Zirvenin gerçek sahibi

Bülent Buda: Üç ya da dört yıl oldu fırsat buldukça Menemenspor’u izlemeye gidiyorum. Bu hafta Bugsaş karşısında izlediğim en iyisiydi. Fark 7-8 olurdu. Ama dörtte az değil. Yanılmıyorsam bir tek kaleci Necati karşı kalede gol pozisyonuna girmedi. Oysa Bugsaş oyuna bayağı tatlı sert istekli bir giriş yaptı. Net pozisyonları pek olmadı ama iyi bastılar zorladılar Menemen’i. Taki Mustafa Şen’in duran top kullanma sanatını gösterime soktuğu ana kadar. O gol sonrası Bugsaş’ın gardı düştü, Menemen’de gösteri başladı. Kaptan Şen ile arkadaşları... Bazen düşünüyorum fazla mı övüyorum bu futbol emekçisini. Arkadaşlarını gücendiriyor muyum acaba? Hayır bence onlarda kaptanlarına saygı duyuyorlar ve de onun gol göstericiliğinden keyif alıyorlar. Yol gösterici demişken orta alanda Taşkın’ı ıskalamayalım, ayıp olur. Evet, tüm sezonların en iyi takım birlikteliği, temposu, pas akışı, pozisyon üretimi. Mücadele isteği ve de golleri. Bu çocuklara sadece şampiyonluk yakışır.

Fatih Tanfer: Bülent Abim, gitti Menemen’i gördü ve yazdı. Arada bana da zaten sen bunları biliyorsun diye mesajlarını verdi. Finalde de dediki bu Menemen’e şampiyonluk yakışır. Bende abim gibi inanıyorum, dilimide ısırıyorum. Her yıl son virajda, son düdükte şampiyonluğu ıskalanmasından büyük üzüntüler duyduk. Mustafa Şen’i arkadaşları kıskanır mı dedik, kıskanmak ne kelime bence örnek alınmalı. Bu kadar doğru asist yapan bütün takımların özelliklerini bildiği halde önlem alamadıkları (Çünkü her maçta kendi ait oyun felsefesi var) Menemenspor artık çok daha iyi pas oyunu yapıyor. Savunmadan hücuma geçişler etkili ve hızlı. Geçen senenin büyük sorunu olan takım boyunun uzaması problemi minimuma indi. Takım halinde sert ve agresif. En önemlisi son düdüğe kadar asla pes etmiyor. Her hafta önce mağlup duruma düşer sonra da goller atardı. Bu haftaki 4-0’lık sonuç takım savunmasının daha iyi olduğunun bir göstergesi. Yalnız Menemen halkının değil, sevgili Tahir Başkan’ında şampiyonluk özlemi sona ermelidir.

Mehmet Demirtaş: Menemen sezonun başında yola şampiyonluk parolası ile çıktı. Bunu lafta bırakmadı. Sezonun ilk maçından bu yana sistemini, düzenini ve gerekliliklerini sahaya sundu. Çalıştı, çabaladı, gereken ne ise onu yaptı. Disiplini elden bırakmadı. 11 maçta 8 galibiyete karşın yalnızca 2 beraberlik ve bir mağlubiyet gördü. Böylesine çekişmeli ve zorlu bir ligde, her takımın bir üst lige olan özlemi ve hevesi ele alındığında Menemen bunu en iyi sırtlayan ve bunun altından en kazançlı çıkan takım olarak sıyrılıyor. Tepeden tırnağa bütün camia Menemen’in kazanması için seferber. Bunları söylemek için daha çok erken olsa da görünen tablo ve sahada oynanan oyuna dayanarak, Menemen halkının bir üst lig hayali artık çok da uzak değil.

İnancın zaferi

Bülent Buda: Böyle günlerde, iyi oyun, kötü oyun, golde zorlandılar hiç bakmam. Şuna bakarım. Yemeden attılar mı, 3 puanı kazandılar mı. Karşıyaka’nın soluklanabilmesi için önce kendini tehlikeli bölgenin dışına atması gerekir. O gün gerçekleştiğinde o zaman bakarız. Daha ayrıntılı kim iyi, kim kötü oynamış ya da takımın kazanma isteği ne durumda. Şimdi 3 puan zamanı.

Fatih Tanfer: Karşıyaka takım halinde mükemmele yakın plan uyguladı. Maçta herkes koştu. Cesurdular. Bundan önceki maçlarda 60. dakikadan sonra her gelen topa tabiri yerindeyse dam dum vuran Karşıyaka gitmiş baskıyı arttıran rakibi karşısında lüzumsuz bir şekilde geriye çekilmeyip doğru oyun planıyla rakibinin üstüne gitti. Baştan penaltı kurtaran kaleci Erdoğan olmak üzere, formunun zirvesindeki Cenk ve Metin iyi oynadılar. orta alan akıllı ve pas oyununu iyi yaptı. Maç boyunca takım halinde istekli ve tabiri yerindeyse bir dakika yerlerinde durmadılar. İşte Hakan Kuş, Maç boyunca 4 net gol pozisyonu yarattı. Arif, maça çok iyi başladı. İyi oyununu golle taçlandırdı. Mustafa Aşan, Fatih, Harun iki yönlü iyi oynadılar. Rakibini gerektiği zamanda ve gerektiği yerlerde büyük baskı altına aldılar. Fiziki açıdan da güçlüydüler. En önemlisi sahada cesur ve iyi bir futbol oynayan Karşıyaka izledik. Elbette bu oyun anlayışı alınan 3 puandan dolayı doğru zamanda doğru değişiklikler yapan Mesut Hoca’ya da bir tebrik yolluyorum.

Mehmet Demirtaş: Uzun zamandır özlediğimiz Karşıyaka işte tam da bu maç sahadaydı desek yanlış olmaz. Duraklama dönemi bitti. Artık yeşil kırmızı renklere gönül veren herkes için ayaklanma ve yükselme vaktidir. Karşıyaka’nın böylesine önemli bir galibiyetle düşme hattından kurtulması herkesi rahata kavuşturdu. Ama aman dikkat rehavete kapılmak yok. Daha önünüzde uzun ve zorlu bir yol var. Başarıya hasret bu yürekleri tekrardan zora sokmaktansa bu cefakar camia ve taraftarı mutlu etmek emeklerinizin de karşılığını almak için kazanma alışkanlığını sürüdürün. Karşıyaka’nın evlatlarına güvenimiz tamdır.

Uşak rakip tanımıyor

Bülent Buda: Kolay bir rakiple oynadılar denilebilir. Öylede olsa hafife almadıkları ortada. Golleri sıralamışlar. Yenilgisizlik sürüyor. Futbolcuyu bazen baskı altında bırakır. Ama özgüven için güçlendirici bir duygudur. Haftaya Bodrum deplasman. İşi sıkı tutarlarsa güzel haberlerle dönerler.

Fatih Tanfer: Uşakspor, namağlup olarak yoluna devam ediyor. Sarıyer ile Samsunspor biraz önündeler ancak 11 maç 21 puan. ortalaması 2’ye yakın. Evindeki maçları kazanıyor, deplasmanda da namağlup yoluna devam ediyor. Bu haftaki rakip deplasmanda Bodrumspor. Gelecek haftadan itibaren üst sıradaki takımlar birbirleri ile oynamaya başlıyorlar. Uşakspor, bu namağlup ünvanını sürdürürse hedeflediği noktaya gelecektir. Ancak ilk şart muhteşem seyircisinin ön koşulsuz olarak desteğini devam etmesidir. Gerçekten Uşakspor, Uşak halkının büyük gururu oldu.

Mehmet Demirtaş: 11 maçtır boyun eğmeyen bir Utaş Uşakspor izliyoruz. İnşallah böyle de sürer. Takım her maça konsantre ve inanmış bir şekilde çıkıyor. Oyuncular, camia ve tribün daima takıma destek oluyor. Evet zorlu bir lig. Bunun herkes farkında. Mücadele ve çok çalışma gerekiyor. Utaş Uşakspor bu durumu elinden geldiğince başarıyor. Son maçta alınan 3 farklı galibiyet ise bunun en güzel örneği. Güçlü taraftarıyla birlikte Utaş Uşakspor tırmanışını sürdürecektir.

Un var, yağ var ne duruyorsun Tİre?

Bülent Buda: Aramızdaki konuşmalarda özsözlerden birtanesini sık kullanırız. “Su sıcak, sabun komili deriz” bu tanım Tire için cuk oturuyor. Ancak böylesine uygun koşullarda ligin 13. sırasındaki rakipten kendi alanında 2 gol yiyor, bir fazlasını atamıyor iki puan kaybediyor. Haftaya lig beşincisi Ergene Velimeşe, orada ne yapacaklar diye gerçekten çok merak ediyorum.

Fatih Tanfer: Şartları bu kadar iyi olan bir takımın oyuncularının kendinden beklentilerini yerine getirmelidir. Gerekiyorsa gereken uygulamalar yapılmalıdır. Çünkü Tire’nin Tayfur Başkan’ın ve sevgili Mutlu’nun daha fazla üzülmemeliler.

Uzun ince bir yol

Bülent Buda: Doygunluk mu oluştu acaba? Golsüz döndüler ama puansız değil. Deplasman maçlarının zorluklarıyla baş etmek öyle kolay iş değildir. Takımın kalitesi, ligin sonuna kadar üst sıralar için yarışır. Buna dair kuşkumuz yok. Haftaya sıralamanın sonundaki Tokat. Hafife alma duygusu tehlikeli olur. Öyle bir şey olacağından değil, anımsatayım dedim. Çok gollü, seyir keyfi yüksek bir maç bekliyoruz.

Fatih Tanfer: Darıca deplasmanında 2 puan kaybedilince 21 puanla 3. sıraya yerleşti. Geçen haftaki yazımızda çok zor bir grup nefes nefese geçecek bir mücadele olacağını söylemiştik. İşte örnek Manisa’nın 4 arkasında olan Urfa deplasmanda Tarsus’u yendi o da puanını 21’e çıkardı. İlk altıya 9 takım talip. Manisa’nın önümüzdeki 3 haftası kendisi adına hayati önem taşıyor. Bu hafta evinde Tokatspor, haftaya Menemen deplasmanı ve daha sonra lig 3.’sü Tuzla ile evinde oynayacak. Buyrun size 3 heyecan dolu güzel maç. Hedefe ulaşmak istiyorsanız evinde kaybetmemek ilk şart.

Gençler coştu

Bülent Buda: Oh be dünya varmış. Demek oluyormuş. Genç adamlar kıvamı tutturdular. İçerde, dışarda puanları toplamaya başladılar. İki maç 6 puan. Durmak yok, yola devam. Bu yolculuk uzun. Engebeli. Futbolun en keyifli yanı felaket tellallarını yanıltmak, mahcup etmektir. Haydi genç adamlar slogan belli. Ya bir yol bulacağız, ya bir yol yapacağız.

Fatih Tanfer: Biz bıkmadan, usanmadan inanarak Bucaspor’un çok yetenekli gençleri var, bulundukları yerleri hak etmiyorlar. Siz inanın hatta biraz da gaz verin ama puan cetveline bakın, puanları sadece 3 diyenleri de duyduk. Onlara da saygımız var. Çünkü, futbolda başarı sonuçta bulunduğunuz durumla doğru orantılıdır. Gençler iki haftada 6 puan aldılar. Bakınca yine lig sonuncusu ancak daha 23 maç var. Sorunları çözmeye çalışan akılcı bir yönetim tarzı uyguladığı söylenen bir başkan var. Kararlı olmak, inanmak, desteğini esirgemeyecek. Buca seyircisine de ihtiyaç var. Hep beraber ayağa kalkma zamanı.

Mehmet Demirtaş: Kimse bu ligde alınan puanlara ve skorlara aldanmasın. Çok ince çizgiler üzerinde gidip gidip geliyor takımlar. Bunun en güzel örneği ligin en dibinden yavaş yavaş da olsa kalkmayı başaran Bucaspor’dur. Üst üste iki galibiyet ile takım nefes aldı, rahata erdi. Ama durmak yok çocuklar. Fırtına esmeye başladı bir kere. Herkes üzerine düşeni yapacak bu takımı tekrardan ayağa kaldıracak...