18.09.2017 - 11:22 | Son Güncellenme:
Uzun bir hazırlık döneminin son erdiği, heyecanın ve tatlı bir telaşın başladığı yeni eğitim yılı bu hafta okulların açılmasıyla başladı. Hazırlıklar yapılırken her şey yolunda gitse de okulun ilk günlerinde ve ilk haftalarında bazı şeyler ailelerin planladığı gibi olmayabiliyor. Özellikle çocukların ailelerinden ayrılmak istemeyişi ve okula gitmeye karşı tepki göstermesi bazı ailelerin oldukça zor bir dönemden geçmesine neden oluyor. Ancak doğru yaklaşımların belirlenmesi ve sorunun çözümüne dönük analizlerin yapılmasıyla bu dönemi kolayca atlatmak mümkün. Emsey Hopital’dan Uzm. Dr. Fırat Hamidi her 100 çocuktan 1’inde görülen okul reddi sorununa dikkat çekti. Bu dönemin hassas bir süreç olduğunu belirten Hamidi, sorunun her zaman okulunu reddeden çocukta olmadığını, ailelerin bu duruma hazır olmaları, okul reddinin nedenlerini araştırmadan kızma, suçlama ve öfkeyle yaklaşmamaları gerektiğini ifade etti.
Okul reddi kızlarda ve erkeklerde aynı oranda görülüyor
Uzm. Dr. Fırat Hamidi “Okul reddi; okul çağına gelmiş çocuklarda okula gitmek istememe, gitmemek için karşı koyma ile birlikte fiziksel, duygusal, davranışsal bir takım bulguların eşlik ettiği bir durumdur. Okul zamanı geldiğinde çocuk okula gitmek istemediğini sözel olarak ya da davranışlarıyla ifade eder. Evden ısrarlı bir şekilde ayrılmak istemez. Yataktan kaldırmak, uyandırmak güçtür. Bu durum okul çağına gelmiş her 100 çocuktan 1’inde ve okul hayatının herhangi bir döneminde olabiliyor. Her sosyoekonomik basamakta aynı zamanda erkek ve kız çocuklarda eşit olarak görülmektedir. Okula gitmeyi reddeden çocuklarda bu durumun altında yatan nedenin araştırılması çocuğa yardımcı olmanın temel şartıdır.” şeklinde konuştu.
Sorun aile ya da okul kaynaklı olabilir
Okul reddi sorununun kaynağının anlaşılması gerektiğine değinen Hamidi, şunları söyledi: “En sık yapılan yanlış tutumlardan biri okul reddinin nedenlerini araştırmadan kızma, suçlama ve öfkeyle çocuğun baskı yoluyla okula gitmesini sağlamaktır. Böyle bir durumda sorun illa çocuktan kaynaklanıyor diyemeyiz. Çocuk dışında aile ya da okul kaynaklı da olabilir. Çocuğun okulunun ya da sınıfının değişmesi, öğretmeni ile varsa bir problemi, arkadaş ilişki sorunları ve ya üstesinden gelemeyeceği kadar ağır bir yüklenme varsa okul reddi görülebilir.”
Nasıl bir yol izlemeli?
Okul reddi durumunda doğru bir yöntemle yaklaşılmadığında çocukta keyifsizlik, mutsuzluk, sık sık ağlamalar ve en nihayetinde depresyonun gelişebileceğini, okula gitmesi konusunda durumun anlamadan sadece baskı yaparak gitmesi için zorlandığında ise bağırma, çağırma, öfke nöbetleri, okuldan kaçma, kendine zarar verme gibi durumların yaşanabileceğini belirten Uzm. Dr. Fırat Hamidi, ailelere şu tavsiyelerde bulundu:
1. Okula yeni başlayacak olan çocuklarda heyecan, kaygı gibi duyguların görülebileceği, bu durumun çocuğunuza özel olmadığını ve altta yatan soruna göre çözümünün varlığını bilmek ailelerin rahatlamasını sağlar.
2. Çocuğunuzla okula gitmek istememesinin nedenlerini konuşmanız ve onun bu konuda kendi duygularını anlatmasını sağlamanız, anlaşıldığını hissettirecektir ve sizinle daha kolay iletişim kurmasını sağlayacaktır.
3. Bazen çocuklar çok kolay anlatmayabilirler, böyle durumlarda resim çizdirme, hikaye anlatma ya da insan figürlü oyuncaklar yardımıyla farklı bir iletişim kanalı kullanabilirsiniz.
4. Sorun ev içi, aile içi kaynaklı ise bu alanda düzenlemeler, aile içi iletişimi güçlendirmeye ve çocuğun yaşına ve bilişsel gelişimine uygun becerileri geliştirmesine yönelik destekleyici yaklaşımlarda bulunulmalıdır.
5. Okul kaynaklı ise, okul alanında düzenlemeler yapılmalıdır. Okul içindeki bireylerle arasında bir sorun varsa, rehberlik servisinin ve idarecilerin de devreye sokulması işe yarar. Okul nedenli sorun aşılamıyorsa son aşamada sınıf ya da okul değişikliği de yapılabilir.
6. Çocuk kendini rahat hissedinceye kadar ebeveyn sınıfta bekleyebilir, aşamalı olarak çocuğun ebeveyni ile kaldığı süre azaltılıp, fiziksel yakınlık mesafesi arttırılmalıdır.
7. Ebeveyn tarafından okula bırakılıyor ise, ayrılma süreleri kısa tutulmalı, ne zaman tekrar almaya geleceği ve tam olarak nerede bekleyeceği bilgisi açık ve net bir şekilde çocuğa ifade edilmelidir.