23.02.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
Mine Özdemir Güneli
Türkiye’de son 20 yılda üniversitelerde 89 bin 616 doktora mezunu verildi. Yılda 8 bin doktora mezun sayısıyla Türkiye, gelişmiş ülkelerin gerisinde kaldı. Sorunun çözümü için harekete geçen Yükseköğretim Kurulu (YÖK), “Doktora Öğretiminin İyileştirilmesi Çalıştayı”nı düzenledi. Çalıştayda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, tüm doktora mezunlarının öğrenim geçmişi, tecrübe ve görüşleri ile gelecek planları hakkında tarama çalışması yapılacağını belirtti. Diğer taraftan son çıkarılan “Tıp-Bilim Doktorası Bütünleşik Programı Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği” ile de tıp fakültesinde okuyanlara, mezun olmadan doktora yapabilme olanağı tanınması akademide tartışma konusu. Doktoraya ilginin azalmasındaki nedenleri, çözüm önerilerini ve YÖK’ün son düzenlemelerini ODTÜ Eski Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut ile MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin’e sorduk.
‘Çıktıları kontrol etmeliyiz’
MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin: YÖK’ün doktora mezunlarının takibini yapacak olması güzel bir gelişme. Ancak birçok üniversite kendi mezunlarını takip ediyor. Şekilsel düzenlemeler üzerinde zaman kaybetmemeliyiz. Ayrıca tıp fakültesi öğrencilerine lisansta doktora yapabilme olanağı sunulması bana çok anlamlı gelmedi. Bu uygulamanın benzeri ABD’de var. Türkiye’de de tıp fakültesi olan birkaç üniversitede uygulama var diye biliyorum ama çerçeve yönetmeliği yoktu. Yönetmelik uygulamayı bir düzene koymuş. O açıdan olumlu. Ama buradan nasıl bir başarı bekleniyor? Tıp fakültelerinde 6 yıl eğitim var, öğrenci 8 yılda hem lisans hem de doktorayı bitirecek. Yılda kaç öğrenci bunu yapar? Bir, iki öğrenciyi geçmez. Akademisyen ihtiyacını karşılamak için hızlandırılmış metotlar aranıyor. Bu bizi sayısal olarak bir yere götürür. Son günlerde üniversiteye girişlerde barajlar konuşuluyor. Yapılması gereken girdileri değil çıktıları kontrol edebilmektir. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi mesleki yeterlilik sınavları getirmeliyiz.
‘Yasal engel var’
ODTÜ Eski Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut: Üniversite sayıları çok arttığı için maalesef akademisyen açığı da giderek artacak. Devletin bu konuyu çözmek için iki alanda maddi kaynak ayırması gerekir. Birincisi kaliteli akademisyen yetiştirmek için ABD ve Avrupa’daki dünyanın en saygın üniversitelerine, başarılı mezunlarımızı doktora yapmak için göndermek. Diğer çözüm ise geçmişte ODTÜ’nün başarıyla yürüttüğü Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’nın (ÖYP) yeniden başlatılması olabilir. “Tıp-Bilim Doktorası Bütünleşik Programı Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği” ise çok aceleye getirilmiş bir konu. Dünyanın hiçbir ülkesinde lisans diploması almadan doktora programına başlamak mümkün değil. Bu konuda ülkemizde de yasal engel var. Türk üniversitelerinde doktora programına kaydolabilmek için lisans ve yüksek lisans diplomasına sahip olmak gerekiyor.