararalırken birbirimizle uyum içindeyiz. Ancak çok önemli bir sorun varsa, babamıza danışıyoruz" diyorlar. Sinemaya gitmekten hoşlanan kardeşler, eğitimdeki en büyük sorunun öğretmen yetiştirme ve müfredatta olduğunun altını çiziyorlar.
Özel Okullar Derneği Başkanı ve Eyüboğlu Eğitim Kurumları'nın kurucusu Rüstem Eyüboğlu'nun eşi olan Burçak Eyüboğlu, Kasım 1999'dan bu yana genel müdür... Elektrik Yüksek Mühendisi olan ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde öğretim görevliliği de yapan Eyüboğlu, yoğun tempo içinde akademik toplantılara katılmaya da özen gösterdiğini belirtiyor. Herhangi bir konuda direkt karar verdiğini, bazen eşini ikna etmek zorunda kaldığını kaydeden Burçak Eyüboğlu, eğitim sistemimizin öğretim üyesi ve yabancı dil konusunda sıkıntılar yaşadığını ifade ediyor. Klasik müzik ve operadan hoşlanan Eyüboğlu, "Serdar Ortaç ve Yaşar'ı dinlemeyi seviyorum" diyor. Burçak Hanım'ın tek derdi evine fazla zaman ayıramamak. Rüstem Eyüboğlu ise, eşinin yönetiminde okulların geleceğinin parlak olduğunu söylüyor.
MEF Okulları kurucusu İbrahim Arıkan'ın kızı Ebru Arıkan da şu anda idari işlerden sorumlu genel müdür yardımcısı... 29 yaşındaki Ebru Arıkan, Londra'da işletme yüksek lisansı yapmış. Haftanın altı gününü okulda geçirdiğini anlatan Arıkan, en büyük sorunumuzun iyi eğitim almış, dünyayla bütünleşen nitelikli eleman olduğunu düşünüyor. Arkadaşlarıyla tenis oynamayı, paraşütle atlamayı ve denizi seven Arıkan'ın müzikteki tercihi ise Santana... Eğitimde vakıf ya da aile şirketi gibi yapılanmaların şart olduğunu vurgulayan baba İbrahim Arıkan, devlet tarafından özel okullara teşvikin artırılması gerektiği görüşünde. Satranç oynamayı ve Silivri'deki çiftliğiyle ilgilenmeyi çok sevdiğini kaydeden Arıkan, amaçlarının MEF Eğitim Kurumları'nı 100 yıl sonra da bugünkü vizyonuyla yaşatmak olduğunu sözlerine ekliyor.