Evdeki konforu bırakmak istemiyorlar
25.08.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Yaklaşık 19 milyon öğrenci için ders zili 9 Eylül’de çalacak. 2 Eylül’de de okul öncesi ve ilkokul 1’ler için uyum haftası başlıyor. Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, günümüzde evlerin oyun alanı gibi düzenlendiğini, bu nedenle miniklerin evden ayrılırken zorlandığını belirterek yapılması gerekenleri anlattı…
AYSEL BOZAN YILMAZ - Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki yaklaşık 19 milyon öğrenci için ders zili 9 Eylül’de çalacak. Okulöncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencileri ise 2 Eylül’de uyum programına alınacak.
Hem 3 ay boyunca eğitime ara veren öğrenciler hem de ilk kez okulla tanışacaklar için ilk haftalarda okula uyum sağlamak zor olabiliyor. Peki, bu süreci en sağlıklı şekilde atlatmak için neler yapılmalı? Bu konuda Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun’dan görüş aldık.
EV OYUN ALANI GİBİ
İlk kez okula başlayacak çocukları hazırlamanın bir süreç olduğunu kaydeden Coşkun, çocuklara okulun nasıl bir yer olduğunu, akranlarıyla birlikte yeni bilgi ve beceriler öğrenmenin önemini onların anlayabileceği basitlikte anlatılması gerektiğini söyledi. “Çocuklar için ebeveynlerin herhangi bir konuyla ilgili sahip olduğu tutum, sandığımızdan daha önemli.
Bunun en önemli örneği okuldur” diyen Coşkun, ebeveynlerin öğrenme, okul, öğretmenler ve arkadaşlıklarla ilgili olumlu cümleler kurmaları, onların yanında asla okulla ilgili olumsuz ifadeler kullanmamaları gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Coşkun, yaşanabilecek sorunlar karşısında ailelerin nasıl davranması gerektiği konusunda şu önerilerde bulundu:
- Eğer çocuğun kaygıları varsa bunun nedeni öğrenilmeli ve bu kaygıları gidermek için gerekli açıklamalar yapılmalı.
- Günümüzde çocuklar için evler oyun alanı gibi düzenleniyor, ebeveynler ile yoğun etkileşimdeler ve sıkılmamaları için tablet televizyon gibi her türlü araç kullanılıyor. Çocuklar bu güvenli konfor alanını bırakmakta ve dolayısıyla anneden ayrılmakta zorlanıyor olabilir. Bu durum doğal karşılanmalı ancak çocuğu hazırlamak adına çocuk odası oyuncak bakımından sadeleştirilebilir, ekran süresinde de kısıtlamaya gidilmesi çocuk için hazırlayıcı olacaktır.
- Çocuklar okulun kapısında da aileden ayrılmakta zorlanabilir. İlk birkaç gün ağlaması, tedirginlik duyması normal. Anne babanın kararlı duruşu, okula ve öğretmene olan güvenini çocuğuna belli etmesi çok önemli.
- Çocukların gideceği okulu birkaç gün önceden görmesi, sınıfını gezmesi, öğretmenle tanışması sağlanmalı.
- Uyku, yemek ve özbakım süreçlerinin okulda nasıl olacağına ilişkin kısa süreli eğlenceli ve öğretici çalışmalar bu süreci olumlu yönde destekleyecektir.
TATİL ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRİN
İlkokul 2’den lise son sınıfa kadar olan öğrenciler de 3 aylık uzun bir tatilin ardından okula dönecekler. Tatilin bitimine en az bir hafta kala okul rutinine uyum sağlamak ve tatil alışkanlıklarını değiştirmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Coşkun, şunları söyledi: “Bunun için oyun, ekran ve uyku saatlerini kısıtlamak ve okul saatlerine göre düzenlemek faydalı olacaktır. Okul ve servis hazırlıklarını yapmak, ders kitaplarını, materyallerini incelemek ve son güne bırakmamak okula adaptasyon sürecini kolaylaştıracaktır.”
'ÇOCUKLAR BİLİNENİN AKSİNE KURALLARDAN HOŞLANIRLAR'
İlkokul birinci sınıfa başlayan çocukların büyük kısmı bir yıl önce okul öncesi grupta yer alıyordu. Onlar için okul, oyun oynadıkları, arkadaşlarıyla keyifli zaman geçirdikleri bir yerdi. Şimdi daha disiplinli bir ortamla tanışacaklar. İlkokulun daha kurallı ve öğrencinin öğrenmeyle ilgili sorumluluklarının olduğu bir aşama olduğuna değinen Prof. Dr. Coşkun, “Bu nedenle öğrencilere ders süresi, derse katılım, ölçme değerlendirme, ödev gibi kavramlara ilişkin kısa bilgiler verilmeli. Okuma yazma öğrenmenin önemi okulda ve evde sık sık vurgulanmalı. Çocuklar bilinenin aksine kurallardan hoşlanır. Çünkü sınırları belirlenmiş güvenli bir alana sahip olmak onları rahatlatır. Bu nedenle okul ve sınıf kurallarının neler olduğu ve bunlara neden ihtiyaç olduğu açıklanmalı. Ayrıca birinci sınıftan itibaren ödev gibi sorumluluklara ilişkin bir düzen oluşturmalarını sağlamak faydalı olacaktır” diye konuştu.
